KARDEMİR A.Ş.'de son 15 yıldır, dışarıdan gelen her şirket yöneticisi bir Karabük çocuğunu harcayıp gidiyor ve bizlerde seyici kalıyoruz.

88 yıl önce Karabük’ün bataklıklarında kuruldu.
Ve bir Cumhuriyet Kenti doğdu.

1994 özelleştirmelerinde kapatılma kararı alındı.
Koca bir şehir, fabrikasına sahip çıktı.

Evet…
Karabük Demir Çelik Fabrikası (KARDEMİR)

Karabük’te doğan herkesin kursağında bu fabrikanın ekmeği vardır.
Dumanını, kirini, pisliğini yıllardır çeker ama bir ‘ah’ bile demez Karabüklü.
Çünkü bilir bu kentin ekmek teknesini ve şikâyet etmez.

Yıllarca Karabüklü kendi fabrikasını kendisi yönetti.
Ta ki ilk aşaması 2017’de Kardemir’e bağımsız üye olarak atananlardan Ömer Faruk Öz’ün yönetim kurulu başkanı olmasına, 2020’de ise hükümetin 9 temsilcisinin Kardemir yönetiminde yer almasına kadar.

Hisselerin tamamı borsada işlem gören bir özel sektör şirketi olan Kardemir, artık hükümet tarafından yönetilen özerk bir şirket haline geldi.

Buraya kadar biraz hafıza tazelemek istedik.
Neden mi..?

Hani yıllarca Kardemir’in başında bulunan rahmetli Mutullah Yolbulan’a ve Kamil Güleç’e kızardık.
Ama şimdi Karabük’ü hiç bilmeyenler ve Karabüklülerin de hiç tanımadığı kişiler geliyor Kardemir’in başına.

2017’de Ömer Faruk Öz,
2020’de Alpaslan Bayraktar,
2023’te İsmail Demir
ve şimdi ise Muhammed Ali Oflaz Kardemir A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlıklarına getirildi.

İlk gelişlerinde Karabük’ü navigasyonla bulan ve Karabüklülerin fabrikasının başına oturanlar, yanlarında da bir sürü insan getiriyorlar.
Danışman, genel müdür yardımcısı, koordinatör yapıyorlar.
Ve bunlara kucak dolusu astronomik maaşlar veriliyor.

Olmadı, yan şirketlerin başına yine kendi yandaşlarını getiriyorlar ve milyonları alıp gidiyorlar.
Karçel A.Ş.’deki iddialarda olduğu gibi…

Ama Karabük’ün çocuğunu harcıyorlar.
Eziyorlar.
Yok sayıyorlar.

Dedesi, babası Kardemir’de çalışan Karabük’ün çocuklarını bir şekilde harcarlarken, yanlarında getirdiklerine saltanat sürdürüyorlar.
Mustafa Karakuş gibi yanlarında getirdikleri de “Kardemir’in sahibi yok ve oranın sahibi artık biziz” diyecek kadar ukalalaşıp, dalga geçiyorlar.

Ömer Faruk Öz geldi, Malatya’dan bir sürü işsiz hemşerisini Kardemir’de işe başlattı.
Şirket içinde çok sayıda Karabük’ün çocuğu kızağa alındı ve yok sayıldı.
İlk işi, Karabük’ün çocuğu olan Avukat Hakan Yılmaz’ı şirketten göndermek oldu.

İşte ta o zaman demiştik: “Sarı öküzü vermeyelim.”

Peki, şimdi Ömer Faruk Öz nerede?
Bir daha Karabük’e geldi mi?

Alpaslan Bayraktar döneminde Enerji Tesisleri Müdürü, Karabük’ün çocuğu Zafer Şahin’i sebepsiz yere gönderdiler.

İsmail Demir ise Karçel A.Ş.’nin Genel Müdürlüğünü yapan Karabük’ün çocuğu Uygar Sezişer’i gönderdi ve yerine Süleyman Boyar isimli bir ferforjeciyi getirdi.

Şimdi Karçel’in içler acısı durumu ortada.
Uygar Sezişer, Karçel’de büyük başarılara imza atarken gönderildi.
Ama şimdi aynı Karçel, bir sene içinde borçlarını ödemek için çırpınıyor.

Borç batağına soktuğu Karçel’in başındaki soğuk demirci-ferforjeci, biletçi ise şirketin hâlâ milyonluk kredi kartlarını harcıyorlar. Tabi iddialara göre…

Öte yandan Alpaslan Bayraktar, kendi döneminde yeni kurulan Sosyal İşler Müdürlüğü’nün başına Karabüklü bir gencimizi getirdi:
Orçun Tahmaz.

Hep harcanan Karabük’ün çocuklarını da bir yerlere getiriyorlar diye sevinmiştik o zaman.

Dün Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine gelen Muhammed Ali Oflaz, koltuğa oturduğu gün Orçun’un istifasını istiyor. Sosyal İşler Müdürlüğünden değil, Kardemir’den istifasını istiyor.

Orçun da basıyor istifayı.

Fadıl Demirel döneminde başlayan Karabük’ün çocuklarını harcama operasyonları Hakan Uludağ ile start aldı ve ardından Zafer Şahin ile devam etti.

Hakan Uludağ, Zafer Şahin derken,

Dün Avukat Hakan Yılmaz,
Ondan birkaç yıl sonra Uygar Sezişer,
Bugün de Orçun Tahmaz

Yarın Karabük’ün hangi çocuğu harcanacak acaba?

Peki, harcayanlar nerede?
2-3 yıl Karabük’e gelip gidiyorlar ve sonra bir daha Karabük’e uğramıyorlar.
Olan Karabük’ün çocuğuna oluyor.

Her gelen, Karabük’ün bir çocuğunu harcıyor.
Ve biz de sadece bakıyoruz.

Aynı aslanların öküz sürüsünden ilk sarı öküzü istediği gibi…
Her gelen, içimizden birimizi harcayıp gidiyor.

Nerede Karabük’ün sahipleri?
Nerede Karabük’ü yönetenler?

Birkaç yıllığına buraya gelenler daha ne kadar Karabük’ün çocuklarını harcayacak?
Ve biz daha ne kadar sessizce seyredeceğiz?

Ben o harcananlar adına bir Karabüklü olarak çok utanıyorum.
Ya siz Karabük’ün sahipleri ve yöneticileri?
Siz utanıyor musunuz?