2004-2009 Yılları arasında Karabük Belediye Başkanlığı yapan Hüseyin Erer, yazılı bir basın açıklaması ile Rafet Vergili’nin kendisi ile ilgili iddialarına ve söylemlerine cevap verdi.
Vergili, geçen hafta yaptığı basın toplantısında kendisini eleştirenlerden biri olan Hüseyin Erer ile ilgili bazı iddialarda bulunmuştu. Erer’in görevi zamanında bir müteahhitten para aldığını ve bu müteahhittin gelip o parayı istediğini ifade etmişti.
Kendisini eleştiren Erer’e “Sen ne konuşuyorsun, aldığın üç çift ayakkabının parasını bile belediyenin kasasından ödemişsin.” Demişti.
Hüseyin Erer de yazılı yaptığı açıklamada Vergili’ye cevap verdi ve "seçimi kaybetmeyi kabullenememiş, hala kendisini belediye başkanı sanmakta” diye konuştu.
Erer’in yaptığı yazılı basın açıklaması şöyle;
“Karabük önceki dönem Belediye Başkanı Sayın Rafet Vergili’nin yapmış olduğu basın toplantısında hakkımda söylediklerini Karabük basınından öğrenmiş bulunmaktayım. Gördüm ki Sayın Rafet Vergili seçimi kaybetmeyi kabullenememiş ve hala kendisini belediye başkanı sanmaktadır. Kendisine bir an önce gerçekleri kabullenmesini öneririm. Karabük Belediye Başkanı Sayın Özkan Çetinkaya ve Mali Hizmetler Müdürü Sayın Ahmet Özmen imzalı bir resmi belge yayınlanmış, bu belgede Karabük Belediyesi’nin borç durumu kamuoyu ile paylaşılmıştır ve Karabük Belediyesi’nin borcunun 623 milyonun üzerinde olduğu görülmektedir.
Sayın Vergili’ye düşen, döneminde bu para ve diğer belediye gelirleri ile hangi icraatları yaptığını kamuoyuna açıklamak olması gerekirken; yine her zamanki üslûbu ile yeni seçilen belediye başkanına, milletvekillerine ve şahsıma hakaret ve iftiralar savurmuştur. Sayın Vergili 15 yıl belediye başkanlığı yapmış olmasına karşın sosyal belediyecilik kavramını kavrayamadığı görülmektedir. Daha önce açıklanmış olmasına rağmen dönemimizde ihtiyaç sahibi çok sayıda gencin düğünlerini yaparak, eşyalarını alarak evlenmelerine vesile olmuş idik. Bu organizasyonlardaki ihtiyaçların bazılarını hayırseverlerden temin etmekte, bazılarını da 5393 sayılı belediye kanunu çerçevesinde belediye bütçesinden karşılanmıştır. Sayın Vergili’nin bahsettiği ayakkabılar bu düğünlerdeki ihtiyaç sahibi damatlara alınan ayakkabılardır.
Sayın Vergili’yi bunu bildiği halde bu vb. iftiraları atmasını kınıyorum. Ayrıca şahsımdan sonra 15 yıl belediye başkanlığı yapmıştır. Bahsettiği ve bahsetmediği herhangi bir suç varsa niye gereğini yapmamıştır?Suçu bilip gereğini yapmamak, suçu ve suçluyu korumak anlamına gelir ki bu da suçtur.
Tüm hayatım boyunca kamu da çalıştım, kamu görevi yaptım. Ne belediye başkanlığımdan önce, ne belediye başkanlığımda, ne de belediye başkanlığımdan sonra görevimle ilgili hiç hakim karşısına çıkmadım. Hatta hiç bir savcıya da ifade bile vermedim. Görevi kötüye kullanma, ihaleye fesat, rüşvet, zimmet, irtikap, sigorta dolandırıcılığı, sahte fatura yolsuzluğu, evrakta sahtecilik dahil.
Sayın Vergili’nin başkanlığı daha yeni bitmiştir. Bakalım o da benim gibi alnının akıyla bu süreçleri tamamlayabilecek midir? Bunu zaman gösterecektir. Sayın Vergili’nin şahsımla ilgili bahsettiği veya ima ettiği her türlü iddiayı reddediyorum.
Biz Karabük Belediye Başkanlığını 30 milyon borçla devraldık, 38 milyon borçla devrettik. Sayın Vergili ise 38 milyon borçla devraldığı belediyeyi, 623 milyon borçla devretmiştir. Bizim dönemimizde Karabük’ümüze yaptığımız hizmetler aşağıda sıralanmıştır. Sayın Vergili’nin de aynını yapmasını tavsiye ederim. Karabük kamuoyu, vicdanında değerlendirsin!
DÖNEMİMİZDE KARABÜK’ÜMÜZE YAPTIĞIMIZ HİZMETLERİN BAZILARI
1- Karabük’ün yılan hikayesine dönen kanalizasyonu dönemimizde tamamlanmıştır. ( İller bankası kayıtlarında sabittir.)
2- Karabük’ün içme suyunun sağlandığı Karasu kaynağının Karabük’e getirilmesi dönemimizde gerçekleşmiştir.
3- Su arıtma tesisinin DSİ yatırım programına aldırılması ve ihale aşamasına getirilmesi dönemimizde gerçekleştirilmiştir.
4- Karabük’ümüze doğalgazın getirilmesi dönemimizde gerçekleştirilmiştir. (2009 seçimlerinde Sayın Vergili ‘Bu doğalgaz değil, bunlar tüp yakmıştır’ ifadesini kullanmıştır.)
5- Karabük belediye binası dönemimizde yapılmıştır (Türkiye çapında ödül almış bir projeyi inat uğruna kaderine terk etmiş daha sonra yapım ücretine yakın masraf yapılarak valiliğe devredilmiştir ve yerine belediye binası diye pasaj içinde daracık önünde araç ile park edilemeyen bina yapılması da ayrı bir garabettir.)
6-Karabük’ümüz 1. derece deprem bölgesindedir. Karabük’ü depreme hazırlama projeleri olan; Cevizkent Mavişehir projeleri bitirilmiş, orman teşkilatı arazisinde Orman Bölge Müdürlüğü binası personel lojmanları ve öğrenci yurtları yapılmasıyla projesi sona getirilmiş, Demirkent projesi planlaması yapılmış, üç etaplık Soğuksu Kentsel Dönüşüm projesi ilk etap ihalesi yapılmış, Karabük Üniversitesi gelişimini hızlandıracak olan depreme dirençli üniversite öğrenci evleri projesi bitirilmiş, (Bahattin Gazi yurtları; daha sonra 10 aylık kira parasına Kredi Yurtlar Kurumu’na satılmıştır). Kemiklidere Kentsel Dönüşüm Projesi ve Yeşil Mahalle Kentsel Dönüşüm Projesi hazırlık çalışmalarına başlanılmıştır. (Bu çalışmalar arkasında durulmadığı için inkitaya uğramıştır.)
7- Hurdacılar ve kömürcüler sitesi yapım çalışmalarına başlanılmıştır.
8- Şu an belediye birimlerinin görev yaptığı eski tabur alanı 800 dönüm olarak belediyeye kazandırılmıştır. (Daha sonra tahsis şartlarından olan ağaçlandırmalar yapılamadığından, 60 dönümlük kısım hariç tahsis iptal edilmiştir.)
9- Karabük Belediye alanı iki katına çıkarılmıştır (Kapullu,Çerçiler,Belenköy ve Çayan Mahallesi belediyeye alınarak.)
10- Kapullu-Beşbinevler arasındaki yol dönemimizde açılmış, Esentepe-Kapullu-Beşbinevler bölgelerine direkt ulaşım sağlanmıştır.)
11- Özellikle köprünün diğer tarafı olarak bilinin Kayabaşı, Fevzi Çakmak, Karabük Köyü, Aydınlıkevler bölgelerine yapın hizmetler Karabük’ümüzün diğer mahalleleri gibi halkımızın takdirindedir.
Yukarıda sayılan hizmetler yapmış olduğumuz çalışmaların bir kısmıdır.Yeterlimidir? Tabii ki değildir, keşke daha fazlasını yapabilseydik.
Bu çalışmalar 30 milyon borçla devralıp, 38 milyon borçla devrettiğim kısıtlı imkanlarla yapılmıştır.
Belediye başkanlığımın bitiminden 15 yıldan fazla zaman geçmiştir. Bu süreçte defalarca Sayıştay denetçileri, defalarca mülkiye müfettişleri normal teftişe gelmiş ve ayrıca dönemimizle ilgili yapılan / yaptırılan şikayetleri incelemek üzere müfettişler gelmiş ve teftiş etmişlerdir. Tüm bu incelemeler sonunda hakkımızda hiç bir usulsüzlük işlemi yapılmamış, hiç bir icraatımız mahkemeye gitmemiştir.
Mütesessilen sorumluluk gereği başkanlıktan sonra yargılanmayan belediye başkanı çok azdır, Rabbim bize bunu nasip etmiştir. Bizimle birlikte çalışan tüm değerli mesai arkadaşlarıma teşekkür ederim.
Her şeyimizi araştırıp açığımızı arayanlara da Allah bunu nasip etsin.”
