Karabük Esnaf ve Sanatkarlar Odası (KESOB) Başkanı Yıldıray Yıldırım, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada esnafın içinde bulunduğu sıkıntıları dile getirdi.

Aynı zamanda AK Parti Karabük İl Başkan Yardımcısı olan, KESOB Başkanı Yıldırım, devlet eli ile yapılan ticaretlerin, zaten darboğazda olan esnafı daha da sıkıntıya soktuğunu ifade etti.

Yıldırım, açıklamasında bu zamana kadar dile getirilmeyen konuları da seslendirmesi ayrıca takdir gördü.

KESOB Başkanı Yıldıray Yıldırım’ın kaleme aldığı açıklama şöyle;

Sorunlarımız büyüyor, esnaf ölüyor. Esnaf aranıyor.

Devlet eli ile ticaret hızlandı. Okullarda kermes adı altında her gün etkinlik, bitmeyen kermesler, kantinci esnafının sattığı her şeye sınırlama getiriliyor ama okullarda kermes adı altında her şey serbest. Peki, evde kermes hazırlığı yapan bir aile yaptığı ürünlere çocuklara zarar verici bir madde koydu. Kim verecek bunun hesabını, tabi ki ateş düştüğü yeri yakacak. Eskiden sadece yerli malı haftası vardı ama şu an okullarda eğitim hariç her şey yapılıyor.

Polis evi altında lokantacılık, otelcilik, düğün salonu faaliyetleri yapılıyor. Belediyeler, ekmek fırını, otobüs işletmeciliği yapıyor. Yöresel ürün üretimi satışı altında bakkal işletiliyor. Yine öğretmen evi adı altında lokantacılık, otelcilik faaliyetleri yapılıyor. Bazı memurlar hiç vergi kaydı olmadan kurumlarında yöresel ürün adı altında ticaret yapıyor. Çok kişi hiçbir kayıt yapmadan araç alım, satımı yapıyor. Emlakçı olmayan kişi kâr amaçlı ev alım, satımı yapıyor. Zincir marketler bakkal ruhsatı ile gemi, beyaz eşya, hırdavat, milli piyango bileti, tuhafiye malzemesi, sağlık ve güzellik malzemeleri, inşaat malzemeleri, spor malzemeleri ve benzeri her şey satıyor. Kurban Bayramında kurban satıyor. Sanırım yakında kuyumculuk faaliyetleri ve döviz alım satımına da başlarlar. Hatta yakın gelecekte kredi verebileceklerini ve bankacılık faaliyetlerini de yapacaklarını düşünüyorum.

Okulda derseler boş geçiyor. Öğretmen, öğretmenevinde görevli. Polis açığı var. Polis, Polis Evinde çalışıyor. Bankalar esnafın şu an resmen kar ortağı. Her şeyin kredi kartı ile ödendiği şu dönemde pos komisyon oranları % 5’leri geçmiş durumda. Kredilere zaten yanaşılmıyor. Erken kredi ödeme cezası, geç ödeme cezası ayrı, faizi ayrı. Para gönderme EFT masrafı her bankada ayrı telden çalınıyor. Çek masrafı, kart aidatı, limit aşım ücreti nerdeyse bankalardaki masraf çeşidi, bakkallardaki mal çeşidi kadar oldu.

Esnaf Kefalet kredileri her geçen gün zorlaşıyor. Vade düşürüldü, faizleri artırıldı, finansmanlar kesildi, nace koduna göre limit çıktı, esnaf sigortalı ise verilmez oldu, 6 ay şartı aranmaya başladı. Esnafın emeklilik şartları bile eşit değil. Sen sigortalı isen 5 Bin günle EYT’den emekli ol, esnafsan 9 Bin gün. 7 Bin 200’e düşecek denildi halen bekliyoruz. Nereye el atsan elinde kalıyor. Esnaf her geçen gün ölüyor, yok oluyor.

Ülkemizde 2,5 milyon esnaf var. Esnaf kesiminin devlete hiçbir yükü yok, olmadığı gibi devletin yükünü de karşılıyor. İşçi çalıştırarak istihdama, vergi vererek ekonomiye katkı sağlıyor.

Esnaf aranıyor…

* Sermayesini bankaya yatırıp geçinmek varken, üretim ve satış yapacağım diyerek yer kiralayıp mülk sahiplerini zengin edecek,

* Kazanmadığı halde vergi ödeyecek,

* Kira öder gibi haksızca! abartılmış elektrik ve su faturası ödeyebilecek,

* Maliyetine sattığı malı alırken, mağazayı da alıyormuş gibi kapris yapan müşteriye hala güler yüz gösterecek,

* TL olarak sattığı malı Dolar olarak geri alacak,

* Ödeyemediği vergi, SSK gibi borçlarını faizle ödeyecek,

* Bu kadar çabadan sonra kazanamadığını gördüğünde, yatırımını yetersiz bulup büyütmek için bankaların veya tefecilerin kucağına düştüğünde sesi çıkmayacak,

* 1000 TL’ye iki ay önce aldığı malı 1100 TL’ye sattığında bu günde siftah ettim diye sevinecek, aynı malı 1400 TL’ye alarak Nasrettin hocayı bile kıskandıracak bir ticaret yaparak, dostlarının nazarlarını üzerine çekecek,

* Eve gittiğinde ertesi günkü ödemeleri düşünürken karısının ve çocuklarının isteklerine sinirlenmeden ‘olur’ diyebilecek,

* Bunca tecrübeden ders almadan hala çocuklarına iyi bir eğitim vermeye çalışarak, ülkenin kurtuluşunun yine üretimde olduğunu empoze etmeye çalışan, vatana millete yararlı evlatlar yetiştirmeye devam edecek,

* Hiçbir sosyal güvencesi olmadığı için geleceğini kurtaramadığı anda sefalet içinde ölmekten korkmayacak,

* Yaş haddi sebebiyle iş değiştiremeyeceğinden sermayesinin son damlasına kadar savaşacak esnaf aranıyor.

Editör: Ergün Başkaya