SAĞLIK ÇALIŞANLARINA YÖNELİK ŞİDDETE TEPKİ EN SON SAMSUN’DA ÖLDÜRÜLEN DOKTOR İLE DAHA DA TIRMANDI


 

TÜRK SAĞLIK SEN BU SABAH İŞ BIRAKTI


 

saglik-calisanlari

Samsun'da silahla vurularak öldürülen Dr. Kamil Furtun için Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi, çalışanları basın açıklaması yaptı.

Samsun'da hastası tarafından silahla vurularak öldürülen Op. Dr. Kamil Furtun, için Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde anma töreni düzenlendi. Doktor ve hastane çalışanları öldürülen Dr.Kamil Furtun için bir dakikalık saygı duruşunda durdular.

Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde toplanan Türk-Sağlık Sen üyeleri ve hastane çalışanları Furtun'un öldürülmesine tepki gösterdi.

İl Sağlık Müdürü Ahmet Sarı, Samsun'da Opr. Dr. Kamil Furtun'un görevi başında vahşice katledilmesiyle farklı boyut kazanan saldırılardan derin bir endişe ve üzüntü duyduklarını söyledi.

Sağlık çalışanlarının ellerinden gelen en iyi hizmeti sunduklarını ve sağlık tesislerinin eskiye oranla gelişen tıp teknolojisine uygun olarak donatıldığını ifade eden Sarı, "Üst üste yaşanan bu üzücü olaylar sağlık çalışanlarımızın moral ve motivasyonunu neredeyse tükenme noktasına getirmiştir. Mesleği icra ederken, sağlık çalışanlarının karşısına kin, nefret ve şiddet diliyle çıkanlara en iyi dersin birlikte vereceğiz. İnsan hayatını hiçe sayacak kadar vahşileşen bu çirkin durumun sadece yasal düzenlemelerle sıfır noktasına getirilmesi beklenemez" dedi.

Türk Sağlık Sen adına Ali Ünal’ın yaptığı basın açıklamasının ardından, Furtun için dua edilmesiyle protesto sona erdi.

Ali Ünal’ın okuduğu Türk Sağlık Sen’in basın açıklaması şöyle;

saglik-calisanlari-1“Geçmişten adam hisse kaparmış...

Ne masal şey!

Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?

'Tarih' i 'tekerrür' diye tarif ediyorlar;

Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?”

İstiklal şairi Mehmet Akif Ersoy’un milletlerin ve devletlerin ibret almaları ile ilgili söylediği bu dörtlük sağlık çalışanlarını cinayetleri kurban gittiği ve sistematik bir şekilde şiddete uğradığı durumu da tam anlamıyla özetlemektedir.

Sağlık Çalışanlarına yönelik her şiddet olayından sonra sürekli yetkilileri uyarmıştık. Gereğini yapın, çalışma ortamlarını güvenli haline getirin demiştik.  Hastaneleri ellerinde sopa, bıçak ve silahla basanlara dikkat çekerek felaket geliyor demiştik.

Fakat uyarılarımız dikkate alınmadı. Sadece bizim uyarılarımız değil geçmişte yaşananlarda unutulup giderek gereği yapılmadı.

11 Kasım 2005’de İstanbul’da Prof. Dr. Göksel Kalaycıoğlu

15 Ocak 2008’de Giresun’da Dr. Ali Menekşe

17 Nisan 2012’de de Gaziantep’te Dr. Ersin Arslan hastanede görevleri başlarında katledildiler.

Bu üç cinayetin ardından sağlıkta şiddette değişen ise sadece şiddetin artması oldu. Sağlıkta şiddet bir kez daha cinayete dönüştü. Tarih yine tekerrür ederek bizim ciğerimizi yaktı.

saglik-calisanlari-229 Mayıs 2015 tarihinde bu kez de Samsun’da Dr. Kamil Furtun hunharca hastanede katledildi. Yılın doktoru seçilmişti, binlerce hastaya şifa dağıtmıştı ama kendini bilmez bir psikopatın kurşunlarına hastane koridorlarında hedef oldu.

Her olaydan sonra yapılan uyarıları dikkate almayıp önlem almakta ihmalkar davrananlar da bu olayın sorumlusudurlar.

Hayatından endişe ederek hizmet sunan sağlık çalışanlarının, şiddete uğrayanların ve yitip giden canların vebali onlarında üzerindedir.

Kendilerine, eş ve çocuklarına güvenlik ordusu ve zırhlı makam araçları tahsisinde tüm imkanları kullanan devletlu büyüklerimiz söz konusu sağlık çalışanlarının can güvenliği olunca alınacak tedbirleri ve bu uğurda yapılan uyarıları neden görmezden gelirler?

Her fırsatta ‘insanı yaşat ki, devlet yaşasın’ diyenler, gelinen noktada devletin memurunu yaşatamaz, kamu kurumlarında çalışanların çalıştığı iş yerinde canını koruyamaz durumdadırlar.

Hastanelerde hekiminden hemşiresine, ebesinden, teknisyen ve teknikerlerine,  memurundan hizmetlisine kadar bütün sağlık çalışanları güvenli bir çalışma ortamına hasret bırakılmışlardır. 

Çalışanların güvenliğini sağlama konusunda çaresiz ve zavallı bir durum sergilemektedirler. Kısacası devlet çalışanını korumaktan aciz bir hale gelmiştir. Bu acizlik bizim devletimize yakışmamaktadır.

saglik-calisanlari-3Sağlıkta şiddet sloganlarla veya toplantılarla çözülecek bir iş değildir. Buradan soruyoruz; Bunu anlamak için kaç canın daha kurban verilmesi gerekiyor? Sadece 2014 yılında Beyaz Koda 11 binin üstünde şiddet vakası ihbarı bırakılmış. Resmi kayıt bu kadar ise şiddetin ulaştığı vahim boyut kelimelerle anlatılacak düzeyi çoktan geçmiştir.

Verilen süslü beyanatlar, Samsun Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Hastanesinde görev yapan Dr. Kamil FURTUN’un hastane koridorlarında katledilmesine engel olamamıştır.

Sorunlara çözüm olmanın ötesinde, hiçbir derde derman olmayan “Şiddete Sıfır Tolerans” sloganı işe yaramamıştır. Hasta sayısı ile övünen bir bakanlık çalışma şartlarını ve iş yükünü artırmış, sözüm ona hasta hakları ve oluşturulan alo 184 şikayet hatları ile çalışanlar, vatandaşa adeta hedef gösterilmiştir.

Sağlıkta şiddet ne yazık ki önce rutinleşmiş, Samsun’da da bir kez daha cinayetleşmiştir. Bu cinayet ilk olmadığı gibi son olmasını çok isterdik ama son da olmayacaktır. Beyaz önlüklere siyah kefen biçildiği bu vahşet düzeni önlemler ve ağır yaptırımlar olmaz ise sürüp gidecektir.

Türk Sağlık-Sen olarak biz yaşanan bu vahşi cinayeti protesto etmek ve can güvenliği talebimizi bir kez daha dile getirmek için bugün tüm yurtta iş bıraktık. Talebimiz çok basittir. Sadece güvenli çalışmak ve akşam olunca sağ salim ailemize kavuşmak istiyoruz.  Hastanelerin savaş meydanlarını andırdığı, çalışanın her saniye şiddete uğrama korkusu yaşadığı bir ortam olarak kalmasını istemiyoruz. Biz burada hizmet üretmekten çekinir bir hale geldik. Şifa veren eller kendi hayatlarından her gün endişeliler. Bunun düzeltilmesini istiyoruz.  Çalışanların güvenliğini sağlayamayan Sağlık Bakanlığı ne işe yarar acaba ?

Lutüf değil, insan olarak çalışan olarak hakkımızı istiyor diyoruz ve hayatını kaybeden doktorumuz Kamil Furtun’u bir kez daha rahmet ve minnetle anıyoruz. Ruhu şad mekanı cennet olsun."