Karabük Yerel Basının her geçen gün kaybettiği seviyeyi yeniden yakalaması için, iki gazeteciler derneğinin ortak bir çalışma sergilemesi kaçınılmaz olmuştur.

Karabük Yerel Basınındaki sorunlar içinden çıkılmaz bir hal alarak, kronikleşmeye devam ediyor.

Kimi iş insanlarına alenen şantaj yapıyor,

Kimi gazetecilik mesleğinin gücünü farklı kullanmaya çalışıyor.

Önüne gelen bir haber sitesi açarak ve hatta sadece bir sosyal medya sayfası ile gazetecilik mesleğini yaptığını öne sürüyor.

Pek bir mesleki geçmişi olmayanlar,

Kurumsal yapı içinde bulunmayanlar,

Gerçek anlamda Yerel Basın faaliyeti için yatırımlar yapmayanlar,

Onun için bunun, bunun için onun gazeteci sayılmadığı,

Kimin gerçekten gazeteci olduğu,

Kimin gerçekten gazeteci olmadığı tartışmaları çözümsüz ve sonucu olmayan bir polemiğe büründü.

Sorun ve problemleri ele alan satırları alabildiğimize çoğaltabiliriz.

Zaten yerel basın kendi içindeki eleştirilerini düşmanlık pozisyonlarına kadar getirdi.

Birbirimize karşı olabileceğimiz en acımasız hale büründük.

Seviyesizlik ve rezillik alabildiğine yükseldi.

Bakın; Eleştirmek bu kadar kolay.

Dedik ya, eleştiri içeren daha onlarca satır yazabiliriz.

Bu durumdan yerel basın içindeki gazetecilerden daha fazla rahatsızlık duyan çevreler;

‘Artık yeter, bir çözüm bulunsun’ diyor.

Siyasiler, STK yöneticileri, bürokratlar ve hatta vatandaş bile yerel basının bu çözümsüz olumsuzluklarından rahatsızlıklarını her platformda dile getirmeye başladı.

Ha, ‘Devletin kanun ve yönetmelikleri çerçevesinde hareket edilip, Karabük Yerel Basının da bu uygulanacak artık’ denilirse,

Basın Yasası ve yönetmeliklerindeki şartları uygulayıp, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı listesinde yer alan basın yayın kuruluşları tanınacak, yine Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından devletin verdiği resmi basın kart sahipleri muhatap alınacak denilirse,

İnan olsun ki Karabük’te 3-4 Basın Yayın Kuruluşu dışında, hiçbiri bu yasal zemin kategorisinde yer alamaz.

Ve yine resmi basın kartı sahibi sayısı da ilimizde 10-15 tane ya var, ya yok.

Devletin Basın kanunu uygulanmayınca, tüm bu sorunlar, denetimsizlik, başıboşluk ve otoritesizlik gibi unsurlardan ortaya çıkıyor.

Peki ne yapılmalı..?

Karabük Yerel basının içinde bulunduğu bu sorunları nasıl ortadan kaldırabiliriz?

Resmi Kurumlar, Siyasiler ve STK’lar ya Devletin Basın Yasası uygulaması dışına çıkmayacak,

Ya da Yerel Basın kendi sorunlarını içinde halletmeye çalışacak.

Zaten bu seviyesizlik ve dibe düşüş Karabük basının da bir süre daha devam ederse, Basın Yasası uygulamasına herkes geçmek zorunda kalacak.

Karabük Net Haber olarak bu konuda bizim için hiçbir sakınca yok.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na akredite olmuş bir yayın kuruluşuyuz ve ana kadromuzun tamamı resmi basın kartı sahibidir.

Ama Karabük Yerel Basın içinde faaliyet gösteren %80’lik kesim, maalesef Basın Yasasının istediği şartları yerine getirmeden devam ediyor.

Basın Yasası uygulanırsa, Karabük yerel basının %80’i artık bir süre sonra faaliyet gösteremez hale gelir.

Basın Yasası zemininde yer alamayan arkadaşlar bir şekilde faaliyetlerini sürdürmek istiyorsa,

‘Yerel Basın sektörünün mesleki kalitesini, yani gazeteciliği Karabük’te nasıl kaliteli bir hale getirebiliriz?’ sorusu etrafında birleşmelidir.

Bu saatten sonra birbirimize acımasız eleştiriler yapacağımıza,

‘Biz kendimizi nasıl düzeltebiliriz, nasıl daha kaliteli bir Karabük Yerel Basını oluşturabiliriz?’ demeliyiz.

Yerel Basının Karabük il genelinde iki tane ayrı meslek örgütü var.

Karabük Gazeteciler ve İletişim Derneği ile Karabük Gazeteciler Derneği (Cemiyeti)

Karabük Yerel Basın içinde faaliyet gösteren tüm basın yayın kuruluşları ve hemen hemen tüm basın çalışanları bu iki derneğin üyesi.

Bütün fikir ayrılıklarını, birbirimize karşı olan tahammülsüzlükleri ve çatışmaları kenara bırakarak, sorunların çözümü için ortak bir çalışma masası etrafında toplanmalıyız.

Yerel basının içindeki bu çıkmazı, ne valisi, ne belediye başkanları, ne milletvekilleri, ne siyasi parti il başkanları ve ne de STK Başkanları çözemez.

Çözsek, çözsek yine biz kendi sorunlarımızı kendimiz çözeriz.

Tek derneğin yapacağı çalışmalar, alacağı kararlar diğer derneğin dışarıda bulunması ile pek bir işe yaramıyor, yaramazda.

Artık daha fazla dibe vurmadan iki dernek bir çalışma masası etrafında buluşup, yönetimleri içinden Etik Kurul gibi bir komisyon oluşturmalı.

Bu kurul, önce tüm sorunları tespit etmeli, ardından çözüm önerileri ortaya koymalı ve radikal kararlar almalı.

Tabi tüm bu çalışmalar oylama usulü ile belirlenmeli.

Kararlar ya oy birliği ile ya da oy çokluğu ile alınmalıdır.

Birbirimizi sevmiyor olabiliriz ama aynı gemi içinde olduğumuzdan su alan delikleri beraber kapatmalıyız.

Başka bir şansımız kalmadı ve yok da.

Ha, ‘Herkes Basın Yasasını uygulasın' diyorsanız, bizim için daha da iyi olur.

Ama Basın Yasası kapsamı dışındaki yerel basın kuruluş ve çalışanlarına da yazık olur.