Karabük Ziraat Mühendisleri Odası 50. Olağan Genel Kurulu geçtiğimiz pazar günü Karabük Öğretmenevinde gerçekleştirildi.

Seçimlere iki liste ile gidilen genel kurulda üyeler, mevcut yönetimle yola devam dedi. Yapılan seçim sonucunda; Adem AYDIN’n listesi 22 oy, Hülya YILMAZ’ın listesi ise 10 oy aldı. Bu sonuçla Adem AYDIN İl Temsilcisi, İsmail ÖZARSLAN ise İl Temsilci Yardımcısı olarak seçildi.

Başkan Aydın teşekkür konuşmasında, “Genel Kurulumuzu her zamanki gibi birlik ve beraberlik içerisinde gerçekleştirmenin mutluluğu içerisindeyiz. Genel Kurulumuza katılarak bizleri onurlandıran tüm meslektaşlarımıza teşekkür ediyoruz.

Karabük Ziraat Mühendisleri Odası olarak birlik ve beraberlik içerisinde teknik, kültürel ve sosyal faaliyetlerde bulunmaya gayret gösterdik. Bu yıl ilimizde meslektaşlarımız ve diğer meslek gruplarından 72 kişiye Bilirkişilik Temel ve Yenileme eğitimi vererek sertifikalarını taktim ettik. Faaliyetlerimize ihtiyaçlar doğrultusunda bundan sonrada devam etmeye gayret göstereceğiz. Yerelde ilimiz tarımının, genelde de Ülkemiz tarımının gelişmesine katkıda bulunmak için dün olduğu gibi bundan sonrada sektör paydaşlarımızla, her zaman birlikte çalışmaya hazırız.

Öncelikle sizlerin de yakından bildiği gibi meslektaşlarımızın da içinde bulunduğu, kamuda çalışan mühendislerin yaşadığı sıkıntıyı buradan da bir kez daha sizlerle paylaşmak istiyorum; kamu mühendisleri yakın zamana kadar dengi meslek gruplarıyla (Doktor, Hakim-Savcı) birbirlerine yakın bir gelire sahipken, ne yazık ki günümüzde iki üç kat gelir farkı oluşmuştur. Kamuda ve özel sektörde çalışan Mühendislerin gelirlerinin birbirine yakın olduğu da değerlendirildiğinde, bu durum sadece kamuda çalışan mühendisleri değil, özel sektörde çalışan mühendislerin gelirini de olumsuz yönde etkilemektedir. Son dönemde ortaya çıkan bu gelir adaletsizliğinin bir an önce ortadan kaldırılmasını istiyoruz.” dedi.

Aydın konuşmasında, “Dünyanın çeşitli coğrafyalarında mazlumlara özellikle de Müslümanlara uygulanan baskı ve sindirme politikalarının en önemli sebeplerinden birinin de, Dünyada ki söz sahibi ülkelerin, kaynakları ve gücü elinde tutma çaba ve hırsı olduğu açıkça görülmektedir.

Her platformda dile getirmeye çalıştığımız gibi tarımsal açıdan bakıldığında, dünyada gelişmiş ve söz sahibi olan güçlü ülkelerin tarımsal açıdan da çok güçlü olduklarını görmekteyiz. Bu açıdan bakıldığında milli güvenliğimiz açısından savunma sanayiimizin ne kadar güçlü olması gerekiyor ise ülkemiz tarımının da en az onun kadar güçlü olması gerekmektedir. Bu bilinçle ekmeğini topraktan kazanan meslek grubu mensupları olarak genelde ülkemiz tarımının yerelde de ilimiz tarımının daha iyi noktalara gelmesine katkıda bulunabilmek için elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğiz.

Son dönemde savaş olan bölgeler için medyada sıkça duyduğumuz “İNSANİ YARDIM-TEMEL GIDA YARDIMI-TAHIL KORİDORU” cümleleri Ülkeler için en önemli sektörlerden birinin de tarım sektörü olduğunu bize bir kez daha açıkça göstermiştir.

Bunun için siyaset üstü düşünerek ve bu konuyu olmazsa olmazımız olarak görüp, önce vatanım ve milletim diyerek, tarımın kanayan yarası olan tarım arazilerinin çok parçalı olmasının daha da geç kalınmadan bir şekilde önüne geçmemiz için harekete geçmemiz gerekmektedir.

Bu vesile ile 2026 yılının başlamasına az bir süre kala yeni yılın tüm halkımız için sağlık ve mutluluk getirmesini ve özellikle tarımsal açıdan da bol ve bereketli bir yıl geçirmemizi ve ayrıca mazlumlara özellikle de Müslümanlara uygulanan katliam ve sindirme politikasının bir an önce son bulmasını temenni ediyoruz” dedi.

Oda Genel Kurulu, üyelerle yapılan karşılıklı görüş alışverişiyle sona erdi.

Kaynak: Tuğba Yılmaz