Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, AK Parti’den Belediye Başkan Adaylığı için süreç başlatan AK Parti Karabük Belediye Meclis Üyesi Muzaffer Atılkan’a ağır suçlamada bulundu.

Haziran ayından bu yana Karabük Belediye Başkan Adaylığı ile ilgili sosyal medyasından projeler paylaşan ve zaman zaman da Başkan Rafet Vergili’ye ağır cevaplar veren Muzaffer Atılkan için, Vergili “Bu adam sahtekar. Bu aday falan olamaz. Gitsin Cumhuriyet Savcılığına benim için suç duyurusunda bulunsun. Onun sahtekarlığını herkesin önüne koyuvereyim.” Diye konuştu.

En son sosyal medyasından ‘Bilgi Evleri Projesini, görsellerini ve animasyonunu paylaşan Muzaffer Atılkan’ın u projesi için FETÖ Projesi diyen Rafet Vergili’ye, Atılkan “Biz senin gibi baba parası ile TED Kolejlerinde okumadık. Anamızın sattığı süt parası ile okuduk.” cevabını vermişti.

Evet doğrudur, baba Parasıyla TED Kolejinde okudum

Başkan Vergili ise Karabük Net Haber’e bugün yaptığı özel açıklamada, “Bu sahtekâr birisi. Bununla muhatap olmam.” Dedi ve şu açıklamaları yaptı;

“Doğru söylüyor. Biz baba parasıyla okuduk. Bunda bir yanlış taraf yok. Cumhuriyet ilkokulunda okudum, Atatürk ilkokulunda okudum, Pendik ilkokulunda okudum ve tekrardan geldim Cumhuriyet ilkokulunda okudum. Sonradan TED Kolejinde okudum. Buda baba parasıyla okumaktır. Ben kazanıp ta okumadım. O tarihte, o imkanlarla iyi bir eğitim verilmek için bizi de koleje yollamışlar. Yine zengindik. Kardeşim de sanat okulunu tercih etti, oraya gitti, oradan mezun oldu. Bu bir tercih meselesiydi.

Şimdi bunu insanı aşağılayacakmış gibi falan konuşmanın bir anlamı yok. Biz zenginliği de gördük, fakirliği de gördük. Ben 2 sene çocuklarımı makarna ile büyüttüm. Gün oldu süt alamadım. Biz bunların hepsini de yaşadık. Paranın ne olduğunu, parasızlığın ne olduğunu ondan çok daha iyi biliyoruz. Şimdi öyle ajitasyon yapıyor, bizi kendine göre ufak ufak iğnelemeye kalkıyor. Ben her şeyi gördüm. Bir yalan söylemedim, yaptığım işlerle ilgili kimseye yalan söylemedim. İki hiçbir zaman sahtekarlık yapmadım. Hiç kimseye yanlış beyanda bulunmadım. Param olduğu kadar yedim, çok fazla param varsa, elimden geldiği kadar hayır yaptım ama her şeyimi Karabük'e harcadım.

Organize Sanayinin gelişmesi, oraya yaptırdığım Üç buçuk Milyon Dolarlık indirme tesisi ile başladı. 20 sene Karabük’te hiçbir iş yapmamış. Karabüklü olarak, Karabük'te evinin bahçesine bir ağaç dikmiş mi bu yaşa gelmiş de.”  

Bu adam sahtekar. Her yere aday oldu.

Karşısına aday olma ihtimali olan Muzaffer Atılkan için, “Karabük’e ne faydası olmuş bu zamana kadar? Bu adam sahtekar, fitneci. Bir daha benim adımı ağzına alırsa onu rezil ederim.” Şeklinde ifadeler kullanan Başkan Vergili, açıklamalarına şöyle devam etti;

“Bilgi evleri diye fotoğraf yayınladı, ‘benim projem’ diye yayınladı bunları. Yazısı da burada, kendisi bana bir mesaj attı, verdiğim bir cevaba karşı. ‘O çizgi film gibi proje senin mühendislik büronun projesi mi?’ dedim ‘evet’ falan dedi.

Kendisine bilgi evlerinden 5-6 tane link attım, sonra projesini düzeltti Zeytinburnu'nda olan projelere benziyor. Bu arkadaşımız sahtekar o kesinlikle Belediye Başkanı adayı falan olamaz. Fazlada yazmasına gerek yok, bugünden sonra benim hakkımda bir kelime dahi etmeyecek, ederse çok kötü olur. Eğer bir daha benim hakkımda zengindi, fakirdi, şöyleydi, böyleydi diye yorum yaparsa çok kötü olur.

Bildiği bir şey varsa söylesin. ‘Sen şöyle bir usulsüzlük yapmışsın, böyle hırsızlık yapmışsın.’ Diye.  Tamam, cevabını vereyim. Ama şimdi ben ona sahtekar diyorum. Üstüne vurgulaya vurgulaya sahtekar diyorum. Onun bugüne kadar Karabük'e bir tek hayrı dokunmamış. Şöyle insanlar vardır ortalığı kızıştırır, işlere fitne sokar, böyle tipler vardır. Arkadaşımız ondan farklı değil. Her yere aday olur. Bugüne kadar kaç kere belediye başkanı adayı oldun, kaç kere milletvekili adayı oldun? Birde güç nerdeyse oraya yamanan bir arkadaşımızdır.”

Benim hakkımda savcılığa şikayette bulunsun, sahtekarlığı ortaya çıksın

Muzaffer Atılkan'a karşı ağır suçlamalarının sürdüren Başkan Vergili, kendisi hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunmasını da özellikle istedi ve açıklamasını şöyle devam ettirdi;

“DSP'nin en güçlü zamanında, DSP'den aday oldu mu bu arkadaş, o zaman DSP'li miydi? Ben Karabük'te yaşıyorum, kimin ne yaptığını biliyorum. Onlar sanıyor ki beni 2009'da geldi siyaset sahnesine. Bırakalım bu işleri. Ben Karabük'ün içinde çıkan ve her zaman Karabük'te olan birisiyim. Ben burada Ticaret Odası Başkanlığı yapmış birisiyim. Fazla yazmayacak, kesinlikle aday olamayacak,  adım gibi eminim olamaz. Yani bırak Karabük'ü, hiçbir yerden aday olamaz. DSP'de iken zengin edebiyatı fakir edebiyatı yaptın, şimdi yapmana gerek yok, AK Partidesin.

Sorduğun zaman ‘inşaat firması senin mi?’ dedim ‘benim’ dedi. Tahmin ediyorum kendisi şantiye şefi veyahut ta adam onun iş bitirmesinden faydalanıyor. Ama kendisi kendine güveniyorsa buna hiç cevap vermesin. Biliyorum onun ismini ağzıma alır almaz bütün herkesi dolaşıyor. ‘Bana böyle söyledi, cevap vereceğim.’ Diye. Gazeteci arkadaşları zorluyor, bunu da biliyorum.

Şimdi hiç cevap vermesin, hemen koşa koşa gidiyor, benim hakkımda savcılığa suç duyurusunda bulunuyor. ‘Bana sahtekar dedi’ diye hepinize dağıtıyor. Rafet Vergili'nin hakkında suç duyurusunda bulundum diye. Ondan sonra ne isterse konuşuyor. Savcılık karar verecek sahtekar mı değil mi diye. Benim bildiğim bir şey olmasa konuşmam. Ben bugüne kadar hiç bir zaman afaki konuşmadım. Şuana kadar bana bir kişi hakaret davası açıp ta kazanan oldu mu?

O arkadaş bir kere daha konuşmayacak. Söylemiş olduğum lafı temizleyecek. Sahtekar kelimesini temizleyecek, ondan sonra aday olacak. Ondan sonra benim hakkımda konuşacak.”

"O ADNAN 'IN HAKKINDA HERŞEYİ BİLİYORUM"

Vergili, Muzaffer Atılkan için "Ona anası babası Adnan der. Onunla ilgili her şeyi biliyorum. Bundan sonra bende ona Adnan diyeceğim. Adnan bundan sonra akıllı olacak. Benimle ilgili ileri geri konuşmayacak. Yüreği varsa savcılığa verecek, bende sahtekarlığını ortaya koyacağım" dedi.

Editör: Ergün Başkaya