Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, son günlerde Karabük Belediyesi ile kavga haline dönüşen Karasu Kaynağından kullanma hakkı ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Karabük Net Haber’den Ergün Başkaya’ya özel açıklamalarda bulunan Başkan Köse, Karabük Belediyesinin kendi belediyeleri ile ilgili yaptığı açıklamayı ‘hadsizlik’ olarak nitelendirdi.

Karabük Belediyesinin yaptığı açıklamaları “ben hiç doğru bulmuyorum” diyen Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse “Bir belediyenin diğer bir belediyeye bu şekilde bir açıklama yapıyor olmasına ben de burada asıl siyaseti Karabük Belediyesi'nin ya da Karabük Belediyesi ekiplerinin yaptığını düşünüyorum. Bizim açıklamalarımıza bakarsanız, en ufak bir siyaset güdecek bir açıklamamız olmadı.” Dedi.

Karasu Kaynağının arıtıldığı ve sertliğinin giderildiği, ayrıca dağıtımının yapıldığı terfi istasyonundan Safranbolu belediyesi olarak %34 kullanım hakları olduğunu belirten Başkan Köse, konuyla ilgili kamuoyunu bilgilendirici açıklamasında şunları söyledi;

“Bakın ben birazcık geriye gideceğim. Bir buçuk senedir Karabük Belediyesi ve onların teknik ekibiyle bizim ekibimizin görüşmeleri var. Neden? Her yerde söylüyorum, su çok kıymetli ve artık iklim krizi sebebiyle, küresel ısınma sebebiyle, su sadece Safranbolu'da değil birçok yerde artık bitme seviyesine geldi. Şimdi Karabük ve Safranbolu Belediyesi'nin kullanacağı bu Karasu kaynağıyla ilgili bir protokol yapılmış, devir işlemleri sırasında ve o protokolde diyor ki ‘Bunun yüzde 34'ü kullanım hakkı Safranbolu Belediyesi'nindir’. Diğer kalan kısmı da Karabük Belediyesinindir. Şimdi bugüne kadar biz Karasu kullanmayı aslında mecbur kalmasak tercih edeceğimiz bir su kaynağı değil. Neden? Hep konuşuyoruz. Elektrik maliyeti çok yüksek, çünkü cazibesiyle gelen suyumuz varken ve yeterliyken Karasuyu kullanmayı asla tercih etmeyiz. Ama yaz aylarında bizim kendi kaynaklarımız yeterli gelmediği için Karasu’yu kullanmak zorundayız ve pompalarla suyu terfi istasyonlarıyla şehre ulaştırıyoruz. Bu da maliyetli oluyor. Şimdi Karasu'yu artık her geçen sene kullanım zamanımız bizim artıyor. Neden? İşte geçirdiğimiz kış Zamanlarını düşünün. Kar yok, doğru dürüst su yok. Artık ilkbaharı yaşayamıyoruz, su kaynaklarını besleyen doğal kaynaklar, kar ve yağmur yok. Doğal olarak bizim kendi cazibesiyle gelen kaynaklarımız daha erken bitmeye ve Karasu'ya daha erken başlamamıza sebep oluyor.”

Biz Karasu’dan Hakkımız Olan Payı İstiyoruz ve Karabük Belediyesi Oyalıyordu

Köse, Karasu kaynağından protokolde belirtilen Safranbolu’nun hakkını istediklerini ve bunun mücadelesini verdiklerini belirterek, Karabük belediyesinin kendilerini bir süredir oyaladıklarını öne sürerek, konu hakkında şunları söyledi;

“Biz geçen sene buna benzer sıkıntıyı yaşadık. Karabük Belediyesi'yle o zaman arkadaşlarımız dediler ki; ‘Başkanım biz oradan protokolde belirtilen miktarı alamıyoruz. Bizim maksimum aldığımız yüzde yirmi beş, yirmi altı, ama yoğun kullanımlarda biz on, on beşte kalıyoruz, almamız gerekenin altında. Bunu Karabük Belediyesiyle ortak gayet de medeni bir şekilde konuştuk. Herkes de bunu kabul etti. Ha bu neden kaynaklanıyor? Orada değişmesi gereken bir sistem var. Teknik detaya girmeyeceğim, bunu Karabük Belediyesi ekipleri de biliyor, bizimkiler de biliyor. Dedik ki o zaman, biz bunu karşılıklı anlaşarak değiştirelim. Bize gelecek olan su miktarını artıralım. Bakın ben herkesin anlayacağı dilde çok basit anlatıyorum. Su miktarını arttıralım. Tamam. Fakat o tarihten beri yani Karabük Belediyesi'nden olumlu bir yaklaşım görmedik. Arkadaşlarımız sürekli irtibat halindeler. En sonunda protokoldeki bir maddeye dayanarak, ‘esaslı değişiklikler DSİ'nin onayıyla yapılır.’ maddesine dayanarak Karabük Belediyesi diyor ki; ‘ben DSİ'ye yazdım, oradan cevap bekliyorum. Ben onlardan olumlu yanıt gelmeden yapamam. Evet, bence bu zaman kazanmadır ve bakın il koordinasyon toplantısında da ben bu mevzuyu açtığımda, DSİ Bölge Müdürü diyor ki; ‘Bu öyle bir değişiklik değildir, iki belediye anlaşarak yapabilir.’ Tamam, o zaman bir araya gelelim yapalım. Bakın bu askıda duruyor. Sezon bitiyor, hala oradaki değişikliği yapıp biz hakkımız olan su miktarını alma derdindeyiz. Bunun mücadelesini veriyoruz. Gerekirse hukuki yollara da gideceğiz. Çünkü protokolde yazıyor. Bakın en önemli nokta bu. Aslında Biz bunu hala neticelendiremedik. Ama sonrasında bakıyoruz ki zaten yeterince gelmeyen su daha da azaldı ve bunun sorumlusu biz değiliz.”

Safranbolu’ya gelen Karasu Kaynağındaki Vanayı Kapattığımız İddiası Tamamen Yalan

Karabük belediyesinin yaptığı açıklamada, ‘Safranbolu Belediyesi kendilerine gelen suyun vanasını kısmışlar ve kapatmışlar’ şeklindeki açıklamaya tepki gösteren Köse; “Bakın o söz konusu vanalarla ilgili de hemen anlatayım, yine basit bir şekilde anlatacağım. Bize gelen su hattında İki vana var, bu suyu kontrol eden. Bunun bir tanesinin açık olması yeterli. İkinci vana ne zaman devreye giriyor? Daha kuvvetli bir şekilde şehre su basabilmek için ikinci vananın da açılması gerekiyor. Onların bahsettiği kapalı denilen ikinci vananın açık olmasına gerek yok. Şu an yine tek vanayla su geliyor, çünkü Karabük Belediyesi vanayı açtığı için. Anlatabildim mi? Yani aslında teknik olarak bir problem yok. Tamamen onların idaresindeki vanayı açtıklarında, bizde bir problem yok. Depolarımızın büyüklüğüyle ilgili bir problem yok. Sormazlar mı insana? Peki, yirmi küsur yıldır neden bu sorun yaşanmıyor, neden iki belediye arasında böyle bir problem bugüne kadar olmadı.” Diye konuştu.

Safranbolu’nun Günlerdir Susuz Kalmasının Sorumlusu Biz Değiliz

Safranbolu halkının günlerdir susuz kalmasının sorumlusu şimdi Karabük Belediyesi mi, siz misiniz yoksa başkaları mı sorusuna Başkan Köse; “Net bir şekilde söyleyebilirim, Safranbolu halkının susuz kalmasının sebebi Safranbolu Belediyesi değildir. Safranbolu Belediyesi olmadığına ben adım kadar eminim. Bakın onların tek tek, madde madde bizi suçladıkları kısımlar ile ilgili biz de bugün tek madde ile cevap vereceğiz. Bunu da basına ileteceğiz zaten.” Diye cevap verdi.

Sen Benim ilçemdeki Kayıp, Kaçak Su Oranını Nereden Bileceksin?

Karabük Belediyesi’nin Safranbolu ilçesindeki şehir su şebekesinde %58 ila 62 oranında kayıp kaçak olduğu yönündeki açıklamaya da cevap veren Köse; “Yani bizim kayıp kaçaklarımızdan bahsediyorlar. Biz 2 yıl önce kayıp kaçak ekibi kurduk. Onlara eğitim aldırdık. Bütün kayıp kaçağı tespit eden cihazları belediyemiz bünyesine satın aldık. Bakın hem eğitim aldırıyoruz, hem cihazları alıyoruz ve 2 senedir şehir şebekesinin yüzde 81'i tarandı. Tespit edilen tüm kayıp kaçaklarla ilgili arkadaşlarımız anında müdahale yapıyorlar. Bakın biz göreve geldiğimizde kayıp kaçak oranı yüzde 53'ü tespit edilmiş ve bizim önümüze konmuş rakamdı bu, bir önceki yönetimden. Yüzde 53, şu anda yüzde 47'lere ve yılsonuna kadar 41'e inecek. 2026'daki hedefimiz de bu ekibin çalışmasıyla yüzde 35 olarak öngörüyoruz.

Şimdi bize ‘altyapıyla ilgili neden çalışma yapmıyorlar’ diyenlere, biz göreve geldiğimizden beri yaşamadığımız felaket kalmadı. Ekonomi gerçekten bu kadar kötüyken, bütün Safranbolu'yu benim altyapı anlamında ayağa kaldırmam sizce mümkün mü? Böyle bir şey yapabilir miyim? Peki, niye sormuyorsunuz? O kadar iktidar gücüyle, para akışı yoğun olan belediyede neden altyapıyla ilgili sorun çözülmemiş? Hani yıllardır işte asbest borular var ya. Neden çözülmediğini sormuyorsunuz? Biz ama boş durmuyoruz. Bütün Safranbolu'yu inşaat halinde görmeyi bekliyorlarsa, çok beklerler. Ama bizim ekibimiz sistemli planlı bir şekilde tüm kayıp kaçakları hem tespit ediyorlar, hem onların tamiratıyla ilgili çalışmalarını yapıyorlar. Bakın yüzde 53'ten alıp 2026'da bizim bu oranı yarı yarıya neredeyse düşürmüş olma hedefimiz var. Bizim belgelerle açıklayabileceğimiz bir rakam bu. Gerçekten diyorum ya haddini aşan açıklamalar bunlar. Size de garip gelmiyor mu? Neye istinaden, ben size diyor muyum; ‘senin kayıp kaçak oranın şu’ diye? Onun Başkan Yardımcısı biz yüzde 35'e düşürdük diyor. Nereden bileceğiz, peki yüzde 35'e düşürdüğünü? Ya o zaman hepsinin sorgulanması lazım, böyle bir yaklaşım olabilir mi? Bu bence kesinlikle algı çalışması. Safranbolu Belediyesi bu konuda gerekli işlemleri yapmıyor ve beceriksiz bir yönetim algısı yaratılmaya çalışılıyor. Ben niye siyaset yapayım? Ben Safranbolu halkının hakkını koruyorum. Hakkını almaya çalışıyorum. Protokol var. Bakın orada bir oran var. Ben sadece bunu istiyorum diyorum. Başka bir şey söylemiyorum. Ben oradan almam gereken ve bakın bunları da belgeleriyle söylerim size ne zaman, ne kadar aldığımızı. Ben sadece Safranbolu halkının Karasu'da hak ettiğini istiyoruz. Biz oraya bunun için bedel ödüyoruz her ay. Bakın bunun paylarını ödüyoruz." dedi.

Benim Üzerime Siyaseten Gelmeye Çalışıyorlarsa, Umurumda Değil.

“CHP’li Safranbolu Belediyesi olarak, kendilerine yönelik bir yıpratma çalışması mı yapılıyor size” şeklindeki soruya Başkan Köse; “Vallahi ben bakın siyaset kısmına hiç bakmıyorum. Tek derdim Safranbolu Belediyesi'nin, Safranbolu halkına görevim süresince hizmet etmek ve öyle hesapları varsa onların bileceği iş. Ama yani beni bu tür hesapları varsa, bu tür hesaplarla yıldıramazlar. Aynı şeyi söyleyeceğim; Hakkımızı istiyoruz o kadar. Ve burada bakın benim ve başkan yardımcılarımızın denetiminin dışında bir şey yapılması mümkün mü? Başkan Yardımcımız canla başla, her yangında, hem suyla ilgili konularda bütün rüştünü ispatlamış bir şekilde çalışıyor zaten. Benim onlara güvenim sonsuz ve ben su kanalizasyon müdürlüğümüzde kasıtlı vanayı kapatıp, siyaset yapacak bir kişi olduğunu düşünmüyorum. Bunu ispatlasınlar, böyle yapıldığını ispatlasınlar, ben bugün bırakırım bu işi. Böyle bir şey yok, bu tamamen algı.

Diyorlar ki ‘bu vana neden kapalı?’ Başkan yardımcımız diyor ki ‘bu vanayı açarsak bizim istediğimizin fazlası gelir. Bu bana az su geldiğinde devreye sokmam gereken bir vana.’ Onlar da ısrarla bunu söyleyince, ya açın da bari su komple boşa gitsin. Bak o sinirle söylediği bir şey. Anlatabildim mi? Yani olması gerektiği için ya da bizim oradaki personelimize kızdığı için değil. Israrla neden kapalı durması gereken vana üzerinde duruyorsunuz? Zaten benim açık olan vanamdan bırakıldığında su yeterli derecede geliyor. Başka vanaya ihtiyacım yok. Anlatabildim mi? Bakın algı yaratılmak istenen konu bu. Ben bunu polemik yapılarak, böyle siyasi konulara da edilmesinden hiç mi hiç hoşnut değilim? Tek derdim, şu sıcak yaz günlerinde Safranbolu halkının konforunu sağlamak. Bunu sağlamak bizim görevimiz zaten. Var olan suyu neden ben Safranbolu'ya ulaştıramayayım? Bizim teknik olarak bir sıkıntımız, hatamız olsa, biz onu kabul eder ve düzeltiriz zaten.” Şeklinde açıklama getirdi.

Yazıköy, Safranbolu Belediyesi'nin Sorumluluk Alanında Değil

Tarihi Yazıköy’de yaşanan su probleminin Safranbolu Belediyesi olarak sorumluluk alanlarında olmadıklarını belirten Köse, bu sene olmasa da önümüzdeki yıl Yazıköy’ün su sorununa çare bulmak için çalışabileceklerini belirterek şu açıklamaları yaptı;

“Yazıköy'le ilgili bir sorumluluğuz yok tabii ki. Bakın orada da bizim öngörümüzle ve erken yaptığımız bir çalışmayla aslında biz kendi belediye sınırlarımızda olan 15 Temmuz mahallesinin su sorununu çözdük. Bakın geçen seneye kadar, hatta bu kışa kadar 15 Temmuz mahallesinin suyu Yazıköy'den sağlanıyordu. Yine aralarındaki bir anlaşmayla, zamanındaki belediye başkanı 15 Temmuz mahallesini Yazıköy'den ayırıp orayı imara açtığında, suyunu sağlamamış. Yine Yazıköy'den almaya devam ediyordu. Ama geçen senelerde azalan suyla o bölgede yaşanan sıkıntıya istinaden biz hemen toplandık, ne yapabiliriz 15 Temmuz mahallesini Karasu'ya bağlayabiliriz deyip, üç buçuk kilometre hattı arkadaşlarımız döşedi ve şu an bizim 15 Temmuz mahallemiz su sorunu yaşamıyor en azından. Bakın orası da su sorunu yaşayabilirdi, Yazıköy'e bağlıydı çünkü. Ama Yazıköy'ün kendi köy sınırlarından biz sorumlu değiliz tabii ki. Hatta şimdi onlar da bizi de acaba Karasu'ya mı bağlasanız da biz de artık su sorununu çözebilsek derdinde. Ama o bizim sorumluluğumuzda değil. Kendileri DSİ ile anlaşır. Şu koşullarda belediye olarak Yazıköy’ün su sorununu çözmemiz zor gözüküyor. Yani en azından belki önümüzdeki sene için oturulur, konuşulur bilemem, ortak bir araya gelinir. Ama henüz ne onların resmi bir talebi var, ne de bizim aramızda konuştuğumuz bir konu değil bu.

Elif Köse Su Sorunu1

Kaynak: Ergün BAŞKAYA