FETÖ üyesi olduğu şüphesini taşıyan bazı kişi ve işadamları özellikle Balkanlar üzerinden Avrupa ülkelerine vizesiz giriş yapmanın peşinde. Bazı şüpheliler bu yolu seçerek Avrupa ülkelerine geçiş yaparken, bazıları ise okullar, üniversiteler, dernekler ve medya organları aracılığıyla FETÖ yapılanmasının sürdüğü bazı Balkan ülkelerini tercih ediyor.

Bu ülkelerin başında eğitim, ulaşım, ticaret, sağlık ve turizm alanlarında FETÖ ile iltisaklı firmaların faaliyet gösterdiği Makedonya, Bosna Hersek, Karadağ ve Sırbistan gibi bazı Balkan ülkeleri başta geliyor. 1990’lı yılların ortasından itibaren FETÖ ile irtibatlı okul, dernek, gazete, sivil toplum kuruluşu gibi oluşumları barındıran Balkanlar, darbe girişimi sonrası da FETÖ mensuplarının uğrak yerleri arasında yer alıyor.

İki ülke arasındaki vize muafiyetini amaçları için kullanalar, serbestçe giriş yaptıkları bazı Balkan ülkelerinde oturma ve çalışma izni almanın yollarını arıyor. Turist olarak vizesiz 90 gün kalınabilen ülkede, bu süreyi uzatmak isteyenler, şirket kurma, bir şirkete ortak olma veya okul kaydı gibi yöntemleri kullanarak, oturma izni ve çalışma hakkını kolayca elde edebiliyor. Bosna Hersek, Karadağ, Sırbistan ve Makedonya gibi bazı Balkan ülkelerinde şirket kuran kişilere o ülkenin vatandaşlık hakkını alma yolları da böylece açılmış oluyor.

Ülke genelinde olduğu gibi Karabük’te de bazı kişilerin FETÖ şüphesi taşıdığı iddiası ile Bosna Hersek, Karadağ ve Makedonya’da şirket kurup, çifte vatandaşlık aldığı iddiaları konuşuluyor.

15 Temmuz darbe girişiminden sonra Karabük’te üzerlerinde FETÖ şüphesi bulunduğu iddia edilen bazı kişilerin, Bosna Hersek, Karadağ ve Makedonya’da şirket kurarak, o ülkelerin vatandaşlık hakkını elde ettikleri ifade ediliyor.

Avrupa Birliği’ne üye olan Bosna Hersek ve Makedonya’da şirket kuran yabancı uyruklu kişiler belirli kriterler çerçevesinde o ülkelerin vatandaşlık hakkını da elde edebiliyorlar.

Yine Karabük'te ikamet eden bazı kişilerin buralarda düşük bütçeli şirket kurarak vatandaşlık hakkı elde etmelerinin ardından, ticaret yerine pahalı lüks jeepler, gayri mankuller satın alarak Türkiye'deki paralarını Balkan ülklerine bu yolla çıkardıkları iddia ediliyor.

İlgili resmi mercilerin bu ve buna benzer konu ve kişileri de yakından takip ettiği bilinmekte.