Ören yerleri, sit alanları ve etkileşim geçiş sahaları ile bağlantı noktalarının kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum örgütlerinin koordinasyonunda sürdürülebilir bir yönetim planı çerçevesinde korunması ve değerlendirilmesini sağlamak, yönetim alanlarının belirlenmesi, geliştirilmesi, yönetim planlarının hazırlanması, onaylanması, uygulanması ve denetlenmesi ile alan yönetimini gerçekleştirmek üzere görev alacak danışma kurulu, alan başkanı, eşgüdüm ve denetleme kurulu, denetim birimi ve anıt eser kurulunun görev, yetki ve sorumluluklarının belirlenmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemeyi konu alan ‘Alan Yönetimi’ Safranbolu Belediye Başkan Elif Köse’nin ev sahipliğinde yapıldı.

Akademisyenler, meslek uygulamacıları, esnaf ve zanaatkârlar, sivil toplum kuruluşları gibi Safranbolu’ya hizmet verenlerin katıldığı toplantının açılış konuşmasını Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse yaptı.

Yönetim Planı Kültürel-doğal varlıkların ve sit alanlarının; özgün yapılarına uygun olarak akılcı, sürdürülebilir ve bütüncül bir anlayışla, ilgili tüm paydaşlarıyla birlikte korunmasını, varlığın üstün evrensel değeri yanında gelişiminin ve canlılığının muhafaza edilmesini, bunlar arasında bir denge kurulmasını ve gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlayan bir “yol haritası olduğunu ifade eden Başkan Köse,” Yönetim planı korumanın nasıl yapılacağının tanımlandığı “stratejik” bir plandır, koruma planları gibi “fiziki” bir plan değildir. En önemli öğesi ise, koruma-restorasyon, ziyaretçiler-turizm, eğitim-bilinçlendirme, ulaşım-erişim gibi başlıklarda, paydaşlarla birlikte belirlenen vizyon ve hedefler çerçevesinde kurgulanan eylem planlarını içermesidir” dedi.

Başkan Elif Köse konuşmasına şöyle devam etti; “ UNESCO Dünya Miras Komitesi’nin 2005 yılından itibaren Dünya Miras Listesine aday alanlar için yönetim planını zorunlu kılması da bu gelişmelerin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Türkiye’de “yönetim alanı" ve "yönetim planı" kavramları 2004 yılında 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na eklenmiş, 2005 yılında ise ilgili yönetmelik hazırlanarak yönetim planı uygulamaları yürürlüğe girmiştir. Tüm bu düzenlemeler, yönetim planlarının yalnızca Dünya Miras Alanı olarak aday gösterilecek alanlara yönelik değil, bütün sit alanlarına yönelik olarak hazırlanmasına da imkân tanımıştır. Bugün itibariyle Dünya Miras listesinde Türkiye’den on sekiz miras alanı yer almakla birlikte bunlardan on bir tanesinin yönetim planı mevcuttur.

2863 sayılı Kanunda Yönetim Alanı; Sit alanları, ören yerleri ve etkileşim sahalarının doğal bütünlüğü içerisinde etkin bir şekilde korunması, yaşatılması, değerlendirilmesi, belli bir vizyon ve tema etrafında geliştirilmesi, toplumun kültürel ve eğitsel ihtiyaçlarıyla buluşturulması amacıyla, planlama ve koruma konusunda yetkili merkezi ve yerel idareler ile sivil toplum kuruluşları arasında eşgüdümü sağlamak için oluşturulan ve sınırları ilgili idarelerin görüşleri alınarak Bakanlıkça belirlenen yerler…” olarak,“Yönetim Planı” ise “…Yönetim Alanı’nın korunmasını, yaşatılmasını, değerlendirilmesini sağlamak amacıyla, işletme projesini, kazı planı ve çevre düzenleme projesi veya koruma amaçlı imar planı dikkate alınarak oluşturulan koruma ve gelişme projesinin, yıllık ve beş yıllık uygulama etaplarını ve bütçesini de gösteren, her beş yılda bir gözden geçirilen planlar…” olarak tanımlanmaktadır.

"Yönetim Alanı ve Yönetim Planı kavramlarının ulusal mevzuatta yer alması; 5226 sayılı Kanunla değişik 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun Ek-2a maddesi ve 3. maddesine ilave edilen tanımlar ile “yönetim alanı” ve “yönetim planı” kavramları ulusal hukuk mevzuatının içinde ilk kez yer almışlardır. Bu kapsamda Türkiye’de yönetim planlarının sadece “Dünya Miras Alanları” için değil, tüm sit alanları için hazırlanması zorunlu hale gelmiştir.

1995 yılında UNESCO Miras Listesine giren Safranbolu’nun henüz bir alan yönetim planı bulunmamaktadır. Planı hazırlamak gerçekte yalnızca bir yasal yükümlülük değil, aynı zamanda acil bir gereklilik olarak belirmektedir. Modern Safranbolu’nun,hızla sarmalamakta olduğu,birbirinden kopuk ve kırılganüç koruma alanı ancak özel bir yaklaşımla onun dinamiklerine karşı korunabilir. Öte yandan yaşayan bir dünya mirası olan Safranbolu’nun kültürel cazibesinin tetiklediği turizmtalebi dekırılgan miras alanı üzerinde denetlenmediği taktirde yıkıcı olabilmektedir. Safranbolu miras alanlarının, fiziki ve sosyal kapasitesinin üzerine çıkan turizmin getirdiği baskıdan da sakınılması gerekmektedir. 

Şu anda salonda bulunan çok değer verdiğimiz, resmi, yarı resmi ve sivil toplum kuruluşlarının üyeleriyle sorunları konuşup duruyoruz. Ancak artık bir alan yönetim planı için ön çalışmalara başlamamız gerektiği kanısındayım.Bu bağlamda alan yönetim planı amaç ve kapsamını, planın hazırlanması için yol haritamızı öğrenmek ve tartışmak gerekmektedir. İşte bu ilk toplantı ile bu yola çıkmış bulunuyoruz. Önce bu yoldaki yasal mevzuatı ve şu anda ülkemizde alan yönetim planı hazırlamış ve uygulamaya sokmuş kültürel miras alanlarının deneyimlerini incelemeye başlayacağız.

Bu günkü toplantımızda ODTÜ, Mimarlık Fakültesi Dekanı Sayın Prof. Dr. Neriman Şahin Güçhan, Nemrut Miras Alan Yönetim Planı aşamalarını ve sonrasındaki gelişmeleri bizlerle paylaşacak. Diğer konuğumuz Kültür ve Turizm Bakanlığı, UNESCO Kültürel Miras Alanları Şube Müdürü Sayın Neşe Akdoğan ise şu ana kadar gerçekleştirilmiş ve yürürlüğe sokulmuş yönetim planlarını, süreçleri belirleyen yasal mevzuat ve yükümlülükleri açıklayacak. Ardından sizin sorularınızı alacaklardır.
Konuşmacılarımıza ve siz değerli katılımcılara teşekkürlerimi sunuyor, iyi çalışmalar diliyorum

Konuşmanın ardından ODTÜ, Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Neriman Şahin Güçhan ve Kültür ve Turizm Bakanlığı, UNESCO Kültürel Miras Alanları Şube Müdürü Neşe Akdoğan Alan Yönetimi ile ilgili bilgilerini, bilgi birikimlerini ve Safranbolu’ya katacağı değer ile ilgili bilgiler verdiler. 

Program soru cevap bölümü ile sona erdi.


 

 

Editör: Haber Merkezi