Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, canlı yayına katıldığı yerel TV programında KARDEMİR ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Vergili, KARDEMİR'de son yaşanan ve basına yansıyan olayları değerlendirdi ve bağımsızlara önemli mesajlar verdi.

ÖMER FARUK ÖZ "BELEDİYE BAŞKANI DA KİM OLUYOR, KARDEMİR'E KARIŞIYOR" 

KARDEMİR A.Ş. Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi ve AK Parti Malatya Eski Milletvekili Ömer Faruk Öz'ün "Kim oluyor bu başkan da KARDEMİR'e karışıyor. KARDEMİR'i dizayn etmeye mi çalışıyor. Haddini bilecek." dediği iddia edilirken, Rafet Vergili de bu iddaya "Ben Karabük'ün Belediye Başkanıyım. KARDEMİR'de Karabük'ün göz bebeği. KARDEMİR için her şeyi yapmaya hazırız. Onların KARDEMİR'e ne kadar karışma hakkı varsa, benim de o kadar var." diyerek cevap verdi.

VERGİLİ "KARDEMİR, YİNE ARK OCAKLARININ SİYASİ OYUNLARI İLE SIKIŞTIRILMAYA MI ÇALIŞILIYOR?"

Karabük'ün MHP'li Belediye Başkanı Rafet Vergili katıldığı yerel tv canlı yayınında Ülkemizdeki geçmiş yıllarda hurdadan üretim yapan Çelikçilerin, cevherden üretim yapan entegre tesisleri geçmiş yıllarda nasıl sıkıştırdığını hatırlatarak, "yine aynı senaryolar mı oynanıyor?" sorusunu sordu.

Vergili konuşmasında şunları söyledi;

“Demir Çelik bizim şu an Karabük’teki en büyük dayanağımız. Buradaki Demir Çeliğin haklarını neden zayi ediyorsun? Bugün endüstriyel bölge, yarın liman, niye? KARDEMİR nasıl olsa çantada keklik, en büyük kullanıcı KARDEMİR. Niye KARDEMİR’e bir ya da iki tane iskele tahsisi yapmıyorsun? Endüstriyel bölgelerinden yer verip savunma sanayine gir, senden şu yatırımı istiyorum da diyebilirsin. KARDEMİR bunu da yapar. Ben bölgeyi düşündüğüm için söylüyorum. Yarın bir gün liman maliyetleri yüksek, bilmem ne maliyetleri yüksek. Demir Çelikçiler Birliği zamanında nasıl entegre tesisleri zora soktular ise, bundan sonra da zora sokmayacaklar diye bir kural yok ki. Şimdi cevherle çalışan yerlere, entegre tesislere teşvik vermezken, muafiyet vermezken, çelikçiler ve ilave ark ocakçıları bide devletten elektrik indirimi aldı. Yıllarca paraya para kattı.

Bizim Karabük ve İskenderun 1 liraya satılmaya mahkum edildi yani. Bunları gördük, yaşadık. Hadi Ereğli biraz daha farklı bir boyutta olduğu için o tarihte sac üzerine hemen hemen tek üretici olduğu için ayakta durabildi. Yoksa o da 1 liraya satılırdı. Demir çelikçiler o kadar güzel bir siyaset uyguladı ki, kendileri devletten her türlü indirimleri, teşvikleri aldı. Demir Çelik işletmelerine de gümrük muafiyetlerini bile ortadan kaldırmadılar. Şu anda aynı senaryoyu bir daha oynamaya başlayacağız. Senaryonun gidişatı bu. Bu liman kime lazım, Demir Çeliğe lazım, ver yapsın. İki sene sonra tekrar konuşacağız. Demir Çelik limandan ancak ücret karılığı alan kişiden faydalanabilecek. Tabi onların da stratejilerini ona göre çizmeleri lazım."

VERGİLİ "SİYASET MENŞELİ BAĞIMSIZLAR, KARDEMİR'İN MENFAATLERİ İÇİN ÇALIŞMALI"

Başkan Vergili "Şu anda bağımsız yöneticileri, yönetim kurulu üyeleri var ve menşeileri siyaset dayanaklı. Bunlar kalkıp da Demir Çelik yönetiminde farklı sansasyonel haberlere yol açan konuşmalar yapacaklarına veya her gün medyada bambaşka haberlerle ortaya çıkacaklarına, madem siyasi ayağınız var onlara düşen asıl görev Filyos limanını halletmek. Yönetimin içerisinde farklı boyutta farklı hareketler sergileyeceğine, basına her gün bir haberlerle çıkacağına, Karabük için mücadele edelim. Bir hedefiniz olsun. Bir Fİlyos Limanı ile ilgili 6 aydan bu yana ya da son konuşmalarından bu yana bir tane yönetim kurulu açıklaması görmedik ama basın mensuplarına yönetim kurulu imzasıyla cevaplar veriliyor. Bir gariplik var bunda ben anlamıyorum." ifadelerini kullandı.

VERGİLİ "BAĞIMSIZ ÜYELERİN KARDEMİR'DE GAYELERİ NE?"

Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, KARDEMİR'deki bağımsız üyelerin gayelerinin ne olduğunu sorgulayarak konuşmasına şöyle devam etti;

"Bağımsız üyeler atandı ve bunlar siyaset menşeli. Bu bana göre ailelerin hataları ve bunları çok hızlı bir şekilde telafi etmeleri gerekir. Kendi varlıkları ve Karabük’ün varlıkları ile ilgili ailelerin çok hızlı bir şekilde birlik beraberlik içerisinde çalışmaya nasıl 1996’dan beri devam ediyorlarsa, 2000’lerden bu tarafa hiç kopuksuz devam ediyorlarsa bunu tekrar sağlamaları gerekir.

Demir Çeliğin ilerlemesi, Karabük’ün gelişmesi ile ilgili ciddi planlamalar yapılması gerekir. Tamam bunların arasında bazı gelişmeler oldu. Diyelim ki belli bir süre içerisinde ayrı hareket etmiş oldular ve bu arada da devlet buna müdahale etti veya bağımsız yönetim kurulu üyeleri atadı. Bu yönetim Kurulu üyelerinin birinci vazifesinin ailelerin birleşmesini tekrardan sağlamak olmalı.

İkincisi Demir Çeliğin geleceği ile ilgili ciddi planlamalar yapmaları ve destek vermeleri gerekirdi. Madem siyaset menşeilisiniz, gidip Karabük’ün Filyos Limanı problemini çözmeniz gerekirdi. Baktığımızda hepsi de AK Parti’de milletvekilliği yapmış, yöneticilik yapmış yönetim kurulu üyelerisiniz. ‘Siyaset menşeli değiliz’ deseniz de kimseyi inandıramazsınız. Hepinizin parti içerisinde bir görevi olmuş, bir kişi hariç ama o da yine iktidar partisinin tercih etmiş olduğu bir yönetim kurulu üyesi. Demek ki sizin böyle bir gücünüz var. E kardeşim, siz bu gücünüzü neden Demir Çeliğin geleceği ile ilgili kullanmıyorsunuz? Siz neden sürekli olarak meyanın gündemindesiniz? Neden şu an mevcut ailelerin birleşimi ile ilgili çaba sarf etmiyorsunuz? Neden Filyos Limanında KARDEMİR’in pay sahibi olması için gerekli girişimlerde bulunmuyorsunuz? Bunu sağlamadınız ve şu anda iki sene oluyor. Ama her konuyu biliyorsunuz, her konuyu tartışıyorsunuz.

Bir gazeteciye bile yönetim kurulu kararıyla cevap veriyorsunuz. Her şeye yönetim kurulu kararıyla cevap veriyorsunuz. İçler acısı haberle çıkıyor medyada, raporlar yayınlanıyor. Buradaki asıl gaye ne? Sizin asıl gayeniz KARDEMİR’i en yüksek seviyeye mi çıkarmak, yoksa KARDEMİR’de bazı şeylerden yararlanmak mı? Akla gelen soru bu. Benim yönetim kurulundan beklentim, eğer sizin bir siyasi dayanağınız varsa, en büyük idarecileri arkanıza almışsanız herhalde Filyos Limanı sorununu çözmek o kadar da zor değildir. Niye bu sorunu çözmüyorsunuz? Demir Çeliği nasıl şekillendirmek istiyorsunuz?"

VERGİLİ "KARDEMİR'DE YENİ VE ÇARPIK BİR YAPILANMA OLUŞUYOR VE ÇOK TEHLİKELİ"

Başkan Vergili, KARDEMİR içinde siyasi ve çarpık bir yapılanma şekillendiğine de dikkat çekti ve "Şu anda bakıyoruz, Demir Çelikte iki üç türlü şekillendirme çalışması var." diyerek açıklamalarına şöyle devam etti;

"Bir; Siyasi olarak yapılanma çalışması var. Çok yanlış ve tehlikeli bir şey. Diğer hadise, eğer ticareti canlandırmaya çalışıyorsanız bu işi bilmeyenler ile telafi edilemeyecek zararlar çıkar, bu da çok büyük bir hata yani. Mesela öyle bir rapor değil de yönetim kurulu tarafında hazırlanmış bir rapor görmek isterdim. İşi ile ilgili bir performans değerlendirmesi, bir profesyonele verirsiniz yaptırırsınız. Eksik noksan hepsini görürsünüz.

İki, Ticaretlerle ilgili bir performans değerlendirmesi çalışması yaptırabilirsiniz. Eksiklerinizi, noksanlarınız çok güzel bir şekilde tespit edersiniz.

Ve bu iki analizi yaptırdıktan sonra da dersiniz ki, ‘Evet biz çalışma prensiplerimizi şu, şu doğrultuda daha da profesyonel bir şekilde gerçekleştireceğiz’ deyip yol haritanızı çizersiniz. Ama yapının içerisinden birileri eğer rapor düzenliyorsa, bu düzenlenen rapor kesinlikle bir performans değerlendirmesi değildir. Bu yalnızca istihbarat ve birilerini baskı altına alma yöntemidir. Kim yaparsa yapsın, yaptırırsa yaptırsın, bu tip raporlar o kadar sakıncalıdır ki ileride telafisi olmayan sonuçlar doğurur."

VERGİLİ "BİZİ SORGULAMAK BAĞIMSIZLARA DÜŞMEZ"

"Şimdi benim için ‘kim bu belediye başkanı, ne karışıyor KARDEMİR’e’ diyormuş bağımsızlardan birileri." diyen, Rafet Vergili geçmiş yıllarda KARDEMİR için verdikleri mücadeleleri anlattı.

Vergili "Geçmiş yıllarda Demir Çelik greve gidiliyordu. Ertesi gün grev tabelası takılacak. Cengiz Gül Beyi Ankara’dan davet ettim, aileleri Mutullah Bey’i, Kamil Bey’i. Toplantı yaptık. Uzun uzun müzakereler sonunda anlaşmaları ile ilgili son çabayı göstererek muvaffak olduk. Mehmet Ali Bey’de imzasını attırdı. Ertesi sabah Karabük'te grev tabelasını astırmadık. Biz bu konuların içerisindeydik.

Demir çeliğin önünde Akın Grubunun almış olduğu bir HES projesi vardı ve o tarihte rahmetli Mutullah Bey çok büyük tepki gösterdi. ‘Bu bizim demir çeliğin çalışmasını engeller.’ Dedi. Her aşamadan geçmiş son imza bana geldi atmıyorum dedim. ‘Sen mecbursun, bütün onaylar var’ dendi. ‘Atmıyorum, gidin demir çelikle anlaşın.’ Dedim. 1 ay sonra falan tekrar geldiler avukatlarla. Tehditvari konuştular, hepten tepemin tüyü attı. ‘Ben bu kağıdı imzalamam bir daha da gelmeyin, gidin demir çelikle anlaşın, anlaşma kağıdını getirin.’´ dedim. Demir çelik Akın Grubu ile anlaştı ve HES’i satın aldı.  Biz bu mücadeleleri verdik.

Şimdi bağımsız yönetim kuruluna bizi sorgulamak düşmez yani. Şu anda şahsımın ve kurumumun Demir çelikle ilgili yapması gereken ne varsa hazırım, yaparım. Siyasi yapılanma onlar için çok tehlikeli. Eğer Filyos’tan bir iskele sahibi olamıyorsa, sorumluları kendileridir. Herkes görevine dönecek. Burada önemli olan Demir çeliğin sağlıklı bir şekilde devam etmesi." diye konuştu.

VERGİLİ "DEMİR ÇELİK ÇOK TEHLİKELİ BOYUTLARA GİDİYOR"

Vergili "Ben Belediye Başkanı olmadan önce mevcut müdürlerle ilgili herkesin çalışanlarla ilgili seçildiğimde yapacaklarımın tespiti için hepsiyle ilgili iyi bir çalışma yaptık. Seçildiğim gün o kağıt vardı cebimde. Kimin karakteri nedir, ne değildir hepsini biliyordum. Eğer ben tekrardan o bünyenin içine girip de kendime siyasi olarak yakın gördüğüm birisine böyle bir değerlendirmeyi yapmış olsaydım, çok büyük hatalar yapardım. Neden? Çünkü o olay kişiselleştirecek ti. Kurum içerisinden biri bu değerlendirmeyi yaparsa, olayı kişiselleştirecektir.

Şu anda Demir çelik çok tehlikeli boyutlarda gidiyor ve bu işin çok kısa bir süre içerisinde çözülmesi lazım." dedi.

VERGİLİ "KARDEMİR'İN YÖNETİMİNİN KÖTÜYE GİDİŞATINI DÜZELTMEK LAZIM"

Vergili "Ben sürekli tavsiyelerde bulunuyorum. Mustafa Yolbulan ve Murat Yolbulan benim hakkımda dava açtı, bizi bu şekilde itham etti diye. Bunun benim için hiç önemi yok. KARDEMİR mevzu olduğu zaman otururum konuşurum, davalarına da devam etsinler. Ama bildiğim doğrudan başka hiçbir şeyi söylemem. Onların bu işe sahip çıkmaları gerekir. Bize de düşen ne görev varsa, yaparım.

Ticaretin kavgası olmaz, siyasetin de kavgası olmaz. Siyaset kavgası propaganda zamanında olur, sonra biter. Siyaseten söylenen sözler vardır, siyaset ortamı bittiği anda onlar da biter. Bizde yıllardan bu tarafa her türlü tecrübeyi yaşadık, battık, çıktık, dünyadaki hemen hemen tüm demir çelik ticaretinin içinde bulunduk. Büyük şirketlerle çalıştık, Mutullah Yolbulan ile çok büyük ticaretler yaptık. Ama şu anda Karabük Demir Çelik çok sağlıklı bir yere gitmiyor. Ben her zaman Karabük Demir çeliğin yanında oldum.

Biz Karabük’te büyük Çelik-iş ve Metal-iş olayları yaşadık. Karabük’ün selametiyle ilgili elimden ne geliyorsa yaptım. Ben her türlü şeye katlandım. Hatta en son 500 kişi işten çıkarılıyordu. O akşam emniyet müdürü vali herkesi topladım, önünü kestim ve olayı kapattım. Benim teşkilatım bile Metal-iş tarafı olduğu halde Çelik-iş Karabük’ün markasıdır dedim. Ve Demir çeliğin bu problemleri çözmek için ne gerekiyorsa yaptım. Bunu yöneticileri bilmeyebilir." şeklinde açıklamalarını yaptı.

VERGİLİ "KARDEMİR'E SİZİN KARIŞMA HAKKINIZ OLDUĞU KADAR BENİM DE VAR"

Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, açıklamalarının sonunu çarpıcı bir şekilde bağlayarak şunları söyledi;

"Diyebilirler ki Rafet Vergili, Demir Çeliğe neden karışıyor. Sizin karışma hakkınız olduğu gibi benimde karışma hakkım var. Karabük'e ekmek veren bir müessese ve ben Karabük’ün haklarını savunmalıyım. İster hissedar olayım, ister olmayayım. Benim için hiç değişmez. Ben Karabük’ün Belediye Başkanı olarak vazifemi yapıyorum."