Milliyetçi Hareket Partisi Karabük İl Başkanı Dr. Adem Kar, İl kongresine sayılı günler kala BRTV ekranlarında, Zafer Acar'ın  canlı yayınında önemli açıklamalarda bulundu.

Bu hafta sonu yapılacak olan il kongresinden önce yaptığı açıklamalar ile bazı sorulara cevap bulmaya çalışan MHP İl Başkanı Kar, “İl kongresine genel merkezin kararı ile tek adayla gidilmesinin ‘parti içi demokrasi işlemiyor’ algısı oluşsa da, parti içi demokrasinin en çok olduğu parti MHP’dir.” dedi.

“MHP’DE BİREYSEL SİYASET YAPANLAR HER ZAMAN KIYIYA VURMUŞTUR.”

MHP İl Başkanı Adem Kar “Başarılı il başkanlığı bana ait bir ifade değil. Başarı bir ekibin başarısıdır. Bunun içerisinde belediye başkanlarımız, ilçe başkanlarımız, kadın kollarımız, camiamız, seçmenlerimiz var. Biz sadece bir sembol olarak anılıyoruz ama bu başarı partimizin başarısıdır. Kerameti kendimizden görmüyoruz. Onun haricinde partimiz teşkilatımızı bütün faaliyetlerini takip eder. Bütün çalışmaları periyodik olarak raporlarız.” Diyerek açıklamalarına şöyle devam etti;

“Burada tek adayla seçime gidilmesinin bir inisiyatifi ve kararı olmakla beraber, Türkiye’de 3-4 ilde çok adayla seçimler oldu. Bu bazı çevrelerce parti içi demokrasi işlemiyor gibi bir istismara neden oldu. Bunu bir şekilde eleştiri sebebi olarak ifade edenler oldu. Buna verilmesi gereken cevabın şu olması gerektiği düşüncesindeyim; ‘Parti içi demokrasinin en çok olduğu parti MHP’dir.’ Bir örnek vermek istiyorum. Genel seçimlere de biz genel merkezimizin talimatı olmadan gerçekten bütün adayların hakkını korumak ve gerçekten hakkaniyeti bir liste oluşturmak adına teamül yoklaması yaptık. Bu teamül yoklamasına bütün teşkilatlarımız katıldı ve biz bu sandığı İl Başkanlığımızda açtık, sayımlarını yaptık ve seçime gittiğimiz liste orada oluştu. 9 adayımız vardı ve kimse bize şunu söyleyemedi; ‘Benim hakkımı gasp ettiniz, benim yerimi değiştirdiniz yahut ta benim hukukumu korumadınız’ diyecek hiç kimse çıkmadı. Bu listeyi genel merkezimize arz ettiğim zaman sadece mutabık mısınız dendi. Bundan daha iyi parti içi demokrasi olur mu? Olmaz. Bu sebepten dolayı genel merkezimizin tek adayla seçime gitme konusundaki tasarrufu parti içi demokrasinin işlemediği anlamına gelmez. İşliyor.

Biz tabii ki görev isteyen konumunda da değiliz. Görev verilen ve almış olduğumuz görevi de layıkıyla yerine getirmeye çalışan bir duruşumuz var. Partimizde, çalışmalarımız da kurumsaldır. Bizim partimizde bireysel çalışma yapmaya çalışan herkes bir şekilde sistemin dışında kalmıştır. Kendi istikbali için siyaset yapmaya çalışmış herkes kıyıya vurmuştur. İçinde yol alması, yürümesi veya pozisyon bulması mümkün değildir.

Bize zaman zaman şu eleştiriler de geldi; “Her gündemde görüş beyan etmiyor, gündem yaratmıyor. Medya da partinin sesini dile getirmiyor. Partiye yeterince sözcülük yapmıyor.” Burada iş gündemlerde taraf olmak ya da her gündeme bir şekilde dalmak değil, gerçekten teşkilatı çok güzel bir şekilde çalıştırmak, teşkilatın koordinasyonunu sağlamak ve seçimlere hazırlamak. Her gün ülke, şehir gündemiyle ilgili bir şeyler söyleyebilirsiniz ama asıl olan seçim sonuçlarınız ve seçimlerdeki performansınızdır. Yani üzerinize düşen sorumluluğu yerine getirmenizdir.

Bu sebepten dolayı biz ilçe başkanlarımızla birlikte daha şimdiden 2023’e nasıl hazırlanırsa odaklanmış ve 2023 hedeflerimizi şimdiden belirlemiş durumdayız. Bunu adaylık açıklamamda da gündeme getirdim. En az 2 milletvekilliğine talibiz. Karabük’te ki İl belediyemizde 4. Kez inşallah kazanmaya ve bütün ilçelerde belediyenin yönetimine talibiz. MHP’nin 2023 yılındaki hedefi budur.”

“CUMHUR İTTİFAKININ RUHUNU ANLAMALIYIZ”

MHP Karabük İl Başkanı Adem Kar “Biliyorsunuz Cumhur İttifakı kapsamında ittifak yapmış olduğumuz Adalet ve Kalkınma Partisi var. Kamuoyunun bizden beklentisi şu; ‘Siz bu İttifakın bir partisisiniz, siz iktidarsınız, siz hükümetsiniz, çözülmeyen ya da çözüm bekleyen sorunlarla ilgili irade kullanmalısınız veya isterseniz bu sorunları da çözersiniz.’ Üzerimize Cumhur İttifakının yüklemiş olduğu bir sorumluluk var. Sayın Genel Başkanlarımızın Türkiye siyaseti ile ilgili, milli güvenlikle ilgili, Türkiye Ekonomisi ile ilgili veya siyasi iktidarla ilgili hiçbir anlaşmazlıkları uzlaşmazlıkları yok ve tam bir mutabakat ile tam bir konsensüs ile yukarıda işler cumhur ittifakının ruhuna uygun bir şekilde, sorunsuz yürüyor. Fakat ittifakın seçimlerle ilgili boyutunda, özellikle yerel seçimlerle ilgili boyutunda sadece Karabük’le değil ittifak yapılmayan illerde yerel seçimlerin bırakmış olduğu bazı sıkıntılar ve sorunlar bugünlere kadar ve bugün belediyelerdeki faaliyetlerde olsun, il genel meclisindeki faaliyetlerde olsun, yerel yönetimlerde olsun maalesef sıkıntı olarak karşımıza çıkıyor.” İfadelerini kullandı.

MHP İl Başkanı açıklamalarına şöyle devam etti;

“Bunun Karabük genelindeki örneklerine değinecek olursak; Karabük Belediyesinin merkezi hükümet üzerinden alması gereken destekler ile ilgili bir örnek vermek istersek, Çöp ve atık tesisleriyle ilgili süreç. Bölge milletvekilimiz Cumhur Bey bununla ilgili gayret sarf etmiştir. Kazanan Karabük olmuştur. Kendilerinden beklenende budur. Hem Karabük için hem de ittifak ruhu icabı bu desteği bir şekilde sağladı, teşekkür ederiz.

Fakat biz az önce kurumsal bir siyasi partiyiz derken, genel başkanından ilçe yöneticisine kadar, il genel meclis üyesinden, belediye meclis üyesine kadar hepimiz partimizde yani birbiri ile aynı tekdüze ve paralel bir duruşumuz var. Kendi içimize de dışa dönük olarak da böyleyiz. Tek ses gibiyiz ama AK Parti içerisinde her ne hikmetse, ben genelleştirmek istemiyorum, örneğin Sayın İsmail Altınöz ve biz bütün gündemleri zaman zaman otururuz, değerlendiririz, paylaşırız ve yardımlaşırız da. Aynı zamanda il başkanları düzeyinde bugüne kadar bir problem yaşamadık. Milletvekilleri düzeyinde de bir problem yaşamadık. Her konuda aynı düşünmek zorunda değiliz. Farklı siyasi partilerin yöneticileriyiz veya mensuplarıyız, milletvekilleriyiz, il başkanlarıyız, belediye başkanlarıyız ama şimdi gerçekten seçimlerden sonra il genel meclisinde çok üzücü kırıcı tartışma ve kavga boyutuna varan zıtlaşmalar görüyoruz.”

HALA YEREL SEÇİMLERDEKİ SONUÇLARIN SİNDİRİLEMEDİĞİNİ GÖRÜYORUM”

MHP İl Başkanı Dr. Adem Kar, AK Parti kanadında bireysel siyaset yapıldığını ve hala geçtiğimiz yerel seçim sonuçlarının sindirilemediğini gördüğünü belirterek, açıklamalarına şöyle devam etti;

“Orada hedef nedir, köylere giden hizmetlerin tanzimi, planlanması, organize edilmesi ve bir şekilde bunun yürütülmesiyle ilgili siyasi iradenin teşkili mesela bu. Yani hiç kimsenin kendi köyüne, oturduğu mahalleye bir şey getireceğim diye bir kavgası yok ama yaşanan hadiseler maalesef oradaki il genel meclisi üyelerinin ittifak ruhunu anlayamamakla, ittifakın ne demek olduğunu idrak edemeyişlerinden veyahut kişisel siyasi hırslarını ittifak ruhunun önüne çıkarmalarından kaynaklanan tartışmalar yaşanıyor maalesef. Şimdi Karabük Belediyesinde, bir önceki dönemde encümen hakkı olmadığı halde Başkan Vergili onlara encümenlik verdi ve bütün kararlar oy birliği ile alındı. Şimdi istemezükçü bir meclis grubu var. Meclise ne gelse istemezük, meclise ne gelse istemezük ne olacak? Neyi istemiyorsun kardeşim, yani kanyonun Safranbolu cephesinin imarı veya tanzimini iki yakanın güzelce dizaynını mı istemiyorsun? Kentsel dönüşümü mü istemiyorsun? Başkan vekilliğinin prosedürü ile ilgili aslı astarı olmayan sebeplerle kavga mı çıkartmak istiyorsun, neyi engellemeye çalışıyorsun? Ben burada açık bir şekilde hala yerel seçimlerdeki sonuçları sindirememenin etkilerini görüyorum. Sayın Vergili ’de zaman zaman aynı konuya işaret ediyor. Ciddi manada kuşkularımız ve endişelerimiz var, yani kendi milletvekillerinden, kendi il başkanlarından aykırı farklı ve onların iradesi dışında, kendi başlarına politika geliştiren, politika üreten, muhalefet anlayışı yürüten bir grup var. Bunu anlamakta güçlük çekiyoruz. Bireyselcilik var, bu bireyselciliğin içinde de belediye başkan adayının etkisinin olduğu düşüncesindeyim. Belediyenin huzurunu kaçırmaya kimsenin hakkı yok ki bu belediyede. Gerçekten bütün kararlarını oy birliği ile almış, muhalefeti ile kendi meclis üyeleri ile bir şekilde bugüne kadar bir itiraz gelmişse, meclisten bu karar geri çekilmiş, bu gündem geri çekilmiş, istişare edilmiş, tekrar gelmiş meclise ve yine oy birliği ile karar alınmıştır bu zamana kadar. Neden ben bu mecliste çoğunluktayım diye, mecliste azınlığı bulunan diğer grupların iradesini hiçe saymamak adına bu nezaket ve bu siyasi etik gözetilmiş ama şimdi inanın bundan çok uzak bir noktadayız belediye meclisinde. Motivasyonu olumsuz etkiliyor, yatırımları yavaşlatıyor ve bir şekilde herkes şu soruyu sormaya başladı ‘siz 2023 de yan yana gelebilecek misiniz?’”

“MHP OLARAK HEDEFİMİZ EN AZ İKİ MİLLETVEKİLİ VE TÜM BELEDİYELER”

İl Başkanı Dr. Kar “Diyorlar ki ‘Milliyetçi Hareket Partisi Karabük’te 4 tane belediye kazandı.’ Özellikle ilçe belediyelerinin nasıl kazandığımızın bana göre çok farklı bir izahı da var. Diğer siyasi partiler hata yaptıkça, kurumsal siyaset yapan, akılcı siyaset yapan Milliyetçi Hareket Partisi, belediye başkanlıklarını alır, alamadığı 3 belediyeyi de bir sonraki seçimde alır, en büyük avantajımız budur. Herkes kendinden menkul ve bireysel siyasetini sürdürmeyi devam ettiği müddetçe ki; buna Safranbolu’yu da katıyorum milletvekili ayrı telden, il başkanı ayrı telden, belediye meclisi ayrı telden çalıyor. Bu şekilde herkes bireysel siyasetinin peşine düşerse, bireysel siyasi hırslarının peşine düşerse, Milliyetçi Hareket Partisi Safranbolu’yu da alır, Eflani’yi de alır, Ovacık’ı da alır. Ben bu kanaat dayım.

Yenice’de nerede tıkandık biz iki senedir? Yortan Belediyesinin kangrene dönüşen su problemini çözemedik. Neden siyasi irade orada kendi nefsini aşamıyor? Çok önemli kendi nefsin aşamıyor ve çözümsüzlüğü çözüm zannediyor. Bu mantık devam ettiği sürece Milliyetçi Hareket Partisi sürekli kazanır, halkında takdirini topalar, başarılara da imzasını atar ve Karabük’te ben öyle inanıyorum ki hayal değil, en az iki milletvekilliğini ve bütün belediyeleri alabilecek boyutlara kadar da gücünü arttırır.” İfadelerini kullandı.

“SEÇİMLERDE HALKI KANDIRIRSANIZ, SEÇİMİ DE KAZANAMAZSINIZ.”

MHP il Başkanı Adem Kar, açıklamalarının sonunda şu ifadeleri kullandı;

“Halkımız kendisinin cahil yerine konmasından son derece rahatsız. Siyaseten halkı nasıl cahil yerine koyarsınız? Gelirsiniz seçimlerde vaatlerde bulunursunuz. ‘Eyy Yenice sana doğalgazı getireceğim, Belediye Başkanlığını bana verirsen, ben buna muktedirim.’ Dersin. Sonra Belediye Başkanlığını kaybedersiniz, Yeniceli sizden doğalgaz ister. ‘Hani siz muktedirdiniz, buyurun doğalgazımızı verin kardeşim.’ Der. ‘Ee getiremiyorum veya getirmiyorum.’ veya bu konuda ipe un sererseniz. O zaman Yenice halkı şunu söyler; ‘Hani siz muktedirdiniz, bunun sözünü seçimlerde verdiniz. Belediye Başkanlığını alamadınız diye Yenice halkını cezalandırıyorsunuz? O zaman 5 sene sonra yine seçim gelecek, sandıklar ortaya çıkacak, bende sizi cezalandıracağım.’ der. Halkı cahil yerine koyamazsınız. Bu çok önemlidir. Evet Yenice’nin doğalgaza ihtiyacı var. Buna muktedir olduğunu söyleyen milletvekillerimiz gerekli çabayı, gerekli gayreti gösteremiyorlar ise veya göstermiyorlar ise hesabını da Yenice’ye verirler. Bu bizim içinde, geçerli hepimiz için geçerli.

Eskipazar organize sanayi ile ilgili tabelayı astık, yönetim atadık, küçük bir bütçe ayırdık. Sonradan ‘pardon yönetmelikler buna müsaade etmedi.’ Dendi. Bakın biz hastaneyi kurarken Sağlık Bakanlığına ön izin müracaatı yaptık, açılış ve yatırım projelerimiz, yatırım prosedürlerimiz var. Orada bir daire başkanı, bakan değil, genel müdür değil, müsteşar değil, dördüncü dereceden bir yönetici bana bir ifade kullandı, gerçekten altı çizilmesi gereken bir ifadeydi. ‘Yönetmelik benim doktor’ dedi. ‘Ben istersem, bugün bu yönetmeliği yazarım, yarın resmi gazetede yayınlanır’ bu kadar net. Yani hükümet için yönetmelik bundan ibaret. Sonuç ve netice olarak bir yönetmeliğe kurban gitmesi, Karabük için gerçekten siyasi zafiyet. Yönetmelik değişmez mi, değişir yani ilahi kanun değil, idari kanun. Kanun hükmünde de değil aslında. Büyük bir fırsat esasında orada bekliyor. O fırsatın kaçırılması Karabük için büyük kayıp olur. Eskipazar için büyük kayıp olur.

Hala Karabük’te bir havaalanı muamması var. Seçimlerde de bu konu gündeme geldi, mizahi olarak gelse de Karabük’ün acı gerçeği. Talep edersiniz, proje hazırlarsınız, öneri de bulunursunuz, yerel siyasetin görevi budur. Hükümette gelir oraya yatırım yapar. Şu an bizim coğrafyamızda havaalanı yapılmaya müsait tek yer Eflani. Bunu Rafet Bey de seçimlerde gündeme getirdi. Herkes bunun hayal olduğunu düşünür ama ne tuhaftır ne gariptir Eflani’nin Belediye Başkanı çıkıp ta bizim ilçemize havaalanı yapın diyemiyor.

Öbür taraftan bununla beraber teşviklerle beraber her yıl yönetmelikler güncelleniyor. Maalesef Karabük bununla ilgili daha önceki dönemlerde olduğu gibi güncellenmiyor. Güncellememenin bir tek nedeni var Kardemir’in şirket bütçesinin Karabük bankalarında ki hesapları. Karabük’ün kişi başına düşen mevduat ortalamasını yukarı çektiği için maalesef biz teşvikte komşu illerin gerisinde kalıyoruz. Bunu izah edemez miyiz, bunun açıklamasını yapamaz mıyız? Kardemir yüzde yüz halka açık ve en stratejik fabrikalarından birisi. Bir tek işletmenin, bir tek fabrikanın hesaplarda yaratmış olduğu fark nedeni ile 240 bin kişinin cezalandırılmasına gerek var mı gerçekten?”