Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, "24 Ekim 2025 tarihinden itibaren ‘Hayırlı Günler Komşum’ ziyaretleri yapılacak ve milletimizin bütün kesimleriyle bir araya gelinerek ’Derdiniz Derdimizdir’ sohbetleri gerçekleştirilecektir" dedi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın ‘Terörsüz Türkiye Süreci’ ve partisinin yeni dönemde yürüteceği çalışma programı hakkında açıklamalarda bulundu.
"Türkiye terörizmi pes ettirmiştir"
Türkiye’nin, terörle etkin mücadele için 40 yılı aşkın bir sürede yüzlerce şehit ve binlerce gazi verdiğini hatırlatan Yalçın, "Emperyalizmin kazanında kaynayan ve ülkemizin bütünlüğünü hedef alan terör yüzünden, sosyal dokuyu oluşturan kaynaşmış unsurların barış ve kardeşlik içinde yaşama azmi de büyük yara almıştır. Terörizm; Türkiye’yi sadece sosyolojik ve sosyopsikolojik açıdan değil, siyasi ve ekonomik açıdan da olumsuz etkilemiştir. Ülkemiz, modern çağı yakalama ve toplumsal refahı sağlama yolculuğunda neredeyse yarım asır kaybetmiştir. Bununla birlikte Türkiye, maruz kaldığı terör belasından kurtulmak için olağanüstü bir refleks göstererek PKK ve FETÖ başta olmak üzere bütün terör örgütlerine karşı verdiği mücadelede başarılı olmuştur. Ülkemizin insanüstü çabalar neticesinde eriştiği teknolojik imkânlar, milletimizin varlık bilinci ve devletimizin siyasi kararlılığı ile birleştirilerek terörizme caydırıcı dersler verilmiştir. Tabiri caizse Türkiye terörizmi pes ettirmiştir" ifadelerine yer verdi.
"MHP’nin milliyetçi-toplumcu kadroları, Terörsüz Türkiye projesine odaklanmıştır"
Gelecek süreçte Terörsüz Türkiye ikliminin egemen kılınması ve toplumsal yaraların sarılması gerektiğine vurgu yapan Yalçın, "MHP; üstlendiği tarihî sosyal sorumluluk doğrultusunda derhal devreye girerek, terörün olmadığı yeni bir toplumsal atmosferin tesisi yolunda kolları sıvamıştır. Mücadelesini verdiği ideolojinin bir gereği olarak uzlaşmacı ve barışçı politikaları esas alan MHP; değişen bölgesel ve küresel konjonktüre paralel olarak, Sayın Genel Başkanımızın attığı adımlarla Terörsüz Türkiye yolunda başat bir işlev üstlenmiştir. Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin geçtiğimiz yıl başlattığı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın desteğiyle devlet politikası haline gelen Terörsüz Türkiye hamlesi, zorunlu paradigma değişikliklerinin tam da nirengi noktasındadır. TBMM bünyesinde Terörsüz Türkiye Komisyonunun kurulmasıyla da millî iradenin tecelligahı olan yasama organı harekete geçirilmiştir. Siyaset sahasında uzlaşma ve diyalog kapılarının açık tutulduğu bir ortamın tesisine daima gayret gösteren MHP’nin milliyetçi-toplumcu kadroları, Terörsüz Türkiye projesine odaklanmıştır" açıklamasında bulundu.
"24 Ekim tarihinden itibaren ‘Hayırlı Günler Komşum’ ziyaretleri yapılacak"
Yalçın, ‘Asırlık Birlik, Sonsuz Kardeşlik’ temasıyla 9 bölgede 81 ili kapsayacak gerçekleştirilen ’Terörsüz Türkiye İçin Millî Birlik ve Dayanışma Buluşmaları’nın da oldukça verimli geçtiğini ifade ederek, bu çerçevede MHP teşkilatlarının Terörsüz Türkiye bağlamındaki çabalara katkıda bulunmak üzere sosyal faaliyetlerine hız verdiğini dile getirdi.
Halkla münasebetlerin sıkı tutulmasını da amaçladıklarını söyleyen Yalçın şu ifadelere yer verdi:
"24 Ekim 2025 tarihinden itibaren ‘Hayırlı Günler Komşum’ ziyaretleri yapılacak ve milletimizin bütün kesimleriyle bir araya gelinerek "Derdiniz Derdimizdir" sohbetleri gerçekleştirilecektir. Geniş katılımlı olması planlanan söz konusu etkinlikler, bütün il ve ilçelerde düzenlenerek yurdun her köşesinde yaygınlaştırılacaktır. ‘Hayırlı günler komşum’ ziyaretleri, ‘Derdiniz Derdimizdir’ konulu sohbetlerle ortak ve birbirini tamamlayan konsept içinde düzenlenecektir. ‘Hayırlı günler komşum’ temalı ziyaretlerle ‘Derdiniz Derdimizdir’ konulu sohbet toplantıları, sadece evlerle sınırlı tutulmayacak; esnafı, meslek odalarını, sivil toplum kuruluşlarını da kapsayacak ve hatta köylere kadar uzanacaktır. Ziyaret ve sohbet iklimi, toplumun her kesiminden vatandaşlarımızla buluşmaya vesile olacaktır. Ziyaret ve sohbet toplantıları çok geniş kapsamlı olacağından, bu yöndeki faaliyetlere teşkilatlarımızın her kademesinden katılım sağlanacaktır."
"Ziyaretlerde, Terörsüz Türkiye’nin; projeden uygulamaya geçme aşamasında olduğu anlatılacak"
Ziyaret ve sohbetlere başkanlık divanı ve Merkez Yönetim Kurulu üyeleri, milletvekilleri; il, ilçe ve belde başkanları, il, ilçe ve belde yönetim kurulu üyeleri, belediye başkanları, belediye meclis ve il genel meclis üyeleri tarafından yapılacak katılımla düzenleneceğini söyleyen Yalçın, sözlerine şu şekilde devam etti:
"Ziyaretler sırasında, vatandaşlarımızın dertleri dinlenecek, siyaset kurumuyla devletten beklenti ve talepler kayda geçirilecektir. Ziyaretler dolayısıyla Terörsüz Türkiye’nin; hayalden gerçeğe, soyut ülküden somut düşünceye, projeden uygulamaya geçme aşamasında olduğu, ayrıntılı olarak milletimizle paylaşılacaktır. Terörsüz Türkiye yolunda sarf edilen gayretlerin sonuçsuz kalmadığı; meselenin kamu vicdanına sığmaya, yerleşmeye başladığı delilleriyle anlatılacaktır. Terörsüz Türkiye olgusunun; Gazze’deki soykırımın, İsrail terörünün durması yönündeki uluslararası çabaların yeşerttiği barış umutlarından ayrı düşünülmemesi gerektiği üzerinde durulacaktır. Bu olgunun, Suriye ve Irak’ın toprak bütünlüğünün sağlanması hususundaki gayretlerden ayırt edilmemesinin önemi dile getirilecektir. Suriye’nin toprak bütünlüğü ve bu ülkedeki SDG gibi ayrılıkçı unsurların Şam merkezli sisteme entegrasyon zarureti ve Terörsüz Türkiye olgusunun birbiriyle alakalı olduğu anlatılacaktır. Terörsüz Türkiye konusunun, KKTC’nin dünyada bağımsız bir devlet olarak tanınması çabalarından soyutlanmaması, aynı perspektifte değerlendirilmesi gerektiğinin altı çizilecektir. Aksi takdirde KKTC parlamentosunun Türkiye Cumhuriyeti’ne katılma kararı alması gerektiği anlatılacaktır."
"MHP, alınacak ekonomik tedbirlere destek vermeye devam edecektir"
Yalçın, geçmişten beri MHP’nin ‘Siyaset halk içindir’ ilkesiyle hareket ettiğini dile getirerek, siyasette esas olanın her alanda güncel sorunlara kalıcı çözümler üretmek olduğunun altını çizdi. Türkiye’nin Terörsüz Türkiye süreci dışında da sorunları olduğuna değinen Yalçın,
"Türkiye’de gündemi meşgul eden önemli hususlardan biri de Türk ekonomisinin yapısal sorunları ve hayat pahalılığıdır. MHP olarak, enflasyonla mücadelenin, Türkiye’yi zor ve sabır isteyen bir süreçten geçirmekte olduğunu görüyoruz. Hayat pahalılığının vatandaşlarımızın alım gücünü düşürdüğünün, başta emekli ve çalışanlarımız olmak üzere bilhassa ücretli kesimin hayat standartlarını aşağı çektiğinin farkındayız. Devletimizin bu konuda aldığı sıkı tedbirlerin arkasında durmakla birlikte, milyonlarca insanımızın hayat çarkını çeviren bordroluların ücretlerinde devletimizin imkânları ölçüsünde iyileştirme yapılmasının lüzumuna inanıyoruz. MHP, gelir dağılımındaki eşitsizliğin en aza indirilmesi ve Türk parasının alım gücünün yükseltilmesi için alınacak ekonomik tedbirlere destek vermeye devam edecektir" şeklinde konuştu.
"Teknolojik gelişmelerle Türkiye’nin örf, âdet ve geleneklerin değişip bozulmaya başladığını ibretle takip ediyoruz"
Artan teknolojinin sosyal açıdan bütün toplumların düzenini bozmaya başladığını da sözlerine ekleyen Yalçın, "Günümüz dünyasında ulaşılan baş döndürücü teknolojik gelişmelerin, sosyal açıdan bütün toplumları ve dolayısıyla Türkiye’yi de sosyolojik bir dönüşümün eşiğine getirdiğini; örf, âdet ve geleneklerin değişip bozulmaya başladığını ibretle takip ediyoruz. Bir zamanlar münferit hadiseler olarak görülen şiddet, silahlı saldırı, ahlak dışı vakalar ve cinayetlerde endişe verici artış, Türk aile ve toplum yapısının derin bir sarsıntı geçirdiğinin işaretleridir. Bizi güçlü kılan Türk aile sistemi ve millî değerlerin ne pahasına olursa olsun korunması elzemdir. Bu konuda devletin üzerine düşen görevi yapması, sosyal dönüşümü mesut bir refah ve kalıcı huzura kalbetmek için bilimsel projeler geliştirilip hayata geçirilmesi önem arz etmektedir. MHP bu hususta hazırlanacak sosyal sorumluluk projelerine, yasa değişikliklerine veya yeni yasa tekliflerine katkı verecektir" diye konuştu.
"Muhalefetin bütün nakaratları; iyiye kötü, yanlışa doğru, doğruya eğri, temize kirli demek olmuştur"
Yalçın, muhalefet partilerinin, iktidara ve Cumhur İttifakı’na karşı yıpratıcı ve yaralayıcı toplum mühendisliği politikaları yaptığını ve bunun bir kötüleme yarışına döndüğünü savundu. Yalçın, "Yapıcı ve olumlu siyaseti terk eden muhalif partiler, iktidarı ve Cumhur İttifakı’nı başarısız göstermek için Bremen Mızıkacıları gibi üst üste dizilmişlerdir. Muhalefetin bütün nakaratları; iyiye kötü, yanlışa doğru, doğruya eğri, temize kirli demek olmuştur. Türkiye’de muhalefetin anlaşılmak ve mevcut sorunlara alternatif çözümler üreterek kamuoyuna sunmak gibi bir derdi yoktur. Temel hedefleri; halkı biteviye karamsarlığa, ümitsizliğe sevk etmektir. Muhalefetin kötümser ve karamsar tutumu, Türkiye’de sosyal sükûn ve barışın önündeki engellerden biri olarak karşımızda durmaktadır. Her şeye rağmen MHP ve Cumhur İttifakı, Türkiye’nin yüksek hedeflere yürüyüşünün, bu bozguncular güruhu tarafından engellemesine izin vermeyecektir" değerlendirmesinde bulundu.