sahin-cok-ozel-aciklamalar

 

AK PARTİ GENEL BAŞKANI MEHMET ALİ ŞAHİN, KENDİSİNİ ENGELLEDİĞİNİ İDDİA EDEN KARABÜK BELEDİYE BAŞKANI RAFET VERGİLİ’YE ÇOK ÖZEL AÇIKLAMALAR YAPTI


 

MEHMET ALİ ŞAHİN “İLLER BANKASI KREDİSİNİ ENGELLEDİĞİMİ KİM SÖYLEMİŞ ONA, YANINA BİRLİKTE GİDELİM”


 

“DDY ARAZİLERİNİN KAZANIMI İLE İLGİLİ PROJE YAPMIŞ MI, BİR KERE DDY GENEL MÜDÜRÜNE GİTMİŞ Mİ?”


 

“RAFET BEY BANA ‘ABİ’ DEMİŞ, BEN DE ONA ‘KARDEŞİM’ DEMİŞİM, BU BÖYLE KALACAK”


 

“PROJE YAPIP BENİ ARAMAZSA, BELEDİYEYE YANINA GİDECEĞİM. BENİ KOVACAK HALİ YOK”


 



 

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Karabük Milletvekili Adayı Mehmet Ali Şahin, Karabük Net Haber İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Editörü Ergün Başkaya’ya çok özel açıklamalarda bulundu.

Baba ocağı Ovacık’ın Ekincik Köyünde yapılan röportajda Şahin, MHP’li Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili’nin kendisini engellediği yönündeki iddialara “Bu iddialar doğru değil” diyerek cevap verdi ve Vergili’nin “İller Bankası’ndan Karabük Belediyesinin kredisi ile Devlet Demir Yolları arazisinin kente kazandırılmasını engelledi” şeklindeki iddialara çok önemli açıklamalar getirerek şunları söyledi;

“Bir, bir buçuk sene önceki bir bayramlaşama da Rafet Bey dedi ki ‘İller Bankası’ndan bir kredi talep ettim, İçişleri Bakanlığı’nın da bu kredi ile ilgili bir izin vermesi gerekiyor, Bakan beye bir ricacı olur musunuz’ dedi. O dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler’di ve Ankara’ya döndüm, Muammer Beyi aradım ve Karabük Belediyesi’nin sizde İller Bankası ile ilgili bir dosyası varmış dedim ve bana ‘ben bir bakayım’ dedi. Sonra bana döndü, ‘şimdi onay verdim, kredileri çıkacak’ dedi.

Daha sonra yine Rafet Bey, yine bir kredi talebinde daha bulunduğunu ve yardımcı olmamı istedi. İller Bankası Genel Müdürünü aradım, Genel müdür bana ‘Özellikle büyükşehir belediyeleri yasasından sonra birçok belde belediyeleri kapandı, onların borçlarını da İller Bankası olarak biz üstlenmek zorunda kaldık. Bu sene bizim kredi verme konusunda ciddi bir sıkıntımız var. O nedenle bu krediyi hemen veremeyeceğiz.’ Dedi, ben bu ikinci krediyi alıp almadıklarını bilmiyorum. Almamış demek ve niçin alamadığını da İller Bankasına sorması gerekir. Kaldı ki ardından beni aramadı. Beni arayıp söz konusu bu kredi ile ilgili yeniden bir teşebbüste bulunmamı isteseydi, ben yine konuyla ilgilenir ve kendisine dönerdim.

Rafet Bey beni hiç aramıyor, fakat bir yerlerde hep konuşuyor, sadece beni eleştirmek için bunu bahane ediyor. Ben niye Karabük Belediyesinin ihtiyaç duyduğu ve verilmesinde de yasal bir sakınca olmayan kredinin verilmemesi konusunda bir teşebbüste bulunayım?

“Kime krediyi vermeyin dediysem, yanına birlikte gidelim”

Rafet Beyden şunu rica ediyorum; Ben kime, ‘Bu krediyi vermeyin’ demişim, Rafet Beyi Ankara’da misafir edeyim, beraber o söylediğimi kişinin yanına beraber gidelim. Yine söylüyorum kime ‘krediyi vermeyin’ demişim, beraber gidelim, bakalım o kimmiş? Bu kadar iddialıyım.”

DDY’nin kent içindeki arazilerin kazandırılması neden kaldı?

Karabük şehir merkezinin ortasındaki DDY arazilerinin şehre kazandırılması ile ilgili protokol yapıldığı halde, yine Şahin’in engellediğini iddia eden Rafet Vergili’ye şu cevabı verdi;

“Geçtiğimiz gün aday tanıtım töreninde bir çağrıda bulundum. Rafet Bey, bir talepte bulunuyor ancak talebin arkasını getirmiyor. Böyle önemli bir projenin hayata geçirilmesi için, önce kendiniz bir proje hazırlayacaksınız. Bu projeyi ilgili bakanlığa, ilgili genel müdürlüğe sunacaksınız, gideceksiniz onlarla görüşmeler yapacaksınız.

Şimdi ben Rafet kardeşimden rica ediyorum; Siz, DDY’nin yük indirme – bindirme yeri ve oradaki araziler ile ilgili hangi projeyi hazırladınız, bu projenin içerisinde neler var, bu proje DDY’ye neler yüklüyor, hiç Ankara’ya bu proje için gittiniz mi? Kiminle görüştünüz, hangi genel müdürle, hangi genel müdür yardımcısı ile görüştünüz? Bunlar size ‘hayır’ dediler de, niye bölge milletvekillerinin veya benim haberim olmadı?

“Bu açıklamaları tamamen politik ve ciddiye almıyorum”

Şimdi Rafet Beyin, tüm bu açıklamalarını sadece politik açıklamalar olarak değerlendiriyorum, o nedenle ciddiye almıyorum.

Rafet Bey ile şurada karşılaşsak, karşıdan geliyor olsa, bende gidiyor olsam; Rafet beyin ilk söyleyeceği şudur ‘Selamünaleyküm abi, nasılsın, bir emrin var mı?’

Rafet Bey budur.

Rafet Bey bana abi diye hitap eder, ben de onu kardeş olarak görürüm.

Her gördüğü yerde aynı şeyi söyler; ‘Selamünaleyküm abi, nasılsın, bir emrin var mı?’

Ben Rafet Beyi böyle bilirim, o söylediklerini tamamen politik amaçla söylenmiş olarak kabul ediyorum, Benim içim birdir, dışım birdir. Beni Karabüklüler bilir, Ovacıklılar bilir, Eflanililer bilir, Eskipazarlılar, Safranbolular ve Yeniceliler böyle bilir. Ben sadece Karabük’e hizmet etmek için, Karabüklü hemşerilerime yardımcı olmak için, Karabük Milletvekili olmadan öncede hep ilgilenmişimdir. İstanbul Milletvekiliyken de, Antalya Milletvekiliyken de Karabük’ün her sorunu ile yakinen ilgilenmişimdir.

“Bu söylemleri o değil, rakibim olan adaylar konuşursa daha şık olur”

Dolayısıyla, ‘O, onu dedi, Bu, bunu dedi’ gibi meyveli ağaç taşlanır. Rafet Bey de beni taşlayarak, bir siyasi avantaj falan elde edeceğini düşünüyor.

Ancak bu tür iddiaları ve söylemleri herkesin Belediye Başkanı konumunda olan Rafet Bey değil, MHP’nin il başkanı veya MHP’nin Milletvekili adayları söylerse daha şık olur. Rafet Bey, Belediye Başkanı ve Belediye Başkanı olarak da yerel hizmetlerden sorumlu, yani merkezi hükümet ile ilgili bir görevi yok kendisinin, kendisi böyle yaparsa daha şık olur.

“Rafet Beyi Kardeşim olarak görüyorum”

Ben Rafet Beyi kardeşim olarak görüyorum, o da bana abi der, ben bana abi diyen bir kişiyi üzecek hiçbir ifadede bulunmam. Bana ne söylerse söylesin. Şimdi karşılaşsak, ‘Naber Rafet Kardeşim, ne var, ne yok’ derim, o da bana ‘Abi ne var, ne yok, bir emrin var mı?’ diyecektir, eminim. Dolayısıyla halk ikimizi de tanıyor, o söylenenlerin tamamı siyasi amaçla, politik amaçla söylenen sözlerdir. Alınmıyorum onlardan dolayı, ben ciddiye almıyorum, halkında ciddiye alacağı kanaatinde değilim.

Kapalı Cezaevi Ovacık’a neden yapılmadı?

sahin-haber-foto-1Yine Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili son günlerde “Memleketi Ovacık’a hizmet edemedi” şeklinde eleştiri yaparak, Zobran’a yapılan kapalı cezaevinin, Ovacık’a yapılsaydı, Ovacık’ın nüfusunun çok daha artacağını, ama Mehmet Ali Şahin’in bunu yapmadığını öne sürüyordu.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Karabük Milletvekili Adayı Mehmet Ali Şahin, kendisine yönelik yapılan bu eleştiriye de şöyle bir açıklama getirdi;

“Bir cezaevinin nereye yapılacağı son derece önemlidir. Cezaevleri, Ağır Ceza Mahkemelerinin bulunduğu yerlere yakın olması gerekir. Ağır Ceza Mahkemeleri Karabük’tedir. Dolayısıyla hükümlü ve tutukluların, duruşmalara getirilip, götürülmesi açısından bir sorun yaşanmaması lazım. Kışın kar yağdığı zaman, kar nedeniyle yollar kapandı ve duruşmalar ertelendi şeklinde bir durum, açıkça bir insan hakkı ihlalidir. Ben o cezaevinin Ovacık’a yapılmasını arzu ederdim, ama Ovacık ağır ceza mahkemelerine uzak bir konumdadır. O nedenle teknik ve yasal olarak cezaevinin Karabük’e yapılması gerekiyordu.

Biz ne yaptık, o cezaevi için ayrılmış olan yere sporcu kamp eğitim merkezi yaptık. Şimdi o kamp eğitim merkezini biraz daha genişletiyoruz. Dört tane Engelliler Federasyonu 12 ay orayı kullanmaya başlayacak, bunların içinde Olimpik Milli Takımlar bile var. Yani onun yerine biz oraya Sporcu Eğitim Kampı yaptık, özellikle yazın burası dolup, taşar. İki tane çim yüzeyli ışıklandırmalı futbol sahası var.

“Rafet Bey benim rakibim değil”

Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili’nin kendisine yönelik eleştirilerine açıklık getiren AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, açıklamalarını şöyle noktaladı;

“İşte tüm bu nedenlerden dolayı Rafet Beyin söylediklerine üzülüyorum. Çünkü Rafet Bey benim rakibim değil. Benim rakibim CHP’den Erdoğan Dinçel, MHP’den Adem Kar kardeşimdir. Onlar bu lafları söylesin. Yani Rafet kardeşim Belediye işleri ile meşgul olsun, yapacak çok işleri var.

sahin-haber-foto-2

“O bana gelmezse, ben belediyeye gideceğim ve beni kovacak hali yok”

Biraz önce de söylediğim gibi Devlet demir Yolları arazisi ile ilgili çağrıda bulundum. Projesini hazırlasın, birlikte yapalım.

Araç çayı üzerine rekreasyon alanı yapılacaktı, bu önemli bir proje, Mehmet Ceylan beyinde böyle bir projesi vardı, ben bu projeden heyecan duymuştum. Sandallarla gezilecek, dere kenarında çay bahçeleri olacak. Rafet Bey projeyi yapsın, ben Ankara’dan, merkezi hükümetten ne alınacaksa, alayım, birlikte yapalım bunu. İkimizin de amacı Karabük’e hizmet etmek değil mi?

Sen Belediye Başkanısın, ben de inşallah halkımız layık görürse milletvekili olacağım, inşallah AK Parti tekrar tek başına iktidara gelecek, öyle umut ediyoruz, halkımız karar verecek. Karabük’e 2019 yılına kadar bu projeleri birlikte gerçekleştirelim, niye kavga ediyoruz, kavga ederek nereye varacağız, Karabük’ün hangi sorunlarını çözeceğiz Allah aşkına.

O nedenle Rafet Bey ne söylerse, söylesin cevap vermeyeceğim, çünkü siyasi nedenlerle, politik nedenlerle söylediğini biliyorum, o bana ‘ab’ der, ben de ona ‘kardeşim’ diyorum.

Kendisi bir atakta bulunmazsa, bir çağrıda bulunmazsa bana, ben de Belediyeye gideceğim seçimlerden sonra, evet gideceğimi söylüyorum. ‘Rafet şunları hazırladın mı kardeşim, hadi beraber yapıyoruz’ diyeceğim. Her halde beni belediyeden kovacak hali yok.” 

 

Editör: Haber Merkezi