Dursun Altıparmak…

1980 ihtilalinden sonra yeniden başlayan çok partili dönemde genç bir muhasebeci olarak Anavatan Partisi saflarında aktif siyasete katıldı.

Anlatılanlara göre o dönem hızlı ANAP’lıydı. Hatta yeni kurulan MÇP’nin kapısı önünde bekleyip, partiye üye olanlara “Macera peşinde gezmeyin, iş burada, aş burada, dönün ANAP’a üye olun” diyecek kadar…

Ancak her zaman olduğu gibi en iyi yaptığı şeyi yaptı ve kısa sürede ANAP teşkilatlarını karıştırdı. Bunun üzerine Merhum Özal’ın prenslerinden, bölgenin güçlü ismi Veysel Atasoy ona ANAP’ın kapısını gösterdi.

Ortada kalan genç muhasebeciye ANAP’a karşı kurulan DYP’nin İlçe Başkanı, Süleyman Demirel’in en güvendiği isimlerden biri olan Nazım Çapraz kucağını açtı.

Hesaplara göre DYP’nin 1989’daki Belediye Başkan adayı Nazım Çapraz olacaktı. Ancak burada da uslu durmadı. Kısa sürede ortalığı karıştırmayı başardı. İddialara göre onu yeniden siyaset sahnesine süren Nazım çapraz bir gün onu Yeşil Mahalledeki haddehanesine çağırdı ve “Hayırdır, belediye başkanı adayı olduğun söyleniyor, doğru mu?” diye sordu.

Bunun üzerine “O ne biçim söz Nazım Ağabey, sen beni küllerimden yeniden doğdurdun, ben onun bunun çocuğu muyum, köprü olsan üzerimden geçmem” dedi.

Ancak olaylar bu şekilde gelişmedi. DYP Genel Merkezi “önseçim” dedi, Çapraz resti çekti ve meydan Dursun Altıparmak’a kaldı. Ortam müsaitti, ANAP Türkiye’de ciddi kan kaybediyor, Karabük’te Çelik İşçisi grev yapıyor, her gün hükümeti protesto eden eylemler yapıyordu, yani muhalefetten kimi koysan seçilecek bir ortam vardı. Böyle bir ortamda hayatının ilk ve son seçim zaferini kazandı, o da kendi elinden tuttuğu adamı satarak kazandığı bir seçimdi.

1994 Yerel seçimlerinde ikinci dönem şansını deneyen Altıparmak, o dönem Refah Partisi Belediye Başkan Adayı Enver Tümen’e karşı seçimleri açık farkla kaybetti.

Seçimleri kaybettikten hemen sonra ilk önce hayat arkadaşını terk etti, sonra Karabük’ü…

drsn-altiparmakSiyaseti meslek haline getiren Dursun Altıparmak, çok geçmeden “Bir cenaze, bir imam ve bir cemaat” olarak anılan 1995 Genel seçimlerinde Şinasi Altıner’in birinci, Niyazi Güneş’in ise ikinci sıra olduğu DYP listesinden üçüncü sıra Milletvekili Adayı olarak seçimlere girmek üzere Karabük’e döndü.

Cemaatin omuzlarında, hocanın duaları ile 95’de bir tek Şinasi Altıner DYP’den TBMM’ye taşındığında, o da her zaman olduğu gibi seçimden bir gün sonra Karabük’ü terk etti.

Daha sonra çok konuşulacak olan iş hayatına atıldı. Bir süre yöneticiliğini yaptığı şirketten boy boy ilanlar verilerek uzaklaştırıldı. İddialara göre evlatlık bir garibi kandırmış, istismar etmişti.

Aradan beş yıl geçti ve 99 seçimleri geldi çattı. “Yenilen pehlivan güreşe doymazmış” misali, bu sefer şansını ANAP’tan denedi. Çünkü DYP’de bir önceki seçimde kendisine karşı seçim kaybettiği Enver Tümen vardı. Tümen “İlk kez, ikinci kere” dedi ve Altıparmak’ın “Bilmem kaçınki kere” denilecek mağlubiyetler zincirine bir halka daha kattı.

Tabi her zaman olan oldu, 19 Nisan’da seçimler yapıldı, 20 Nisan’da imam ve cemaat Karabük’ü terk etti.

Ta ki 2004 seçimlerine kadar.

O seçimlerde MHP’de nabız yokladı. Hatta iddialara göre “tamam” dedi, ancak son gün telefonları kapattı.

‘Siyasette bir kere seçim kaybedince arkası gelir’, sözüne 10 yıl uyan Dursun Altıparmak, 2009 Yerel seçimlerinde ilk önce CHP’den aday olma girişimlerinde bulundu, olmayınca Politika da miadını tamamlamış, ismini değiştirip, Demokrat Parti kimliğini almış olan DP’den Karabük Belediye Başkan adayı oldu.

Yine sonuç değişmedi ve bu seçimlerde de kaybedip, Karabük’ten ayrıldı.

2014 Yerel seçimleri öncesinde AK Parti’den Karabük Belediye Başkan adayı olabilmek için Karabük Basın camiasının içinden bir kişi aracılığı ile AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin ile görüşmeler yaptı, genel merkezde nabız yokladı, beklediği ilgiyi göremeyince de bu seçimleri de pas geçti.

Şimdi ise “Yuvama döndüm” dedi, MHP’den Karabük Milletvekili aday adayı oldu.

İşte, Dursun Altıparmak’ın 1989 -2015 siyasi kronolojisi bu.

Bulunmayan Hint kumaşı gibi ısıtıp ısıtıp kendini halkın önüne sunan Altıparmak, işin gerçeğine bakarsanız bu insanlara büyük saygısızlık yapıyor.

Neden mi..?

1995 Genel seçimlerinden sonra 1999 Yerel seçimlerinde aday oluncaya kadar 5 yıl boyunca Karabük’e doğru dürüst uğramadı.

1999 Yerel seçimlerinde yine kaybeden Altıparmak’ı bu kez 10 yıl Karabük’te göremedik, hatta bir ara tüm kentin hafızasından neredeyse silinmek üzereydi, ta ki 2009’da DP’den Belediye Başkan adayı oluncaya kadar.

“Bende bu dudak, vatandaşta bu yanak varken” diyen Dursun Altıparmak’ın yaptığı tüm Karabüklülerin aklı ile dalga geçmektir.

Seçimden seçime Karabük’e gelen Dursun Altıparmak’a Karabüklüler adına şunu sormak gerekiyor;

Seçim haricinde kimin cenazesine geldin, kimin düğününde bulundun, ne zaman Hürriyet Caddesinde görüldün, hangi Sivil Toplum Kuruluşunun kongresine katıldın.

En son, 2009 Yerel seçimlerinde kendisine en büyük maddi desteği veren Rafet Kara’nın rahmetli oğlu, DP Belediye Meclis Üyesi Özkan Kara’nın bile cenazesine katılmayan Dursun Altıparmak’a ne denilebilir ki…?

Bu halkın aklı ile dalga geçmek, bu halka karşı ayıp.

1989 yılında ilk seçimlerinde doğan çocuklar, şimdi 26 yaşında oldu ve onlarında çocukları oldu.

Bulunmayan Hint Kumaşı gibi her seçimde, bir şekilde aday olan Dursun Altıparmak’a Karabük halkı “Sen bizim aklımızla dalga mı geçiyorsun, ya senin aklınla artık biz dalga geçmeye başlayalım” derse onun adına üzülürüz.