Özçelik İş Sendikası’nın 15. Olağan Genel Kurulu yapıldı, bitti.
Yunus Değirmenci, Recep Akyel karşısında 15 oy farkla ipi göğüsledi ve bir dönem daha genel başkanlığa ‘merhaba’ dedi.
Öyle oldu,
Böyle oldu,
30 Yıl aradan sonra Özçelik İş Sendikası Genel Başkanlık yarışı iki kişi arasında geçti.
Ve günün sonunda kazanan Yunus Değirmenci oldu.
Peki, bundan sonra Özçelik İş Sendikasını neler bekliyor?
Recep Akyel, Genel Başkan Adaylığını ilk açıkladığında sendikanın 12 mevcut şubesinden 5’tanesi Akyel’in yanında olduklarını açıkça deklare etmişlerdi.
İstanbul’da Anadolu ile Avrupa Havacılık Şubeleri, Bursa, Sakarya ve Karabük Şubeleri sonuna kadar Akyel’in yanında yer almışlardı.
260 üst kurul delegesinin bu beş şube 102 delegesine sahipti ve Akyel ilk turda 120 oy, 117 oy ise ikinci turda almıştı.
Yanında olan şubelerin sahip olduğu delegelerden daha fazla oy aldı.
Genel Başkan Değirmenci’nin sendikanın tüm imkânlarını sonuna kadar kullanmasına rağmen, Akyel 15 oy daha az aldı.
Yani 8 oy daha almış olsaydı, Akyel ipi göğüsleyecekti.
Bu kongre tablosundan şimdi çıkarılması gereken pek çok sonuç var.
Ve özellikle Yunus Değirmenci şimdi ne yapacak?
Akyel’in yanında yer alıp ta sonuna kadar kendisine karşı mücadele eden bu beş şubeye saldıracak mı?
Yoksa 17 Temmuz tarihinin öncesini silip, bütünleşme için bu beş şube ile uyumu yakalamaya mı çalışacak?
Yasa ve tüzük gereği seçilen şube başkanları ve yönetim kurulu üyelerini görevden alamıyor.
Ancak kendileri istifa etmek zorunda.
Önceki dönemde olduğu gibi herkesin istifa dilekçesi artık Değirmenci’nin cebinde de değil.
Genel Başkan Değirmenci’nin önünde iki yol var.
Ya bu beş şubeyi tasfiye etmek için her türlü saldıracak,
Ya da her şeyi arkada bırakıp, tam bir uyum içinde çalışmak için karar alacak.
Fakat bu beş şubeden birine yaptırım olsa, birinden değil, beşinden ses geleceği kesin.
Yunus Değirmenci bu sendikayı ya ortadan ikiye karpuz gibi bölecek,
Ya da bütünleştirecek.
Karar onun.