Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ, pandemi sürecindeki eğitimi konuşmayla değerlendirdi.

"Pandeminin yükselen yıldızları öğretmenlerdir." dediği konuşmasında şunları kaydetti;

"Eğitim teknolojilerini, Antik Yunan'da ders anlatılırken üzerine çizim yapılan kuma kadargötürebiliriz. Kil tablet, kara tahta, abaküs de eğitim teknolojiydi. Teknoloji ilerledikçe eğitim teknolojileri de olanaklara ve çağın gerekliliklerine göre dönüşüm geçirir. Dijital eğitimi de bu gelişmenin son halkası olarak görmek gerekiyor. 12 yılı aşkın süredir eğitimde dijital bir yaklaşım benimseyen Bahçeşehir Koleji, yıllardır elde ettiği bilgi ve birikim sayesinde yaşadığımız bu sürece tüm öğretmen kadrosuyla kolayca adapte olabilen kurumlardan. Eğitim kurumu olarak öğretmenlerin dijital eğitim becerilerini geliştirmesi için her yönüyle destek oluyoruz.

Eğitim sistemindeki değişikliklerle birlikte öğretmenliğin dönüşümüyle ilgili de şu dönemde heyecan verici gelişmeler yaşanıyor. Sadece öğrencilerin değil öğretmenlerin de kendilerini geliştirmeleri ve dijital çağa ayak uydurabilmeleri için onlara gerekli olan tüm desteği veriyoruz. Eğitimde dijital dönüşüm pandemi öncesi başlamış olsa da pandemi döneminde hızlandı. Ülkemizde geçtiğimiz Mart ayı ile birlikte okulların kapanması, dünyada da olduğu gibi dijitalleşmeyi hızlandırdı. Pandemi süreci çok üzücü olaylara neden olsa da yarattığı krizi eğitim başta olmak üzere pek çok alanda dijitalleşme için ziyan edilmemesi gereken bir zaman dilimi olarak yorumlamalıyız. Belirsizlik ortamının yeni fikirlerin, yeni olasılıkların filizlenmesini sağladığını söylemek mümkün.

ÖĞRETMENLERİN ZAMAN İÇİNDE ÖĞRENME EYLEMİNE KAYNAKLIK EDEN KİŞİ KONUMUNDAN ÇIKARAK MENTOR KAVRAMINA YAKLAŞTIĞINI GÖZLEMLİYORUZ."

Eğitimde dijitalleşmesi kadar bireyselleşmesi, özgürleşmesi üzerine de çokça konuşulacak bir dönem başlıyor. Bu noktada öğretmenliğin dönüşümüyle ilgili de heyecan verici olasılıkları sık sık konuşacağız. Şunu söylemek de yerinde olur; pandemi döneminin yükselen yıldızları öğretmenlerdir.

BAHÇEŞEHİR KOLEJİ'NDE DİJİTAL EĞİTİMİN UZUN BİR geçmişi var. bu sure İÇİNDE NELER DENEYİMLEDİNİZ? ÖĞRETMENLİĞİN DÖNÜŞÜMÜ EKSENİNDE GÖZLEMLERİNİZ NELER?

Bahçeşehir Koleji'nde dijital eğitimi 12 yılı aşkın süredir uyguluyoruz. Dijital eğitimde öğretmenlik, eğitim metotları konularındaki dönüşümler hakkında derin gözlem ve araştırma yapmak için ciddi bir deneyim ve bilgi birikimi elde ettik. Öğretmenlerin zaman içerisinde öğrenme eylemine kaynaklık eden kişi konumundan çıkarak mentor kavramına yaklaştığını gözlemliyoruz. Yapay zeka teknolojisinin eğitimdeki yeri arttıkça, bu dönüşüm daha da hızlanacak. Pandemi öncesi yapay zeka tabanlı dijital öğrenme platformumuz Metodbox'ı aktif olarak kullanıyorduk.

Uzaktan eğitim başladığında ana platformumuz haline geldi, içerik zenginliğini daha artırarak, online sınıf uygulamamız SeeMeet'i hayata geçirerek biz de devam etmekte olan dijitalleşme sürecimize hız verdik. Bu eğitim öğretim döneminin başında ise dijital eğitime dairAr-Ge faaliyetlerimizi 'Dijital Eğitim Merkezi' adını verdiğimiz bir çatı altında topladık. Bu yapının sahadaki yansımaları için altı kampüsümüzde pilot uygulama başlattık. Öğretmenlerimizin dijital eğitim uygulamaları geliştirmeleri ve genel olarak dijital eğitim içerik zenginleştirmeleri için bir laboratuar görevi gören bu merkezleri zamanla tüm kampüslerimizde hayata geçireceğiz.

ÖĞRETMENLERİN EĞİTİM TEKNOLOJİLERİNE ADAPTASYONLARI HAKKINDA NELER SÖYLERSİNİZ?

Öğrencilerimiz, 'dijital yerliler' olarak adlandırılan kuşaktan. Teknolojinin, internetin, dijital dünyanın içine doğmuş bir nesil. Haliyle bir önceki kuşağa göre farklı öğreniyor, farklı yorumluyorlar. Öğretmen kadromuzda da dijital yerli olarak adlandırılacak oldukça genç arkadaşlarımız ağırlıkta. Ancak elbette çocukluk çağından sonra dijital dünya ile tanı- ^ şan 'dijital göçmenler' olarak adlandırılan kuşaktan öğretmenlerimiz de var. Öğretmenlerimizin bu iki farklı kuşaktan olmasını birzenginlik olarak değerlendiriyoruz. Hiçbir değişiklik, öncesi olmadan bir anda ortaya çıkmıyor. Dolayısıyla öğretim metotları da tam anlamıyla değişmiyor, zaman içerisinde dönüşüyor.

Eğitim teknolojilerini Antik Yunan'da ders anlatırken üzerine çizim yapılan kuma kadargötürebiliriz. Kil tablet, kara tahta, abaküs de eğitim teknolojisiydi. Teknoloji ilerledikçe eğitim teknolojileri de olanaklara ve çağın gerekliliklerine göre dönüşüm geçirir. Dijital eğitimi de bu gelişmenin son halkası olarak görmek gerekiyor. Dijital eğitim deneyimi, pandemi ile çok kısa sürede yol kat edilmesi gereken bir alana dönüştü. Teknolojiye bireysel ilgilerinden bağımsız olarak öğretmenler, öğrenciler ve ebeveynler dijital becerileredinmek veya var olan becerilerini geliştirmek durumunda kaldılar. Öğretmenler buna ek olarak dijital pedagoji becerilerini sınadı ve geliştirdiler. Eğitim kurumları olarak bizlerde öğretmenlerin dijital eğitim becerilerini her yönüyle ele alarak destek sunuyoruz.

BAHÇEŞEHİR KOLEJİ'NDE DİJİTAL EĞİTİM SÜRECİNE DAİR ÖĞRETMEN EĞİTİMLERİ KONUSUNDA NELER YAPIYORSUNUZ?

Teknolojiyi, dijital eğitim araçlarını en hızlı şekilde eğitime adapte eden bir kurum olarak elbette başından beri öğretmen eğitimlerimizi de buna göre şekillendiriyoruz. Farklı platformlar, farkl ı yaklaşımlar gerektiriyor. Gelecek, tüm platformlarda öğrenme metotlarını hem etkin kullanan hem de yeni metotlar meydana getiren öğretmenlerde. 'Hibrit öğretmen' kavramı artık hayatımızın birgerçeği olacak. Biz de öğretmen eğitimlerimizi, Bahçeşehir Üniversitesi işbirliğiyle verdiğimiz dijital pedagoji eğitimimiz başta olmak üzere, dijital eğitime dairtüm konularda derinleştiriyoruz. Bahçeşehir Koleji'nde her öğretmenimiz birerdijital eğitim lideri. Koleje ilk kez adım atan her öğretmenimizin Dijital Eğitim Merkezimizde 25 saat eğitim programı alması için planlamalar yapıyoruz. Öğretmenlerimizin öğrenme süreçlerinin sürekli olarak devamını sağlıyoruz. Bunların yanında öğretmenlerimizin mesleki gelişimleri kapsamında dünyanın önde gelen şirketleriyle işbirliklerimiz devam ediyor.

Son olarak Microsoft'la yaptığımız işbirliği çerçevesinde Türkiye geneli kampüslerimizdeki öğretmenlerimize 'Microsoft Sertifikalı Eğitici Programı' (MCE: Microsoft Certifıed Educator) sunduk. Sertifika programına katılan öğretmenlerimiz 'Microsoft Certifıed Educator" (MCE/ Microsoft Sertifikalı Öğretmen) sınavına katılarak UNESCO standartlarıyla uyumlu, küresel geçerliliği olan teknoloji okuryazarlığı dünyada geçerliliği olan 'MCE' sertifikasını almaya hak kazanıyor. Bu sertifika programı dahilinde '21. Yüzyıl Öğretim Tasarımı' kursu gerçekleştiriliyor. Sekiz modülden oluşan ve 20 saatlik eğitimi kapsayan bu kurs, öğretmen ve öğrencilerin 21. yüzyılda sahip olması gereken altı global standardı karşılıyor. Teknoloji desteğiyle öğretmen ve öğrenci işbirliği, iletişim, bilgi sentezleme, özdenetim, gerçek dünya problemlerine analitik çözüm üretme, yaratıcılık ve bilgi iletişim konularını içeren programla öğretmenlerimizin dijital okuryazarlık becerilerini geliştiriyoruz."