Kimse kusura bakmasın, bunları bu hale biz getirdik…

Beyler resmen şöyle düşündü “10.8’lik bir hisse ile KARDEMİR’i, dolayısıyla Karabük’ü bize teslim edenler Karabükspor’u mu teslim etmeyecek, biat kültürünün en yüksek şekilde hakim olduğu şehirlerin başında Karabük geliyor, takılalım kafamıza göre”

Aynen de öyle oldu...

Birisi başkancılık oynadı, diğeri futbol şube sorumluluğu.

İşlerini adam gibi yapsalardı da, bu oyuncakla oynamaya devam etselerdi keşke..!

Ama onu da beceremediler, ellerine yüzlerine bulaştırdılar.

Siz hiç temsil ettiği şehirden kopuk bir takım gördünüz mü, Allah aşkına?

Bildiğiniz gibi Yılmaz Vural’ın takımın başına geçtiği hafta bir organizasyon yapıldı. KARDER Başkanı Uğur Çalışkan önderliğinde tüm Karabük bir araya geldi ve takımına destek verdi. Orada bir sahne dikkatimizden kaçmadı, hatta yanımızdaki dostlarla da paylaştık.

Orada yaşadığımız tablo şuydu;

Şehrin belediye başkanı, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluş temsilcileri, en önemlisi de taraftar oradaydı.

O anda gözümüz birine ilişti, bu takımın “Gölge Başkanı” diye tanımlanan, Futbol Şube Sorumlusu Murat Yolbulan’a..!

Ürkek bir tavrı vardı, insanlardan adeta kaçıyordu, kendini bu şehirden görmüyordu, oradaki insanlarla kaynaşamıyordu. Aslında belki de en erdemli davranışı buydu, çünkü onun ne bu şehirle, ne de bu takımla bir ilgisi yoktu.

Orada şunu söyledik işte “Yöneticisi şehirden olmayan, bu kentle kaynaşamayan bir takım başarıya ulaşamaz”

Size çok şey söylemek, çok daha ağırlarını yazmak istiyorum, ancak ne yazık ki Türk Ceza Kanunu ve Basın Ahlak İlkeleri buna izin vermiyor. Ama sanırım ne demek istediğimi az-çok anlamışsınızdır.

Bir takımda para olmaz, tesis olmaz, imkân olmazda, o takım küme düşer ve bizde anlayışla karşılarız.

Ama öyle değil ki, SİZ RESMEN KENDİ ELLERİNİZLE BU TAKIMI DÜŞÜRDÜNÜZ, BU ŞEHRİN EN ÖNEMLİ MARKA DEĞERİNİ YERLE BİR ETTİNİZ, BU ŞEHRİN EN ÖNEMLİ SOSYAL AKTİVİTESİNİN İÇİNE ETTİNİZ..!

İşin daha da acı tarafı ne biliyor musunuz..?

Siz bunları yaparken kimse size ses çıkartmadı..!

Kimse “Siz ne yapıyorsunuz?” demedi..!

Aynı zamanda bu kulübün onursal başkanı olan Karabük Milletvekili de, bu kentin valisi de, belediye başkanı da, kısacası herkes seyretti..!

Ama bu kent, devre arasında soyunma odasına girip futbolcularla konuşan, aynı zamanda Konya maçının da hakemi olan beyefendiye “Bu takım, bu gün düşerse, buradan ne sen çıkabilirsin, ne de ben çıkabilirim” diyecek kadar cesur, Karabük için geleceğini riske atacak kadar gözü kara valiler gördü.

İşte onun için o valiler bu gün Karabük’ün en az 10 katı büyük şehirlere gidiyor, işte bunun için bize de merkezden emekliliğine gün sayan valiler geliyor..!

Bu ülke de bir gerçek var;

Oyunu kuralına göre oynayacaksın..!

Birçoğunuz şimdi bana diyor ki “Bu kuzenler mi oyunu kuralına göre oynayacak?”

Maalesef, haklısınız…

Futbol Federasyonu ve Kulüpler Birliği Sayın Cumhurbaşkanımızı ziyarete gidiyor, saygıdeğer başkanda yerine eski kulüp başkanını gönderiyor.

Yönetimdeki beylerde halen o koltukta oturuyor.

Tabi yönetim; avukattan, muhasebeciden, kiracıdan, taşerondan ve işçiden oluşursa tavırda bu olur.

Keşke bu kuzenler aynı şeyi yönetim bazında yapsaydı ve Sayın Feridun Tankut’a başkanlığı tamamen bıraksaydı. Eminiz ki Kardemir Karabükspor o zaman ligde kalırdı, onlara da “Emek Hırsızı” ve “İstifa” sloganları atılmazdı.

Sizden ricam, bir an evvel bu takımdan elinizi çekin, ailenize ve şahsınıza daha fazla küfür ettirmeyin. Zaten bu kentin büyük bölümü sizden nefret ediyor, bu nefreti daha fazla katlamayın..!

Nasıl olsa babalarınızın parası çok, bu kent sayesinde de dünyaları kazandınız, gidin kendinize başka oyuncaklar bulun, babalarınız size daha güzellerini alsın.

Mesela Barbie bebekler..!

Çünkü bu kent, zaferleri hep emek mücadelesi yapan insanlarla elde etti, ama ne kaybettiyse de sizin gibi, bu kentten beslenen, ama bu kentle hiçbir alakası olmayan vampirlerle kaybetti..!

Size transferleri filan teker teker sormayacağım. Çünkü sizden ne samimiyet bekliyorum, ne de ciddiyet..

Siz bu takımın ligde kalmasını isteseydiniz, bu transferleri asla yapmazdınız. Şayet “Bilerek yaptık” diyorsanız da, o zaman siz Karabük ve Karabükspor hainisiniz.

Çünkü devre arası yapılan transferler acil sorunlara çözüm diye yapılır.

Sizin ara transferde aldığınız KUKA ilk 18’e bile giremiyorsa ve de bu adama yaklaşık 2 milyon avro veriliyorsa, Fatih denilen oyuncuyu bu güne kadar kimse görmüyorsa, bu takımdan geçen sene kovulan oyuncu bu gün bu takımda joker oluyorsa, siz bana bir şey anlatamazsınız.

Aklınızca bu takımı da, bu kenti de kendiniz yönetecektiniz.

Her şey sizden sorumlu olacak, her şey de siz alkışlanacaktınız.

Ama Allah ayağınızı dolaştırdı..!

Birçok konuda zaten ah alıyor, küfür yiyordunuz.

Maalesef buna birde futbolu eklediniz..!

Kısacası artık düşün Karabük’ün yakasından..!

 

Editör: Haber Merkezi