Cumhuriyet Halk Partisi Kastamonu Milletvekili Hasan Baştacı, İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu  Safranbolu’da bir dizi ziyaretlerde bulundular.

Belediye hizmet binası önünde binlerce vatandaşın karşıladığı İmamoğlu burada halka hitaben yaptığı konuşmada,”

Bir Avuç İnsana Mayıs Ayında, ‘Söz Milletin, Hadi Güle Güle’ Diyeceğiz

 “Kötü dili olan insanlar için, ‘O kalbi kötülükle bezenmiş olanlara, Allah akıl versin’ diyorum, ‘Allah akıl versin.’ Allah şahittir ki, vallahi billahi öyle bir inancım var, benim duam genelde tutar, ama bunlara tutmadı. Keşke tutsaydı. Keşke kötülükten kurtarsaydım bunların kalplerini. Ama olmadı. Ne yapacağız? Bu bir avuç insana, memleketin kendilerini sahibi gören bu bir avuç insana, tarifledikleri Mayıs ayında, ‘Söz milletin’ diyeceğiz. ‘Hadi güle güle’ diyeceğiz” dedi. “Dayanışma içinde, çok hazırız” diyen İmamoğlu, “Özellikle Altılı Masa’nın kıymetli liderleri çok özenli çalışmalılar, çok hızlı süreçleri toparlamalılar ve milleti bu coşkuyla hep birlikte yola çıkarmalılar bir an önce. Sorumluluğumuz büyük. Yükümüz ağır. Size bir şey söyleyeyim; milletçe söylüyorum, yanlış anlamasınlar: Vallahi de billahi de gençliğimiz var. Gençliğimiz var milletçe. Ve başardık; yine başaracağız” ifadelerini kullandı.

“HER KONUDA TEK KİŞİNİN AĞZINA BAKAN BİR SİSTEMLE MÜCADELE EDİYORUZ”

Siyaset üstü bir döneme girildiğine dikkat çeken İmamoğlu, “Ve bu siyaset üstü dönemde siyaseti değil, ‘ben-sen kavgası’ değil, ‘biz’ olabilmeyi başaracak bir biçimde, kardeşçe bir ortamı hep birlikte var etmeliyiz. Bu konuda yoğun çalışmalar içerisinde olan bir ekibiz. Göreceksiniz, mutlaka başaracağız. Ülkemizde, ‘Her şeyi ben bilirim’ diyen bir anlayışla mücadele ediyoruz. Her konuda tek kişinin ağzına bakan bir sistemle mücadele ediyoruz. Benim milletimin aklı, kendine yeter. Benim milletimin aklı, bir araya geldiğinde dünyada mucizeler yaratır. Ama bir kişinin aklına dayalı bir sistem, bizi her türlü belayla buluşturur. Bu güzel memleket, insanının ortak aklını, insanının düşüncelerini, insanının fikirlerini bir arada kardeşçe organize etme yeteneğini ortaya koyan bir yönetime muhtaçtır. Bir an önce bu rejimi, bu anlamda değiştirmeliyiz” ifadelerini kullandı. 

 “Bir hukuksuzlukla mücadele ediyoruz” diyen İmamoğlu, “Uydurma işlerle hakkımızda soruşturmalar açılıyor. Niye? ‘Vay efendim İstanbul'u sen bizden nasıl alırsın?’ Allah aşkına, İstanbul'u birincisi ben almadım, 16 milyon İstanbullu aldı sizden. Ben almadım. Dediler ki; ‘Sizi beğenmiyoruz.’ Bir de üstüne haksızlık yaptınız, 806 bin oy farkla, İstanbul'un tarihinin en büyük oy oranıyla, Belediye Başkanı seçtiler. Millet aldı sizden. Peki neyi aldı? Size ait olanı değil, millet dedi ki; ‘Bana ait olan şeyi, sen iyi yönetemedin. Senden devralıyorum bunu, hak edene veriyorum.’ Bu kadar. Memleket, bu güzel cennet vatan, bizim evimiz. Bu evin tapusu kimin? 86 milyon insanın. Yok birbirimizden farkımız. Ne benim hakkım şurada bulunan bir vatandaşımızdan fazla ne bir vatandaşımızın hakkı benden fazla. Eşiz, 86 milyon. İşte bu duygu, bizi daha güçlü, daha inançlı kılacak. Ne yapıyorlar? ‘E sen bunu aldın. Hadi bakalım uydurma bir davayla senin elinden bunu alalım.’ Bu millet ne der biliyor musun? ‘Hadi oradan, hadi oradan, hadi oradan’ derler” şeklinde konuştu. 

“Millet, İradesine Dokundurtmaz”

Milletin iradesine dokundurtmayacağını vurgulayan İmamoğlu, şöyle konuştu: 

“Şu an bu kardeşinizin verdiği hukuk mücadelesi, aynı zamanda bir haysiyet mücadelesidir. Haysiyet mücadelesini veriyorken, söyleyeyim: Bu Ekrem İmamoğlu'nun haysiyet mücadelesi değildir, 16 milyon İstanbul haysiyet mücadelesidir. Çünkü, ben sizlerin hukukunu savunuyorum.. Türkiye'nin mücadelesidir. ‘Peki bu kadar cesur konuşuyorsun, neye güveniyorsun? Milletimize güveniyorum. Evet, ben sırtımı milletime dayadım. Var mı ötesi? Bu millet, bu tür davranışları sevmez. Siyaset meselesi bir araçtır. Amaç, memlekete layık olmaktır. Partiler araçtır. Bakın, il başkanım var, milletvekilim var, siyasi ilçe başkanım var. Ben de partimin evladıyım. Ama partiler, hizmet için araçtır. Parti devleti olamayız biz. Devlet güçlüdür. Devleti yaşatacağız. Biz, binlerce yıllık devletin geleneği olan insanlarız. Devletin gücünün önüne ne bir parti geçebilir, ne bir şahıs geçebilir. Esas olan, devletin gücüdür. Biz, gerçekten hak ettiği bir biçimde devletimizi güçlü kılacağız. Şart olsun kılacağız. Şart olsun kılacağız. Allah'ın izniyle, her şey çok güzel olacak. Buranın usulüyle bir daha söylüyorum: Şart olsun ki, her şey çok güzel olacak.”

Safranbolu, İmamoğlu’nu Bağrına Bastı

Konuşmasının ardından, vatandaşların yoğun ilgisi ve sevgi gösterileri altında esnaf ziyaretlerinde bulunan İmamoğlu, İBB’nin destekleriyle dış cephe yenilemeleri tamamlanan Kaya Erdem Caddesi’ndeki inceleme gezisinden önce Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse’yi makamında ziyaret etmek isteyen İmamoğlu’nu, belediye binası önünde coşkulu bir kalabalık karşıladı. Vatandaşların sevgi gösterileri altında zorlukla belediye binasının merdivenlerine çıkabilen İmamoğlu, burada yurttaşlara bir konuşma yaptı. İmamoğlu, Safranbolu’da kendisine gösterilen ilgiden duyduğu memnuniyeti, “Sağ olun. Çok mutlu oldum. Ben, Başkanımızla caddeyi gezmeye gelmiştim. Nasıl gezeceğim caddeyi? Onurlandım, gururlandım. Teşekkür ederim. Belediye Başkanımız Elif Hanım'a ben ilk seçildiği günden itibaren, hep bir arada buluşmayı ve burayı dolaşmayı çok istediğimi söylemiştim. Kısmet bugüne oldu. Kastamonu ve Safranbolu buluşmasını birleştirdik” sözleriyle dile getirdi.

Safranbolu ziyaretinin “hak, hukuk, adalet buluşması”na dönüştüğünü belirten İmamoğlu, “Allah kalbine göre versin, derler ya insana; ben diyorum ki, ‘Bu insanların kalpleri, kötü işlere çalışıyor. Ama ben de inanın iyi kalpli bir insan olduğumu düşünüyorum. Allah da kalbime göre veriyor.’ Yapılan hukuksuzluğa karşı muazzam bir vatandaş duruşu var. Bu haysiyet mücadelesi, zaten bilmelisiniz ki Ekrem İmamoğlu mücadelesi değil. Bu mücadele, milletimizin haysiyet mücadelesi. Kesinlikle milletimiz adına verilen bir demokrasi mücadelesi. O bakımdan görüyoruz ki, vatandaşlarımızın vicdanında bu kötü hareketleri asla yer bulmadı, bulmayacak. Benim gönlüm rahat. Ben, İstanbullu halkına, 16 milyon insanımıza sırtını dayamış bir hemşehrinizim, kardeşinizim. Ama aynı zamanda milletimize sırtını yaslamış bir kardeşinizim. Onların vicdanına, onların yüreğine güveniyorum. Onlar en doğru kararı vereceklerdir” dedi. 

“Bir Avuç İnsana, ‘Söz Milletin, Hadi Güle Güle’ Diyeceğiz”

Kötü ve zehirli bir dilin siyasetin ana merkezine oturmuş durumda olduğu tespitini yapan İmamoğlu, şöyle konuştu: 

 “Edilmedik laflar, atılmadık iftiralar ve ortaya koyan fesat-fitne işleri, açıkçası belki de Türkiye Cumhuriyeti tarihinde açık ara hiç böyle olmamıştı. Ancak, milletimizin güzel bakışıyla, buna son vereceğiz. Buna son vereceğiz ve insanlarımızın huzurunda demokrasi kuralları çerçevesinde, biz bu ülkenin geleceğini konuşacağız. Aklı konuşacağız, bilimi, üretimi konuşacağız. Kültürü, sanatı konuşacağız. Gençlerimizin geleceklerinden kaygı duymadıkları bir ortamı konuşacağız. Konuşmakla kalmayacağız; bunu hep birlikte var edeceğiz. Kötü dili olan insanlar için, göreve geldiğim günden değil, daha öncesinden beri dua ediyorum. ‘O kalbi kötülükle bezenmiş olanlara, Allah akıl versin’ diyorum, ‘Allah akıl versin.’ Yani Allah şahittir ki, vallahi billahi öyle bir inancım var, benim duam genelde tutar, ama bunlara tutmadı. Keşke tutsaydı. Keşke kötülükten kurtarsaydım bunların kalplerini. Ama olmadı. Ne yapacağız? Bu bir avuç insana, memleketin kendilerini sahibi gören bu bir avuç insana, tarifledikleri Mayıs ayında, ‘Söz milletin’ diyeceğiz. ‘Hadi güle güle’ diyeceğiz.”

“Çok hazırız” diyen İmamoğlu, “Dayanışma içerisinde, özellikle Altılı Masa’nın kıymetli liderleri çok özenli çalışmalılar, çok hızlı süreçleri toparlamalılar ve milleti bu coşkuyla hep birlikte yola çıkarmalılar. Hep birlikte, bir an önce. Dolayısıyla sorumluluğumuz büyük. Yükümüz ağır. Milletimizin ne yazık ki son yıllarda sorunları çok daha fazla büyüdü. Ama size bir şey söyleyeyim; milletçe söylüyorum, yanlış anlamasınlar: Vallahi de billahi de gençliğimiz var. Gençliğimiz var milletçe. Ve başardık; yine başaracağız” ifadelerini kullandı. 

 “Birileri zenginleşir milletin fakirleşiyorsa, orada büyük bir adaletsizlik var demektir” diyen İmamoğlu, konuşmasını şu sözlerle noktaladı: 

“Kalkıp 16 milyon insanın verdiği yetkiyi almaya kalkıyorsan, orada büyük adaletsizlik var demektir. Ama az kaldı. Hep birlikte bunu çözüyoruz. Sizlere, yürekten teşekkür ediyorum. Safranbolu'yu sanıyorum biraz coşkulu gezeceğiz bugün. Ama bu daha yürüyüşümüzün ve coşkumuzun başlangıcı. Herkes umutlansın. Umudu görmek isteyen herkese sesleniyorum; aynaya baksın. Umudu önce kendinizde göreceksiniz. Özellikle sevgili gençler, güzel çocuklar, kıymetli hanımefendiler, beyefendiler; umudu görmek istiyorsanız, aynaya bakın. Gözlerinizle, gözlerinizin içine kararlılıkla bakın. Ve deyin ki; ‘Kötü bulutları bu ülkenin üzerinden yollayacağız. O bir avuç insanı bu ülkeden yollayacağız. Tek kişinin söylediği değil, milletin söylediği olacak’ diyeceğiz. İşte bu yolculukta hepinize başarılar.”

İmamoğluna Büyük Sevgi

Konuşmasının ardından Başkan Köse’yi makamında ziyaret eden İmamoğlu, Safranbolu’nun Elif Başkanla çok daha güzel bir kent haline geldiğini ifade ederken, “ İBB’nin destekleriyle dış cephe yenilemeleri tamamlanan Kaya Erdem Caddesi’nde, Safranbolu Belediye Başkanı Köse ile birlikte bir inceleme gezisinde bulundu. Gezi, vatandaşların zaman zaman izdihama dönüşen yoğun ilgisi altında zorlukla da olsa gerçekleştirildi. Esnafla sohbet eden İmamoğlu, vatandaşlardan gelen fotoğraf çektirme isteklerini yerine getirdi.

Belediye Başkanı Elif Köse’yi makamında ziyaret eden heyete Safranbolu ve Belediye çalışmaları hakkında bilgi veren Başkan Köse, kendilerini Dünya Miras Kenti Safranbolu’muzda ağırlamaktan mutluluk duyduklarını söyledi. 

Esnaf ziyaretinin ardından Hıdırlık Seyir Tepesini de ziyaret eden İmamoğlu, buradan onuruna verilen yemeğe katıldı.

Burada bir konuşma yapan Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, “ Safranbolu yıllara meydan okuyan çok kadim bir kent. Dünya Miras Listesinde kent ölçeğinde korunan 20 kentten biri. Türkiye’de de tek kent. Safranbolu Belediyesinde göreve başladığımızdan beri Safranbolu halkının ve Safranbolu’nun hak ettiği şekilde yönetilmesi ve hak ettiği şekilde projeler yapılması için tüm ekibimizle birlikte canla başla çalışıyoruz. Elbette çalışırken muhalefet belediyesi olduğumuz için bir sürü engel çıkıyor. Hem ekonomik hemde iktidarda olmamanın verdiği sıkıntılarla savaşıyoruz ve bunların hiç birini halkımızın önüne bahane olarak getirmiyoruz. Ne yapıyoruz, ürettiğimiz tüm projeleri bizler destek olmak isteyen Büyükşehir Belediyelerimizle, bazı hibe projelerle vaat ettiğimiz projeleri yerine getirmeye çalışıyoruz” dedi.

Kendileri için çok önemli olan tarihi çarşıdaki projelerin hayata geçirilmesi olduğunu kaydeden Başkan Köse, “ Bunlardan pek çoğunu hayata geçirdik ve şimdi de Han Arkası Projesinde çalışmalara başladık. Bu bağlamda bu güzel projede bizlere destek veren Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu olmak üzere İBB ve Safranbolu Belediyesi Teknik Ekibine sonsuz teşekkür ediyorum” diye konuştu. 

Ziyarette İl ve İlçe Başkanları ile Yönetim Kurulları, muhtarlar ve çok sayıda basın mensubu da hazır bulundu. 

Yemeğin ardından Başkan Köse’ye teşekkür eden Başkan İmamoğlu yine büyük bir kalabalık tarafından İstanbul’a uğurlandı.