analiz29.04.2013


 
KARDEMİR İŞÇİSİ VE ALİ CENGİZ GÜL’ÜN İMTİHANI

Kardemir’de Ocak ayından bu yana devam eden ve bir türlü sonuçlanmayan Toplu İş Sözleşmesi bir türlü bitmiyor.

Kardemir Genel Müdürü Sayın Fadıl Demirel “%48 zam verdik” derken, Çelik İş Sendikası Genel Başkanı Ali Cengiz Gül ise “rakamlar ile oynanarak işçiye fazla zam vermiş gibi gösterilmeye çalışılıyor ama işin aslı öyle değil” diyor. Gül, ayrıca 2010 yılında işe alınan Bin 70 işçinin de bu toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiğini vurguluyor.

Çelik İş Sendikası Genel Başkanı Ali Cengiz Gül’ü belki de en acımasız eleştiren bizizdir. Eleştirmeye de devam edeceğiz. Fakat haklı gördüğümüz yönlerini de takdir etmesini de biliriz.

Sayın Gül’ün Kardemir’deki yeni işçilerin TİS’den faydalandırma çabaları takdir edilmelidir. Kardemir yönetimi işe yeni aldıklarına her ne kadar “4-5 yıl asgari ücretle çalışılacak” gibi maddelerin bulunduğu bir protokol imzalatsa da, Cengiz Gül’ün dediği gibi bu protokol yok hükmündedir. Çünkü iş yasalarına aykırı olan bir sözleşme zaten geçersizdir.

2010 yılında işe alınan Bin 70 kişi sendikaya üye ve aidat ödüyor. Bu işçiler de TİS’den faydalanma hakkına sahiptir.

Ayrıca Kardemir işçisi aynı sektörde çalışan diğer meslektaşlarına bakılarak çok düşük maaş almaktadırlar. İşçinin, yakın geçmişte maaşına eklenen ikramiyeleri, sosyal hakları ve fazla mesaileri çıkarıldığı zaman, çıplak maaşı asgari ücretin biraz üzerindedir. Kardemir işçisi ülke ve dünya standartlarında ortalama 1.500-2.000 Dolar maaş almalıdır.

Karabük, sivil toplum kuruluşları, siyasi otoriteleri ve diğer aktif güçleri ile her zaman olduğu gibi bu konuda da pasif davranmaktadır.

Hâlbuki, Kardemir çalışanı bu Toplu Sözleşme’den beklenilen zammı alsa, ellerine toplu bir para geçse, maaşları da yüksek olsa, yansıması direkt olarak Karabük piyasalarına olacaktır.

Bu Toplu İş Sözleşmesine, Karabük Esnaf Odaları Birlik Başkanı Sayın Nurettin Tümen başta olmak üzere, Karabük Ticaret ve Sanayi Odası, diğer sivil toplum kuruluşları, siyasi parti temsilcileri, Çelik İş Sendikası’na destek vermelidir.

Kardemir’in ve Yönetiminin Karabük piyasalarına bir kuruş katkısı ve yansıması olmuyor, bari yansıması olan işçinin beklediği maaşı alması için Kardemir yönetimine sosyal bir baskı uygulanmalıdır.

Öte yandan Çelik İş Sendikası Genel Başkanı Ali Cengiz Gül ise sendikanın eski yöneticileri olan, başta sendika eski genel başkanı Feridun Tankut’un sendikayı Kardemir Yönetimine teslim etmenin ağırlığını omuzlarında hissediyor ve eski sendikacıların yaptığı hatalar, ayağına geçirilen bir pranga gibi hareket kabiliyetini kısıtlıyor.

Bu Toplu İş Sözleşme süreci, Ali Cengiz Gül’ün en büyük imtihanı…

Gül, ya eskiler gibi olacak, ya da yeni bir Valessa olacak…

 

FADIL DEMİREL VE EREĞLİ TAKINTISI

Söz Kardemir’den açılmışken bir başka konuya daha değinelim.

Sevgili meslektaşım Kanal 78 Genel Müdürü Şükrü Gökkaya, geçtiğimiz günlerdeki yazılarında Kardemir içindeki Ereğlili müteahhitler ile Genel Müdür Fadıl Demirel’in tasarruflarını irdeledi. Yazısı bir hayli ses de getirdi. Çünkü en son 6-7 Bin’ler civarında okundu her iki yazısı da.

Kardemir Genel Müdürü Fadıl Demirel’in bu Ereğli takıntısına bir türlü anlam veremiyoruz. Fabrika içinde Ereğlili müteahhit sayısı 60’mı oldu, 70’mi..?

Maşallah Ereğli'den bayan müteahhitler bile var Kardemir'de...

Ayrıca bu kişilerin, Kardemir'den kazandıkları paraları, tünelin hemen çıkışındaki tavernalar da, yanlarına aldıkları bayanlarla nasıl yediklerini de biliyoruz.

Ereğli Demir Çelik fabrikasında acaba kaç tane Karabüklü müteahhit var..?

Fadıl Demirel’in bu yaptığına “Müslüman mahallesinde salyangoz satmak” desek, sanırım teşbih de hata yapmamış oluruz.

Ama Fadıl Demirel’de suç yok ki. Adam kendi işini yapıyor ve kendine göre yapacak ta.

Başta Kardemir Yönetimini oluşturan Yolbulan, Yücel ve Güleç ailesi, Sayın Genel Müdür’ün bu uygulamalarından rahat mı?

Tüm variyetini Karabük’ten kazanan bu üç aile, kendi atadıkları Genel Müdürün, Karabüklüler dururken, Ereğlilileri ihya etmesine seyirci kalıyorlar.

Demek ki, her kes kendi payına bakıyor muş..!

Demek ki, sen bize gölge etme, biz sana gölge etmeyelim anlayışı varmış..!

Sayın Demirel yarın çekip gider, peki siz ne yapacaksınız?

Paranızın gücü ile ayakta tutmaya çalıştığınız, aslında yerlerde gezen sosyal saygınlığınız ve statünüzü nereye kadar koruyacaksınız?

Hepiniz, bu yaptıklarınızın hesabını elbet bir gün dirhem dirhem vereceksiniz.

Hem de bu Dünya da…

Öte yandan Karabük Ticaret ve Sanayi Odası başta olmak üzere, Karabük Esnaf Odaları Birliği, diğer ilgili sivil toplum kuruluşları ve siyasi parti temsilcileri de, öküz trene bakar gibi baksınlar dursunlar.

Bir Allah’ın kulu çıkıp ta “Ayıptır yahu… Koskoca Kardemir’in Karabük’e doğru dürüst bir yansıması yokken, üstüne üstlük bir de Karabüklüler burada dururken, Ereğlilileri ihya ediyorsunuz.” Şeklinde tepkilerini koyamıyorlar.

Tabi koyamazlar…

Karabük TSO Başkanı Pehlivan Baylan mı, Meclis Başkanı Ziya Ünsal mı tepki koyacak, yada Esnaf Odaları Birlik Başkanı Nurettin Tümen mi tepki koyacak..?

Mümkün mü..?

Hepinizi Allah bildiği gibi yapsın…

Zaten Peygamber Efendimizin (S.A.V) bir hadisi şerif-i vardır; “Hak ettiğiniz yöneticiler tarafından idare edilirsiniz.”

Demek ki, Allah indinde biz bu idarecileri hak etmişiz…