KARDEMİR A.Ş. Yönetim Kurulu Üyelerinin huzur hakları adı altında aldıkları 70 Bin TL gibi astronomik maaşları Karabük gündeminden bir türlü düşmüyor.

KARDEMİR’in geçtiğimiz Nisan ayında yaptığı mali genel kurulda 30 Bin TL olan maaşları, bazı hissedarların önerileri ile 2018’in ÜFE (Üretici Fiyat Endeksi) oranı olan yüzde 40’lık artış yapılarak 42 Bin TL’ye çıkartılmıştı.

Günlük 300 TL’den, aylık 9 Bin TL olan görev harcırahları ile birlikte aylık ortalama 50 Bin TL huzur hakkı adı altında maaş alan KARDEMİR Yönetim Kurulu Üyeleri’nin, başta bağımsız üye Ömer Faruk Öz olmak üzere diğer iştirakçi yan şirketler olan KARDÖKMAK ve KARÇEL Yönetim Kurulu Üyeliklerinden de 4 Bin TL alırken, yüzde 150 artış yaparak 10’ar Bin TL maaş almaları gündeme gelmişti.

Toplamda 70 Bin TL gibi bir maaş alan Ömer Faruk Öz, yerel bir TV kanalın da “Bizim maaşlarımız olağan genel kurullarda diğer hissedar üyelerin verdikleri önerge oylanır ve ona göre belirlenir. Biz bilmeyiz, hissedarlar belirler.” demişti.

KARDEMİR A.Ş’nin dün yayınladığı basın açıklamasında da Yönetim maaşlarını kendilerinin belirlemediği, hissedarların verdiği önergeyle belirlendiği ifade edilmişti.

HUZUR HAKKI ÖNERGELERİNİ VERENLER YOLBULAN VE ÇAĞ ÇELİK’İN MÜDÜRLERİ

KARDEMİR Yönetimi “Maaşlarımızı biz değil, hissedarların verdiği önergeler oylanarak belirleniyor.” Diyerek adeta “Biz maaş artışına karışmayız” diyorlar.

Peki, Olağan Genel Kurullarda Yönetim Kurulunun huzur haklarını teklif eden hissedarlar kimmiş?

En son geçtiğimiz Nisan ayında yapılan genel kurulun 13. Maddesi olan Yönetim Kurulu Üyelerinin huzur haklarının 2018 ÜFE oranında artışını öneren hissedarlar Alparslan Kanca ve Muhsin Mithat Çağlar.

Alparslan Kanca ve Muhsin Mithat Çağlar kim?

Alpaslan Kanca, Yolbulan’ların Karabük’teki haddelerin müdürü.

Muhsin Mithat Çağlar ise Güleç ailesine ait olan Çağ-Çelik haddesinin muhasebe müdürü.

“Maaşları biz belirlemiyoruz, hissedarların verdiği önergeye göre belirleniyor” diyen Ömer Faruk Öz ile bu yönde açıklama yapan KARDEMİR A.Ş. Yönetimine Karabüklüler ve hissedarlar adına şimdi soruyoruz;

Önergeyi hissedarlar veriyor diye arkasına sığındığınız kişiler kendi şirketlerinizin müdürleri.

Kısacası kendi adamlarınız.

Siz Karabük halkını ve hissedarları bu açıklamalarınız ile acaba aptal yerine mi koyuyorsunuz?

MAAŞ ARTIŞI NEDEN ENFLASYON ARTIŞ MİKTARI DEĞİL DE, ENFLASYON ORANINDA?

Devlet kendi memuruna, işçisine ve emekliye yıl da iki kere enflasyon artış oranında zam yaparken, KARDEMİR Yönetimi enflasyon oranını kendilerine zam olarak belirliyor.

Gerek sendikalı işçilerin toplu iş sözleşmelerinde olsun, gerekse devlet personelinin ve emeklilerin maaş artışında olsun bir yıllık enflasyon artış oranı baz alınır.

2017 Enflasyon oranı yüzde 12 iken, 2018 enflasyon oranı yüzde 20’dir ve bu iki yılın oranları arasındaki fark maaş artışlarında baz alınır. Yani enflasyon oranı değil, bir yıllık enflasyon artış farkı belirlenmesi gerekir.

Tabi KARDEMİR A.Ş. Yönetimi hissedarlar diye adlandırdıkları kendi adamlarına genel kurullarda istediği önergeyi verdirip oylatırlarsa, enflasyon oranının iki katı da maaş artışı söz konusu yapılabilir.

Nitekim, geçtiğimiz Nisan ayında KARDÖKMAK VE KARÇEL A.Ş’lerin Yönetim Kurulu maaşlarının yüzde 150 artışı yapılarak 4 Bin TL’den 10 Bin TL'ye çıkarıldığını örnek verebiliriz.

BİNALİ YILDIRIM DUYSA, ÖMER FARUK ÖZ’Ü AFOROZ EDER

Her ortamda “Binali Yıldırım’ın ekibindenim” diyen Ömer Faruk Öz’ün ve diğer bağımsız üyelerin aldıkları görevi bu kadar suistimal ettiklerini Sayın Binali Yıldırım duysa bunların tamamını aforoz eder.

Hele ki Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bilgisi olsa acaba nasıl bir tepki gösterir.

KARDEMİR YÖNETİMİNE ÖNERİMİZ VALİLİK HALK TOPLANTI GÜNLERİNE BİR KATILIN VE UTANIN

Aylık 70 Bin TL maaşı kendilerine hak gören KARDEMİR A.Ş. Yönetim Kurulu Üyelerine bizim de bir önerimiz var.

Her Çarşamba günleri Karabük Valiliğinde yapılan ve Vali bey ile ilgili daire müdürlerin katıldığı halk günlerine bir katılım sağlasınlar.

Oraya gelen ve sadece çocuk bakım parası gibi 700 TL ile geçinen o perişan ihtiyaç sahibi insanları görsünler.

Oraya gelen bir dilim ekmeğe muhtaç, devlet yardımı ile geçinen kadınların kucaklarında ve ellerinde avuç içi kadar üstü başı yırtık, ayakkabıları delik minik çocukları görsünler.

Görsünler ki ayda aldıkları 70 Bin TL maaştan utansınlar.