EĞİTİM BİR-SEN GENEL BAŞKAN YARDIMCISI MURAT BİLGİN “30 YILLIK YASAĞI 18 MART’TAN İTİBAREN FİİLEN YOK SAYIYORUZ”


 

egitimciler-sivil-kiyafet


Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Murat Bilgin, 30 yıllık yasağı 18 Mart’tan itibaren fiilen yok sayacaklarını söyledi.

Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Murat Bilgin, sendikanın Karabük Şubesi tarafından düzenlenen yemeğine katıldı. Bilgin, yemekte açıklama yaparak, Eğitim Bir-Sen ve Memur-Sen ailesi olarak kamuda kılık kıyafet özgürlüğü talebiyle yürüttükleri “Özgürlük İçin 10 Milyon İmza” kampanyasında topladıkları kamuda başörtüsü özgürlüğü talebini de içeren 12 milyon 300 bin imzayı, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde hükümeti temsilen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’e teslim ettiklerini hatırlatarak şu açıklamalarda bulundu;

“Anayasal açıdan hiçbir meşruiyeti olmayan, 30 yıldır binlerce insanın mağduriyetine neden olan, darbe kalıntısı kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan personele ilişkin kılık kıyafet yönetmeliğinin kaldırılması yolunda attığımız adımlarda kararlıyız. 30 Kasım'da meclis önünde, 10 Aralık İnsan Hakları Günü'nde ülke genelinde yaptığımız basın açıklamalarını, 2 Ocak’ta bir günlük sivil itaatsizlikle ortaya koymuş, devamında ise özgürlük için 1 ayda 10 milyon imza kampanyası başlatmıştık. Kampanyamız Türkiye’de bir ilke imza atmaya vesile olmuştur. 1 ayda 12 milyon 300 bin imza ile adeta rekor kırılmıştır. Millet gereğini yapmış ve iradesini göstermiştir. Şimdi ise sıra hükümetin iradesini göstermesindedir. Eğitim Bir-Sen olarak irademizin arkasında duruyor, imzalarımıza sahip çıkıyor ve 18 Mart itibariyle eğitim kurumlarına serbest kıyafetle gidiyoruz. Örgütlü gücümüzle çağ dışı yönetmeliği kaldırtmak için elimizden gelen hiçbir gayreti esirgemeyeceğiz. Hükümetten beklentimiz; kamuda çalışmak için kadınlara başı açık olmayı dayatan, temel hak ve hürriyetler açısından düşünüldüğünde başörtülü bayanlara zulmeden ucube yönetmeliği, darbecilerle birlikte tarihin çöp sepetine atmasıdır”

20130316AW000632_01“DUYARLI BAKANDAN, TUTARSIZ YÖNETMELİĞİ REVİZE ETMESİNİ BEKLİYORUZ”
Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nde değişikliğe gidilerek, 2009 tarihli yönetmeliğin ortadan kaldırıldığı ve yeni yönetmeliğin yayınlandığını belirten Bilgin, “Yeni yönetmelik uygulama imkanı olmayan ama hatası bol olan bir yönetmelik olmuştur. Yöneticilerin müktesep haklarını korumayan, ehliyet, kariyer, liyakat gibi kriterlerin pratik karşılığını içermeyen, başarıyı değil hizmet puanını esas alan, aylıksız izinde bulunan, yöneticileri mağdur eden ve kapatılan okullardaki yöneticilerin durumu gibi birçok konuda genelgeyle düzeltilemeyecek yasal boşluklar içeren yeni yönetmelik, doğal olarak ‘Bakanlığın kurumsal hafızası kayboldu mu’ sorusunu akla getirmektedir” diye konuştu.

Bakanlığı da eğitimcileri de huzursuz eden, yeni memnuniyetsizliklere neden olan ve kargaşaya davetiye çıkaran yanlış yönetmelikler döneminin artık kapanması gerektiğini söyleyen Bilgi, şunları kaydetti;

“Paydaşların önerilerinden yeterli ölçüde yararlanmayan, ben bilirim havasında olan bürokratlar, sadece yönetmeliği değil kendilerini de tartışmaya açmışlardır. Sendika olarak ortaya çıkan tablodan rahatsızız. Bu yönetmeliği durdurun diye yargıya değil, yönetmeliği tamir edin diye şimdilik Bakan’a seslenmeyi tercih ediyoruz. Bu samimi çağrımızın karşılık bulmasını arzu ediyoruz. Eğitimcileri ve eğitim sendikalarını Bakanlık uygulamaları ile yargı arasında git-gel ile yaşamaya mecbur etmenin Bakanlığa sağlayacağı hiçbir fayda yoktur. Bakanlığı da eğitimcileri de huzursuz eden, yeni memnuniyetsizliklere neden olan ve kargaşaya davetiye çıkaran yanlış yönetmelikler dönemi artık kapanmalıdır. İstişaresiz, özensiz, uygulamadan kopuk düzenlemelerle eğitim çalışanlarının huzursuz edildiği günlerin geride kalmasını istiyoruz. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın eğitimcilere bakışındaki duyarlılığını yansıtmayan, bakanlıkça eski alışkanlıklarda ısrar görüntüsü veren yanlışlar zinciri olarak tabir edilecek yönetmeliğin bir an önce revize edilmesi ve tartışma alanından çıkarılması gerekmektedir.”

“EĞİTİM ÇALIŞANLARININ GÖNLÜ KAZANILMALIDIR”
Bilgin, açıklamalarına şöyle devam etti; “Yapılan işin önemine bakıldığında ‘emsaliniz yok’ denilen öğretmenlere 666 sayılı KHK’da ‘emsalinizi bulamadık’ denilmiştir. Farklı kurumlarda aynı işi yapanların farklı ücret almasını gidermek için ‘eşit işe eşit ücret’ uygulaması kapsamında yapılan iyileştirmelerde öğretmen ve öğretim elemanlarının kapsam dışında tutulması sonrası maaş bordrolarında oluşan çarpıklık, öğretmenlerin görülmesini ve gönlünün alınmasını zorunlu kılmaktadır. Bilimin ve insanlık mirasının mimarları, kültür ve medeniyet inşasının işçileri olan öğretmenler emeklerinin karşılığını ve mesleki itibarlarının iadesini beklemektedirler. 2012 yılı toplu sözleşme masasından alacaklı olarak ayrılan öğretmenler ve öğretim elemanları 2013’te yapılacak toplu sözleşmede mahsuplaşma beklemektedirler. Eğitim Bir-Sen olarak hükümetten beklentimiz eğitimcilerin kırgınlığını tamir etmeleri ve gönlünü kazanmalarıdır.”

“MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI KİK KARARLARINI BİR AN ÖNCE UYGULAMALIDIR”
Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2009 yılından bu yana her yıl imza altına aldığı KİK kararlarını uygulamaya koymasını beklediklerini belirten Bilgin, “Meslek liselerindeki döner sermaye gelirlerinin paylaşımında adalet isteyen personele fazla çalışmaya karşılık herhangi bir ücret ödenmemesi, toplu sözleşme masasına taşıdığımız halde VHKİ kadrosundan şefliğe yükselenlerle memurluktan şefliğe geçenler arasındaki yan ödeme farkının giderilmemesi, memurlara VHKİ kadrolarının uzun zamandır verilmemesi, ek göstergeden faydalanamayan çalışanların sıkıntıları, devlet memurlarına tanınan yeşil pasaport hakkının bu çalışanlara tanınmaması; servis, öğle yemeği gibi birçok sorunu olan çalışanlar KİK kararlarının acilen uygulanmasını beklemektedirler. Genel idare hizmetleri, teknik hizmetler ve yardımcı hizmetler sınıfı çalışanları için, öğretmenlerde olduğu gibi, atama ve yer değiştirme yönetmeliği çıkarılması, görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının açılması, fazla çalışma karşılığı mesai ücreti ödenmesi, merkez ve taşra teşkilatındaki birimlerde bürolarda çalışan personelin aşırı sıcaklıktan olumsuz etkilenmemesi için odalara klima takılması, öğretim yılına hazırlık ödeneğinin tüm eğitim çalışanlarına verilmesi, parasız yatılı ve burslu öğrenci kontenjanından memur ve yardımcı personelin çocuklarının da yararlandırılması, il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerince personelin çocuklarına yönelik kreş ve gündüz bakımevlerinin açılması konuları KİK kararı olarak durmaktadır. Bakanlıktan KİK kararlarına attığı imzanın gereğini yapmasını, bir sonraki KİK toplantısında aynı konuların görüşülmesi yerine eğitim çalışanlarını görüşülmeyi bekleyen diğer sorunların görüşülmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.