15 Temmuz Şehitler Konferans Salonunda gerçekleşen “Nuri Pakdilpaneline Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hasan Solmaz ve Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş, TÖMER Müdürü Doç. Dr. Sema Noyan, akademisyenler, öğrenciler ve davetliler katıldı. 

Panelde Âtıf Bedir, Necip Evlice ve İbrahim Demirci tarafından Nuri Pakdil’in Kudüs ve Filistin hassasiyeti, gençlerle ilgili düşünceleri ve duruşuna dair birçok konuya değinildi. 

“Nuri Pakdil” panelinde konuşan Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, ” ‘Bizim için Nuri Pakdil ne anlam ifade ediyor?’ diye baktığımızda çok zor dönemlerden geçen bir insanın, çok büyük zorluklar içerisinde yaşayan bir insanın hayatı, Türkiye’yi, dünyayı okuması, yorumlaması, analiz etmesi ve eserlerine yansıtması olarak değerlendiriyorum.

Zor dönemlerden ve zor koşullardan geçmiş bir mütefekkirin hayatını gözlemliyoruz. Hayatını bir mücadele ruhuna adamış, önemli bir mütefekkir olarak bize hayatın zorlukları karşısında yılmamayı, bıkmamayı ve sürekli belli bir misyona, hedefe, hayallere, umutlara doğru gayret göstermeyi ifade ediyor” diye konuştu. 

“Nuri Pakdil Her An Gerilim Hattında Yaşayan Bir Insanın Dinamizmini Gösteriyor” 

Rektör Kırışık, sözlerini şu şekilde sürdürdü: 

“Türkiye’nin ve dünyanın geçtiği süreçleri görüyoruz. Özellikle Gazze’de yaşananlar çerçevesinde dünya sisteminde ortaya çıkan boşlukları, problemleri, görüyoruz, gözlemliyoruz. Bu tablo içerisinde umudunu kaybetmemek, sürekli mazlumun yanında olmak, Kudüs’ün yanında olmak, insanlığa barışı, kardeşliği, huzuru getirecek bir sistemi savunmak noktasında Nuri Pakdil üstadın bize çok önemli mesajları var.

Bu mesajları yaşam tarzı haline getirmemiz gerekiyor. Bu konuda başarılı olabilmek için yaşam tarzı haline getirdiğimiz bu mesajları sürekli bir şekilde uygulamaya geçirmek için birlikte çalışmamız, çabamız gerekiyor. Aksi takdirde ‘Bir edebi eseri okuduk, bir psikolojik rahatlama içerisine girdik, manevi bir mistik boşluk içerisinde kendimizi bulduk, sonra kaybolup gitti’ şeklinde bir tarz izlersek o zaman bizim için çok bir anlamı olmayacaktır.

O nedenle Nuri Pakdil üstadın yaşamını incelediğimizde vazgeçmeyen, pes etmeyen, kaybetse de yenilse de düşse de düştüğü yerden hemen kalkmasını bilen ve mücadele etmeye devam eden bir büyük kahramanı bu esnada gözlemliyoruz. Nuri Pakdil üstadın hayatı zorluklar ya da kolaylıklar gibi bir kıyaslama olmaksızın her an gerilim hattında yaşayan bir insanın dinamizmini bize gösteriyor.

Her an gergin bir hat üzerinde, ‘Kudüs alınmadan, Filistin alınmadan ben gülemem’ diyen bir Selahattin Eyyubi hassasiyetinde son derece gergin ve mücadeleci bir hayat yaşadığını gözlemliyoruz. O halde bize Nuri Pakdil üstadın söylediği çok şey var, verdiği çok mesaj var, yaşamımıza yönelik söylediği çok şey var.

‘Bundan sonra ne yapmak gerekir?’ diye sorduğumuzda bundan sonra bugünden itibaren hayatımızı yeniden analiz etmek, yeniden değerlendirmek ve bugün yaşadığımız sorunların çözümünü kendi yaşamlarımızı değiştirmekte olduğunu görerek Nuri Pakdil üstadı anlayabiliriz, tanıyabiliriz, onun yaşadığı hayatın bir benzerini biz de yaşayabiliriz.” 

Konuşmasının son bölümünde katılımcılara tavsiyelerde bulunan Rektör Kırışık, “Dünyanın yeniden bir yapılanma içerisinde olduğunu ve çok büyük değişimlere gebe olduğunu görüyoruz. Şimdiki tablo artık 20. Yüzyılın bütün sistemlerinin değiştiğini, yepyeni bir doğuma gebe olduğunu, yepyeni bir dünyanın ortaya çıktığını, Batı’nın egemenliğinden Doğu’ya doğru büyük bir kayış olduğunu bize gösteriyor.

O halde bu ümitvar ortamda ümitlerimizi kaybetmeyelim, gayret etmeye çalışmaya devam edelim. En önemli şeylerden bir tanesi bulunduğumuz bölümlerde, edinmek istediğimiz mesleklerde en iyi olabilmeye çalışmak, sadece Türkiye’de değil dünyada en iyi olmaya çalışmak, her bir ülkeden gelen uluslararası öğrencilerimizin de kendi ülkesine ve dünyaya insanlığa hizmet etmek istiyorsa yapabileceği en iyi şeyin dünyada en iyisi olmaya çalışmak olduğunu düşünüyorum.

Hayallerinizi sınırlamayın, ‘yapamayız’ diye düşünmeyin, ‘daha önce bulunmuştur’ diye kendinizi avutmayın. Yeni şeyler düşünün, büyük hayaller kurun, tam o dünyanın şafağındasınız. Dolayısıyla bu yaptıklarınız, bu hayalleriniz inşallah en kısa sürede hayata geçecek ve dünyanın değişimine çok büyük katkılar sunacaktır. Kıymetli hocalarımıza teşekkür ediyorum.

Bizi kırmayarak buraya kadar geldikleri ve büyük üstadın hayatını ve eserlerini bize anlattıkları için. Katılımcılara da böyle büyük bir üstadın hayatını, eserlerini dinlemek, onu tanımak ve onu anlamak konusunda göstermiş olduğunuz bu çabadan dolayı teşekkür ediyorum, saygılarımı sunuyorum” diye konuştu. 

Yazar Âtıf Bedir, Nuri Pakdil hakkında kaleme aldığı kitap çalışmasına dair bilgiler vereceğini dile getirerek, “Nuri Pakdil vefatından sonra Kudüs Şairi olarak tanındı, anlatıldı. Onun Kudüs ve Filistin hassasiyeti üzerine bir değerlendirme yapacağım. Nuri Pakdil, Türkiye’de nevi şahsına münhasır denilen ender yazarlardan birisi. Onun düşüncesi, ne yapmak istediği üzerine bir şeyler söylemeye çalışacağız.

Üç konuşmacı da sağlığında Nuri Pakdil ile birlikte yol yürümüş, onun çıkardığı dergide yazmış arkadaşlar. Kendi açılarından onu anlatmaya çalışacaklar. Özellikle ‘Genç nesil Nuri Pakdil’i nasıl anlamalı? O insanlara ne demek istedi? Onu tanımayanlara ne söylenebilir?’ Bu açıdan onlar üzerinde durmaya çalışacağız” dedi. 

Yazar Necip Evlice, öğrencilere Nuri Pakdil’in nasıl bir insan olduğunu, Türkiye’de neler yapmak istediğini, ideallerini ve amaçlarının ne olduğunu bütün bunları gerçekleştirirken hangi yollarla nasıl gerçekleştireceği konusunda onun yaşama pratikleri ile örneklerini anlatacağını bildirdi. Evlice, “Kudüs’e 2015 yılında bir seyahatimiz oldu, gündemin önemine binaen ondan söz edeceğim. Onun en önemli duyarlılıklarından birisi gençler. Gençlerle ilgili düşüncelerinden, gençlere neler yapmalarını neler önerdiği konusunda fikirlerimi ondan alabildiğim bende kalan duyguları aktarmaya çalışacağım” ifadelerini kullandı. 

Yazar İbrahim Demirci, dilin insanı öteki canlılardan ayıran en belirleyici özellik olduğuna değinerek, “Dolayısıyla bizim insan oluşumuzla doğrudan bağlantılı ve Nuri Pakdil’in bir insan olarak yeryüzünde insanı tanımak, tanımlamak, anlamlandırmak, boş ve anlamsız bir varlık olmadığını göstermek üzere yürüttüğü çabanın, mücadelenin daha ziyade dil boyutu üzerinde durmak istiyorum.

Türkiye’de ilan edilmemiş ve mutlaka ilan edilmesi gereken bir vasfın ‘ciddiyetin’ temsilcisi oldu kendisi. Ciddi bir insandı. Ciddi yaşadı ve herkesi de ciddiyete çağırdı. Ciddi olmak başıboş, başıbozuk, savruk olmanın karşısına konumunu almak demek oluyor ve bunu çok önemsemişti. Bize de önemsememizi tavsiye etti. İnşallah onun tavsiyesine uygun yaşamayı becerebiliriz” diye konuştu. 

Ardından KBÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, Nuri Pakdil Panelinde konuşan Âtıf Bedir, Necip Evlice ve İbrahim Demirci’ye teşekkür belgesi verdi. 

Program hatıra fotoğrafının çekilmesi ile sona erdi.