Karabük’ün Safranbolu ilçesi, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almasının yanı sıra, bir kültürel zenginliğe daha sahip oldu. Tarihi Kalealtı İlköğretim Okulu binası, kapsamlı bir restorasyonun ardından “Eğitim ve Kent Tarihi Müzesi” olarak yeniden hayat buldu.
Sultan II. Abdülhamid'in Eseri: Kalealtı Okulu
1909 yılında Sultan II. Abdülhamid tarafından yaptırılan ve uzun yıllar boyunca rüştiye (ortaokul) olarak kullanılan bu tarihi okul binası, mimari dokusu özenle korunarak restore edildi. Kalealtı Okulu, Safranbolu’nun önemli bir simgesi olarak, yeni işleviyle eğitim tarihi ve kültürüne dair izler barındıran bir müze olarak halkla buluştu. Müzede, geçmişten günümüze eğitim materyalleri, belgeler, objeler ve bölgenin eğitim kültürüne dair izler sergileniyor. Bu sergi, sadece Safranbolu’nun değil, Türkiye’nin eğitim tarihinin önemli bir parçasını da gözler önüne seriyor.
Karabük’ün en büyük kültürel kazanımlarından biri olarak kabul edilen Kalealtı Eğitim ve Kent Tarihi Müzesi, şehrin eğitim geçmişini, sosyal dokusunu, kültürel değerlerini ve ortak anılarını geleceğe aktarabilmek için hazırlandı. Müze, 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde gerçekleştirilen resmi bir törenle ziyaretçilere kapılarını açtı. Açılışta, Karabük Valisi Mustafa Yavuz, Karabük Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya, Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, Karabük Milli Eğitim Müdürü Nevzat Akbaş, Karabük İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Şahin, Karabük İl Jandarma Komutanı İsmail Göcek, Karabük İl Emniyet Müdürü Ahmet Canver, Karabük Ağır Ceza Hakimi Aynur Çelik, Karabük Başsavcısı Oğuz Yılmaz, Safranbolu Kültür ve Turizm Vakfı Başkanı ve hayırsever iş insanı Şefik Yılmaz Dizdar, kurum müdürleri, siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.
Açılışta konuşan Vali Mustafa Yavuz şu ifadelere yer verdi;
"Sözlerime başlarken öncelikle tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü tebrik ediyorum. Özellikle bugüne denk getirilmesindeki ana amaç başında eğitim diyoruz eğitim müzesi diyoruz. O zaman arkadaşlarımızın önerisi öğretmenler gününde açalım demişlerdi. Dolayısıyla bugüne denk gelmiş oldu. Anlamlı günde de birlikte açıyoruz. Aslında biz bugün bir müze açılışı yapıyoruz. İçerisinde birazdan arkadaşlarımız bize ayrıntılı şekilde sınıflardan ve bu müzenin tarihi ilgili, konseptiyle ilgili yapılan çalışmalarla ilgili bilgi verecek. Aslında sağımıza, solumuza, karşımıza, arkamıza baktığımız zaman zaten binanın kendisi müze. Hemen karşımızdaki bina hemen sol tarafımızdaki yapı, cami, hemen tarafımızda sokağın solundaki, başındaki bütün eserler zaten kendileri bir müze. Biz aslında bugün bir müzenin açılışından daha fazlasını yapıyoruz.
Kalealtı İlkokulu tarihiyle geçmişiyle bugün zaten tek başına kendisi Içinde hiçbir şey sergilemesek dahi görülmeye değer gerçekten bir anıt yapı pozisyonunda ve bir müze niteliğinde. Tarihiyle ilgili az önce Milli Eğitim Müdürümüz bilgi verdiler. 1909'lu yıllarda kayıtlarında gözüküyor. Rüştİye olarak yapılmış. Ama daha gerilere zaman tabii zaman zaman belgeye ulaşmakta sorun yaşıyoruz. 1600'lere kadar gittiği, işte ilk başta saray olarak yapıldığını, daha sonra 1900'lerin başında okula dönüştüğünü görüyoruz. Ama beni bugün mutlu eden konulardan birisi de şu. Aramızda bu okuldan mezun büyüklerimiz var. İşte Şefik Bey az önce bahsetti 6 yılını kendisi tek başına müze olan Kalealtı ilkokulunda eğitim öğretim hayatını tamamlamış. Yine Feride teyzemiz var. 1964 yılında okula girmiş, 1969 yılında ayrılmış biz kendisiyle tanıştığımız zaman diploma istiyorum demişti. Arkadaşlar bugün de onun okuduğunu burada belgeleyen bir belgeyi hazırladılar. Birazdan kendisine onu da takdim edeceğiz."
Proje destekçilerinden olan Safranbolu Kültür ve Turizm Vakfı Başkanı ve hayırsever iş insanı Şefik Yılmaz Dizdar'da müzenin açılışında yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi;
"Bu anlamlı gün öğretmenler günü olarak açmayı sanki gizli ve kuvvetli bir el buralara getirdi. Bütün öğretmenlerimin Öğretmenler Günü'nü kutluyorum. Efendim ben bu okulda altı sene okudum. Neden? Dedemin rahatsız etmemem için yaşımı büyüterek bir yıl önce okula gitmemi sağlamışlar. O da birinci sınıfta sınıfta kaldım. İlk öğretmenim Fatma Bolkış isimli bir hanımefendiydi.. İkincisi de Fatma Gemici. Bir öğrenci beşinci sınıfa kadar aynı öğretmen okutuyordu. Dolayısıyla her sınıfı dolaşmış olduk okurken. Arkadaşlarımın çoğu burada bulunmuyor olabilirler.
Ancak bu okulda altı sene okumamın nedeniyle birinci sınıfta sınıfta kaldım. Benim bu okulda çok büyük anılarım var. Önceleri Ortaokul henüz açılmamıştı 1950'lerde onun için ortaokul öğrencileri, abilerimizle bu okulda bir süre beraber okuduk. Sonra işte ben başka bir okula gitmeden o vakitler sadece bağlarda köy içindeki o okul vardı orası da yakın bir zamanda devreye girmiş olacak inşallah. Benim anılarım var tabii bu okulda. Bunları anlatarak sizlerin meşgul etmek istemiyorum. Hepinize saygılar sunuyorum. Hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Öğretmenlerimin öğretmenler gününü tekrar kutluyorum"
Müze, sadece eğitim tarihini değil, kentsel gelişimi, kültürel zenginliği ve toplumsal yaşamı da kapsamlı bir şekilde sergileyerek ziyaretçilerine adeta bir tarih yolculuğu sunuyor. Eğitim alanındaki gelişmelerin yanı sıra, Safranbolu’nun kültürel ve sosyal yapısına dair bilgiler de müzede yer alıyor. Kalealtı Eğitim ve Kent Tarihi Müzesi, hem şehrin tarihini yaşatacak hem de yeni nesiller için ilham kaynağı olacak.




