İYİ Parti Kadın, Aile ve Sosyal Hizmetler Başkanı Kevser Ofluoğlu, 5 Aralık Kadın Hakları Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, kadınların seçme ve seçilme hakkını kazandığı 1934’ün Türkiye Cumhuriyeti için bir medeniyet devrimi olduğunu vurguladı. Ofluoğlu, kadın haklarının siyasetin pazarlık konusu değil, Cumhuriyetin temel sözü olduğunu ifade etti.
Ofluoğlu açıklamasında, 1934’te Türk kadınının pek çok gelişmiş ülkeden önce seçme ve seçilme hakkına kavuştuğunu hatırlatarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki ilk kadın milletvekillerinin 1935 seçimlerinde görev almaya başladığını belirtti. Atatürk’ün kadın-erkek eşitliğini çağdaş toplumun temeli olarak gördüğünü dile getiren Ofluoğlu, aradan geçen yıllara rağmen eşit temsil ve eşit fırsat konusunda hedeflenen düzeye ulaşılamadığını söyledi.
“Eşit Temsil Hâlâ Sağlanamadı”
Ofluoğlu, TBMM'de kadın temsil oranının hâlâ yüzde 20’ler seviyesinde olduğunu, siyasi partilerde karar alma mekanizmalarının büyük ölçüde erkek egemen yapılar tarafından yürütüldüğünü kaydetti. Ekonomik hayatta ise kadınların istihdam oranlarının OECD ortalamasının oldukça altında olduğuna dikkat çekti.
Kadınların büyük bölümünün kayıt dışı ve güvencesiz işlerde çalıştığını belirten Ofluoğlu, ücret eşitsizliğinin sürdüğünü, toplumsal cinsiyet rollerinin ve ayrımcı tutumların kadınların yaşamlarını zorlaştırmaya devam ettiğini ifade etti. Kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin toplumsal vicdanı yaralayan boyutlara geldiğini söyledi.
“Eğitim, Ekonomi, Siyaset ve Günlük Yaşamda Eşitlik İçin Adım Atılmalı”
İYİ Parti olarak kadınların iş hayatında, eğitimde ve siyasette yaşadığı eşitsizliklere karşı kapsamlı hukuki düzenlemelerin yapılması gerektiğini vurgulayan Ofluoğlu, özellikle siyasi partilerde cinsiyet kotasının yasal zorunluluk haline getirilmesini istedi.
Kadınların miras, nafaka, boşanma ve çocukların bakımına ilişkin haklarında eşitlikçi düzenlemeler yapılmasını talep eden Ofluoğlu, şiddetle mücadelede daha güçlü bir mekanizma kurulması gerektiğini belirtti. Bu kapsamda 7/24 çalışan ve yaygınlaştırılmış kadın destek merkezlerinin (ŞÖNİM/konukevi) artırılması, ev içi bakım yükünü azaltacak ücretsiz kreş ve yaşlı-engelli bakım hizmetlerinin kamusal politika haline getirilmesi gerektiğini dile getirdi.
Kadınların iş hayatına katılımını artırmak için eşit işe eşit ücret ilkesinin uygulanması, kadın girişimciliğini destekleyecek mikro kredi ve hibe projelerinin yaygınlaştırılması, doğum sonrası işe dönüşü destekleyen esnek çalışma modellerinin zorunlu hale getirilmesi gerektiğini ifade etti.
“Kadın Güçlenirse Türkiye Güçlenir”
Kadınların güçlenmesinin Türkiye’nin geleceğini güçlendireceğini söyleyen Ofluoğlu, Atatürk’ün 1930 tarihli sözünü hatırlatarak “Kadının siyasal yetersizliğine mantıklı hiçbir sebep yoktur” ifadesini aktardı.
Ofluoğlu mesajını şu sözlerle tamamladı:
Kadın güçlenirse Türkiye güçlenir.
Kadın özgürleşirse demokrasi büyür.
Kadın eşit olursa Cumhuriyet tamamlanır.
Bu anlamlı günde, başta Atatürk olmak üzere Türk kadınına haklarını teslim eden tüm Cumhuriyet iradesini saygıyla anıyor; eşitlik mücadelesini sürdüren bütün kadınların yanında olduğumuzu kararlılıkla ilan ediyoruz.





