KARDEMİR A.Ş’de hakim hissedar ailelerden biri olan Güleç’ler, 2 Kasım’da yapılan Genel Kuruldan sonra anlaşılan hiç vakit kaybetmeden, en iyi bildikleri şey olan algı operasyonlarına başlamışlar.

Destan gibi sayfalar dolusu yazılar yazıp, yerel basında kiraladıkları bazı kalemlerine yine servis ediyorlar.

Kardemir’in önceki yönetimindeki bağımsız üyeleri mali genel kurulda ibra etmeyen Kamil Güleç ve H. Çağrı Güleç, SPK’nın atadığı 4 bağımsızdan üçüne adeta savaş açmışlardı.

Başlarda iltifatlar ve methiyeler düzdükleri bağımsızlar, daha sonra ne olduysa baba-oğul Güleç’ler için şirketi zarara uğratan kişiler olarak gösterilmeye çalışıldı.

2 Kasım Genel Kurulundan sonra, Kardemir A.Ş. Yönetimine gelen bağımsızlar ile birlikte yönetimdeki yeni 9 ismi için şimdi “Kardemir, Devletin şefkatli ellerinde” diye yazdırıp, hemen altında da “Yolbulan’lar şirketi tek başına yönetme hırsına girdiğinden, bu sonuç yaşandı” algısını oluşturmaya çalışıyorlar.

Güleç’lerin Kardemir’den makam aracı almamasından tutunda, şirket içinde yaptıkları faaliyetlerde Kardemir’i zarara uğratmadıkları, her suçlamadan aklandıkları ve aksine hep Kardemir’in yararına çalıştıkları vurgulanmak isteniyor.

Öte yandan Mustafa Yolbulan ve Yolbulan’lar için gelmiş sanki bu 9 üye algısı oluşturulmaya çalışıyorlar.

Baba Kamil Güleç ve oğul H. Çağrı Güleç’i eminiz ki yönetime yeni gelen 9 isim, bir önceki bağımsız üye olan Ömer Faruk Öz’e, Bülent Gedikli’ye sormuşlardır.

Mustafa Yolbulan’ı ve Yolbulanlar’ı da sormuşlardır.

Kiralık kalemler üzerinden 9 yeni üye üzerinde ne kadar algı oluşturmaya çalışsalar da onlar…

2017’de ellerindeki A ve D Grubu hisseleri, Kardemir’in yan şirketleri olan Kardökmak ve Karçel’in kasasındaki B Gurubu hisseler ile usulsüz takas ettiklerini biliyorlardır.

Bu hisse takasından Kardemir’e 10 Milyon TL’nin üzerinde vergi yükü çıktığı ve bu nedenle şirketin zarara uğratıldığını da biliyorlardır.

Bir Yahudi iş adamının üzerinden Kardemir’e yıllarca cevher diye toprak sattıklarını da biliyorlardır.

Güleç’lerin Kardemir’le yaptığı ticaretlerde yıllarca şirketi zarar uğrattıkları Kardemir’in iç denetim raporlarında yer aldığını da eminiz ki biliyorlardır.

Yine bu iç denetim raporlarında yer alan Kardemir’i zarara uğratmalarından dolayı iddialar üzerinde Cumhuriyet Savcılıklarına şirketin suç duyurusunda da bulunduklarını biliyorlardır.

Tüm bu nedenlerden dolayı son yapılan mali genel kurulda baba oğul Güleç’lerin ibra edilmediğini de çok iyi biliyorlardır.

Daha yer vermediğimiz ama bizim de onların da bildiği o kadar çok şey var ki…

Güleç’ler, yeni gelen 9 yeni üyeye şirin görünürken, Yolbulan’ları karalamaktan geri kalmıyorlar.

Fakat dönüp kendilerine bakmıyorlar.

Kendinizi beyaz yüzlü melek gibi, Yolbulan’ları şeytan gibi göstermekten üç yıl önce de vaz geçmediniz, şimdi de vaz geçmiyorsunuz.  

Kardemir’in yönetimine gelen 9 yeni üyenin her biri önemli mevki ve makamlarda bulunmuş insanlar.

Onlar, oluşturulmaya çalışılan algılara değil, gerçeklere bakacaklardır.