Ergün Başkaya'nın 19.12.2023 tarihli ve Devlet Personeli mi, Gazeteci mi, Dolandırıcı mı?" başlıklı köşe yazısı.

Devletten maaşını alıyor.

Çalıştığı kamu kurumunun çatısı altında eline aldığı sopayı sağa sola savurmaya çalışıyor.

Aklı sıra kendini yerel basın camiası içinde sanıyor

Üstü başı oynamadığı an,

Burnunu sokmadığı iş,

Entrikalar içinde olmadığı yer yok.

Valisini, Milletvekilini, Belediye Başkanını ‘Gizli Örgüt Sempatizanı’ yapıyor.

“Şantajla, montajla kalemi silah gibi kullanmaktan haya ediyoruz” diyor.

Üç kuruşluk aklı ile başkalarına üç kuruşluk adam demeye getiriyor.

Şöyle geçmişine doğru bir bakıyorsun,

Yıllardır konuşulanlara ve iddialara göre;

Sigortacılık yaptığı dönemlerde dolandırmadığı kişi, esnaf ve firma kalmamış.

Geçersiz sigorta ve kasko poliçeleri mi dersiniz,

Sonradan poliçeleri iptal edip, paraları cebe atmak mı dersiniz,

İki kere sigorta tahsilatı mı dersiniz…

Bir çırpıda en az on tane tanınmış esnaf ve firmayı hemencecik yazabilirim.

Hadi biraz daha çok gerilere gidelim.

Hani şu bekar hemşire kızın evine balkondan mı, pencereden mi girdiydi birileri.

Gözaltına alındıktan sonra da paçasını zor kurtardıydı, yalvar yakar.

O kişiyi de hatırladınız mı?

Haa, kamu arazilerini izinsiz tarım için kullanmalarını da kimse bilmiyor değil mi?

Devletin arazilerini yıllardır kendi tarlası gibi ekip biçiyor.

Geçmişinde o kadar şaibe var ki,

Dolandırıcılık iddiaları ile tanınır olmuş,

Adının başına üçkağıtçıyı koymayınca

At mı, it mi belli değil.

Ama suç onda değil.

Onu devlet kurumunun çatısı altında böyle arsızca konuşturan,

Devletin Valisin de Milletvekilin de…