Manşet

YAZIKÖY'DE HER YIL AYNI ÇİLE: 10 GÜNDÜR SU YOK

Yazıköy’de 10 gündür süren su kesintisi, köy halkını isyan ettirdi.

Abone Ol

Karabük'ün Safranbolu ilçesine bağlı tarihi ve turistik Yazıköy’de 10 gündür süren su kesintisi, köy halkını isyan ettirdi.

Her yıl yaz aylarında aynı çileyi çeken Yazıköy halkı bu yılda susuzluktan kırılıyor. Resmi nüfusu yaklaşık 900 olan köyün yaz aylarında nüfusu 5-6 bine ulaşıyor. Ancak köyde temel ihtiyaçlar bile karşılanamaz hale geldi. Yazıköy Muhtarı Deniz Tüzer ve köy sakinleri, yıllardır süren su sorununa kalıcı çözüm talep ediyor.

Yazıköy Muhtarı Deniz Tüzer, köyde yaşanan krizi şu sözlerle dile getirdi:

“Maalesef yaz nüfusumuzla kış nüfusumuzun farklı olması, çok çok farklı olması. Şu an için mesela hafta sonları 5 bini geçen bir nüfusa sahibiz. Hafta içlerinde 3 binin altına düşüyoruz. Tabii böyle bir durumda ister istemez su kaynaklarımız da tükeniyor. Mevcut kuraklık da var. Kullanımdaki sıkıntılar da var. Ama ben 6 yıllık muhtarım, bu süreçte sunduğum çözüm önerilerine maalesef yanıt alamadım. Kendi ürettiğimiz projeler de oldu, ama bir çözüm bulunamadı.”

Tüzer, Yazıköy’ün Safranbolu’ya olan yakınlığı nedeniyle cazibe merkezi haline geldiğini ve altyapının artan nüfusa yanıt veremediğini belirterek şöyle devam etti:

“Ben 6 yıllık muhtarım, 6 yıllık muhtarlık döneminde yapmış olduğum çözüm önerilerine maalesef yanıt alamadım şu an için. Şu ana kadar en azından bunların içerisinde işte kendi ürettiğimiz projeler var. Maalesef bir çözüm bulamadık. Tabii şöyle bir durum var. Pandemiden sonra patlayan bir Yazıköy var. İnsanlar buraya akın ediyor. Şehir hayatından kurtulmak isteyenler köy hayatını tercih ediyor. Ancak yıllar önce yapılan su ölçümleri, artık bu nüfusu karşılayamaz hale geldi. Yeni su kaynaklarına ve altyapıya ihtiyacımız var. Karabük’ün belki de en büyük su deposuna sahibiz ama susuzlukla boğuşuyoruz.”

"Bizden Keşkek İsterler Ancak Artık Keşkeği Yapacak Su Bile Yok"

“Zamanında köyümüze doğalgaz geldi, altyapı anlamında güzel yatırımlar oldu. Ama son yıllardaki nüfus akımıyla mevcut sistem artık yetmiyor. İlgili makamlara sunduğumuz projelere onay verilmedi. Ben 6 yıldır muhtarım ve kendimi de eleştiriyorum; çözüm üretemedim. Ama neden çözülemediğini vatandaşlarımıza toplantılarda izah ediyorum. Artık bu sorun dayanılacak boyutu geçti. 2025 yılında, Safranbolu'nun en dibindeki bir köyde, hâlâ su yok. Bugün benden keşkek isterlerse, keşkeği yapacak su yok. Bu laf herhalde anlaşılmıştır.”

Vatandaş: “Her yaz aynı çile, tarım da bitti, temizlik de”

İstanbul'dan yaz aylarında köyüne gelen bir vatandaş ise yaşanan sıkıntıları şöyle anlattı:

“Yaklaşık 10 gündür sular yok. Temmuz ve ağustos aylarında hep aynı durum yaşanıyor. Burası büyük bir köy, gözde bir yer. Ama sürekli yeni inşaatlara izin veriliyor, herkes arazi alıyor, ev yapıyor ve su bağlanıyor. Sonra su tükeniyor. Bunların hiçbiri bahane olmamalı. Eğer bu kadar büyümesine izin verildiyse, altyapı da ona göre geliştirilmeli. Temel ihtiyaçları bile karşılayamıyoruz. Duş alamıyoruz, yüzümüzü yıkayamıyoruz. Etraftaki köylerde sular taşarken, biz neden susuzuz? Yaklaşık 15-20 yıldır bu sorunu yaşıyoruz. Ama bir türlü çözüm bulunamıyor. Yollar kazılıyor, doğalgaz çekiliyor ama üstü kapatılmıyor. Bungıl dungul arabalarımız bozuluyor, yürürken düşüyoruz. Bu köydeki bir damla suyun sorumluluğu hep muhtara kesiliyor, ama sistemde ciddi eksikler var.”

“Domatesler, fasulyeler yandı; tarım yapamıyoruz”

10 gündür temel ihtiyaçlarını karşılayamadığını belirten bir başka köy sakini de şunları söyledi:

“Depodan su taşıyarak idare etmeye çalışıyorum ama tarım yapmamız mümkün değil. Tarladaki fasulyelerim, domateslerim hep kurudu. Tam ürün alacağım zamanda su bitti. Tarıma öncelik veriliyor ama ortada su yok. Bu şartlarda nasıl organik ürün üretelim?”

Engelli çocuğu olan anne: “Bir saat su geliyor, temizlik yapılamıyor”

10 yıldır köyde yaşayan bir diğer vatandaş, 39 yaşında engelli çocuğuyla yaşadığı sıkıntıları şöyle anlattı:

“Benim 39 yaşında özürlü bir oğlum var. Bebek gibi. Temizliğe çok ihtiyacı var ama su yok. Yolun tozu eve doluyor. Bugün çamaşır yıkasam, ertesi gün tekrar durulamak zorundayım. Burası küçük bir köy değil. Hastalar var, yaşlılar var. Herkes depo alacak güce sahip değil. Ben de alırım ama bu böyle olmaz. Herkes birlik olmalı, muhtarımıza destek verilmeli. Başka türlü çözüm olmaz.”