KARABÜK KENT KONSEYİ BAŞKANI YALÇIN KILINÇ SEÇİLDİ

 

BELEDİYE BAŞKANI RAFET VERGİLİ “KENT KONSEYİ SİYASALLAŞMADAN UZAK DURARAK, HALKI YEREL YÖNETİMLERE YAKINLAŞTIRMALIDIR”

 

5 YILDIR KENT KONSEYİ BAŞKANI ÖZCAN BÜYÜKGENÇ ADAY OLMADI

 

KENT KONSEYİNİN YENİ BAŞKANI YALÇIN KILINÇ “İSMİ YALDIZLI, İÇİ BOŞ KOMİSYONLAR KURMAK YERİNE, KENTİMİZ İÇİN PROJELER ÜRETME AZİM VE GAYRETİNDE OLACAĞIZ”

 



 

Dün gerçekleştirilen Karabük Kent Konseyi kongresine AK Parti’ye yakın birçok üyelerin katılmadığı dikkatlerden kaçmadı.

50 Üyenin katıldığı kongrede ilk turda 3’te 2 oy alması gereken Yalçın Kılınç bu sınırı yakaladı ve 33 oyla seçimi kazandı.

Dün gerçekleştirilen Kent Konseyi Kongresinde, 5 yıl Kent Konseyi Başkanlığı yapan Özcan Büyükgenç’in konuşması ile kongre açıldı.

Büyükgenç, konuşmasında tekrar aday olmayacağını açıklarken, beş yıl içinde neler yaptıklarını anlattı.

Ardından bir konuşma yapan Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, Kent Konseyinin siyasallaşmaması gerektiğini vurguladı ve Kent konseyinin en önemli işlevinin halkın yerel yönetimlere katılmasını sağlamak olduğunu belirtti.

Konuşmaların ardından Ziya Ünsal’ın başkanlığında oluşan Divan Kurulu seçimler maddesinde tek aday olduğundan dolayı oylamanın açık mı kapalı mı yapılmasını oyladı. Çoğunluğun açık oylama yapılması yönünde el kaldırması üzerine, oylama açık yapıldı ve kongreye katılan 50 üyeden 33’ünün oyunu alan Yalçın Kılınç ilk turda Karabük Kent Konseyi Başkanı Seçildi.

Kent Konseyi Eski Başkanı Özcan Büyükgenç aday olmadığını açıklamasına rağmen, kongrede Divan Başkanlığına yaptığı sık sık itirazlarla dikkatleri çekti.

Kent Konseyi Yürütme Kurulu ise şu isimlerden oluştu; Celal Bulut, Ziya Ünsal, Tuğba Başsarıoğlu, İbrahim Harmanbaşı, Neşe Yılmaz, Adnan Taşlıyan, Fatih Çapraz, Kazım Özcan, Ulvi Üngören, Celal Tokatlı ve İsmail Akça

Karabük Kent Konseyi Başkanlığına seçilen Yalçın Kılınç ise yaptığı teşekkür konuşmasında şu görüş, düşüncelere yer verdi;

Şahsıma teveccüh ve güven göstererek, beni onurlandırdınız. Aday olarak düşünen, uygun gören, teklif eden, seçilmemi sağlayan ya da oy vermese de, Demokratik hayatın güzelliği ve nezaketi çerçevesinde bugün burada olarak seçilmemde meşru katkı sağlayan herkese gönülden şükranlarımı sunuyorum, lütfen kabul edin.

Kent Konseyi mevzuatında görevler kısmında ve temel dayanağında diyor ki; “ Kent Konseyi, Kent vizyonunun ve hemşerilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme, katılım ve yerinden yönetim ilkelerini ön planda tutmak.”

Bu minvalde inanın doğru adamı seçtiniz. Zira öncelikle bilmenizi isterim ki, görev süremde Herhangi bir siyasi ikbal peşinde olmayacağım gibi, “ Sonuçta Ben bir devlet memuruyum, beni alırlar, satarlar, sürerler korkusu içinde asla olmayacağımı da bilmenizi isterim”. Zira bilir ve iman ederim ki, rızkı veren Cenab-ı Allah tır. Ben doğru olduğum sürece, o istemedikçe kimse bana bir şey yapamaz.

Bunlara ilaveten Devlet terbiyesi ve nezaketi dahilinde politize ve siyasi taraf olmadan, kentimiz aktif siyasetçi ve bürokratlarına, yönetsel olarak karar verici ve icracı makam temsilcilerine karşı, tabir yerindeyse “Bağcıyı incitmek değil, kaliteli ve bol üzüm hasadı yapmak” arzusuyla dilek, proje şikayet ve eleştirilerimizi yürütme kurulundaki değerli arkadaşlarımla birlikte, ekip ruhuyla ortaya koyup,  takipçisi olacağız. Lütfen sizlerde bugünden itibaren samimiyet ve iyi niyetimize inanın, bizden gelen dilek ya da eleştirilere, mazeretler sunarak cevap vermek yerine bizden istifade ediniz. Zira kendi görev sürem bittiğinde, bende sizlere başaramadıklarım için mazeret sunmayacağım. Sadece özür dileyeceğim.

Yine Kent Konseyi görevleri kapsamında, siz kent yöneticilerine yeri geldiğinde Hz. Peygamberimizin sabır ve sükûnetini, Hz. Ebu Bekir’in devlet ahlakını, Hz. Ömer’in adaletini, Hz. Osman’ın nezaket ve ferasetini, Hz. Alinin ilmini, Büyük önder Atatürk’ün “ Yaradılışımda bir fevkaladelik varsa, Türk olmamdan kaynaklanmaktadır” sözünü hatırlatacağım.

Kimi zaman size işinizi öğretme cüretini göstereceğim ve “Türk- İslam Devlet geleneğinden” Yusuf Has Hacib’in “Kutatgu Bilig”, Platonun “Devlet” eserlerin den, kimi zaman Mustafa Akdağ’dan “Türkiye’nin Siyasi ve İçtimai” tarihinden dem vuracağız.

İsmi yaldızlı içi boş komisyonlar kurmak yerine kentimiz için projeler üretme azim ve gayretinde olacağız.

Rabbim utandırmasın, zorlaştırmasın, kolaylaştırsın.