AK Parti Karabük İl Yönetiminde Şaşırtan Çıkış. Yasin Kaplan’dan İsmail Altınöz’e Sert Eleştiri
AK Parti Karabük İl Yönetimi’nde görev yapan Mali İşlerden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Yasin Kaplan, sosyal medya üzerinden eski İl Başkanı Av. İsmail Altınöz’e yönelik ağır eleştirilerde bulundu. Kaplan’ın açıklamaları, parti çevrelerinde şaşkınlığa neden oldu.
İsmail Altınöz’ün İl Başkanlığında da iki dönem, 6 yıl görev yapan ve halen Ferhat Salt’ın il başkanlığında, mali işlerden sorumlu il başkan yardımcılığı yapan Yasin Kaplan’ın geçtiğimiz günlerde kendi sosyal medyasından Altınöz’e yönelik yaptığı ağır eleştiri, “acaba neler oluyor?” dedirtti.
Sosyal Medyada Gündem Yaratan Paylaşım
Altı yıl boyunca İl Başkanlığı görevini sürdüren ve AK Parti’de uzun yıllar farklı görevler üstlenen İsmail Altınöz, Yasin Kaplan tarafından “vefasızlık” ile suçlandı. Kaplan’ın sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalar, “AK Parti Karabük teşkilatında neler oluyor?” sorusunu akıllara getirdi.
“Neyin Vefası Bu?”
Eleştirilerine “Neyin vefası bu” sözleriyle başlayan Kaplan, Altınöz’ün milletvekili aday adayı olup seçilmediğinde yalnızca kısa süreliğine sahada göründüğünü, ardından köşesine çekildiğini dile getirdi. Kaplan, Altınöz’ün partiyi çıkarları için kullandığını ileri sürerek sert ifadeler kullandı.
“Tutarsız Davranışlar Sergiledi”
Kaplan, Altınöz’ün yerel seçimlerde de benzer bir tavır sergilediğini belirtti. Sosyal medya üzerinden mevcut adaylara yönelik küçümseyici ifadeler kullandığını ve sonrasında bu paylaşımları sildiğini iddia etti. Ayrıca, parti içindeki süreçlerde kendi çıkarına uygun olmayan durumlarda destek vermediğini savundu.
"İçimizdeki İrlandalılar"
Kaplan, Altınöz’ü ihanetle suçladığı satırlarına şu ifadeler ile devam etti;
“Bu davaya gönül ve omuz veren, davanın menfaatini kendi menfaatinden önde gören, hâlis ve kardeşlik duygusu ile hareket eden, kendi geleceği için değil Reis’in omzundaki yükü hafifletmek için siyaset yapan herkese vefa gösteririm. İçimizdeki “İrlandalılar”a asla...”
“Partiden Çıkar Sağladı”
Kaplan’ın en dikkat çeken eleştirilerinden biri ise Altınöz’ün mesleği gereği parti üzerinden çıkar sağladığı iddiası oldu. “O makamlara oturmanı sağlayana ne kadar dua etsen azdır. Yoksa kim sana o avukatlık işlerini verirdi?” ifadeleriyle Altınöz’ü sert sözlerle hedef aldı.
“Kimse ucuz Kahramanlık Yapmasın”
Açıklamalarının sonunda Kaplan, yazdıklarının kimseyi bağlamadığını ifade etti ve “Kimseyi arayıp da boşuna uğraşmayın, benden söylemesi. Kimse ucuz kahramanlık yapmasın orada burada.” Dedi.
İşte Kaplan’ın Kaleme Aldığı Yazının Bütünü
Neyin vefası kardeş bu...
Milletvekili aday adayı olup gösterilmeyince, sadece iki ay boyunca Ankara Caddesi’nde bir programa katılıp ileride lazım olur diye poz verip köşene çekileceksin, sonra da genel merkezi “vefasız” olmakla suçlayacaksın.
Aday olamayınca psikolojin bozulup destek aldığın zamanda yardımına “bizimkiler” yetişecek. Bir şehrin koordinatörlüğünü alıp o şehrin siyasi tarihiyle oynayacaksın. Hatta bir ilçesinde 2019’da yüzde 53 oyla seçilen belediye başkanını göstermeyerek, 2024 seçiminde bağımsız giren eski başkana kaybettirip AK Parti’nin oy oranını yüzde 53’ten yüzde 20’ye düşüreceksin.
Sonra yerel seçim aday adaylığı sürecinde mevcut belediye başkanımızın aday adaylığı yürüyüşünde tweet atarak, kendine göre kaybedecek adayı ve yanındakileri küçümseyecek; ne olur ne olmaz diye hemen sileceksin.
Yerel seçimde aday belli olduktan sonra yine ortadan yok olacak, karınca misali yangına bir damla su bile taşımayacaksın. Yetmiyor, ailenin oylarını muhtarlık seçimi için kendi köyüne aldırıp “bana ne belediye seçiminden” diyeceksin.
Bu arada istediğin hiçbir şey olmadığı için Karabük’te ittifak olsun diye çok uğraşacaksın. Ardından “Ben bu şahsı İl Genel Meclis üyesi yaptırmam” diyecek kadar kendinde nimet göreceksin. Genel merkeze şikâyet ettiğin kardeşime bugünlerde methiyeler düzeceksin.
Belediye meclis üyeleri belli olduktan sonra bir arkadaşımız için “Bununla ne işiniz var?” diyecek, seçilince ise “Hayırlı olsun” deyip “Benim zamanımda niye gelmedin?” diyecek kadar tutarsızlaşacaksın. Bugün de arkasından iş çevirdiğin “adamlar” ile aynı masada oturup vefa bekleyeceksin.
Ne kadar dua etsen azdır, bu partiye girmeni sağlayana. Zamanla bu partide o makamlarda oturduğun için ne kadar şükretsen azdır. Yoksa kim verirdi sana aldığın avukatlık işlerini? Ya da o zırh olmasa, yalakalık olsun diye seni tutanların hangisi seni avukat olarak tutardı?
Anlayacağın, bin takla da atsan bu partiye olan borcunu ödeyemezsin.
Hep söylerim, sen de bilirsin; Ben siyasette hesap yapanın hiç kazandığını görmedim.
Bu davaya gönül ve omuz veren, davanın menfaatini kendi menfaatinden önde gören, hâlis ve kardeşlik duygusu ile hareket eden, kendi geleceği için değil Reis’in omzundaki yükü hafifletmek için siyaset yapan herkese vefa gösteririm. İçimizdeki “İrlandalılar”a asla...
Ben bugün varım, yarın olmam. Ne bir koltuk derdim var ne de bir makam. Zamanımı, cebimdeki paramı ve sağlığımı bu dava uğruna karşılık beklemeden harcarken, siz bu davaya olan borcunuzu ödeyin; sonra hesaplaşırız.
Bu yazdıklarım kimseyi bağlamaz. Kimseyi arayıp da boşuna uğraşmayın, benden söylemesi. Kimse ucuz kahramanlık yapmasın orada burada...