chp-sbolu-gece


 

CHP SAFRANBOLU İLÇE TEŞKİLATI BİRLİK GECESİ DÜZENLEDİ


 

CHP ADAYI MUSTAFA EREN, PARTİLİLERDEN DESTEK İSTEDİ VE “BU SEFER 30 MART DA PİŞMAN OLMAYIN” DEDİ



Cumhuriyet Halk Partisi Safranbolu İlçe Başkanlığı dayanışma yemeği düzenledi.

Belediye Başkan adayı Mustafa Eren’in projelerinin tanıtıldığı toplantıya ilgi oldukça yoğundu.

Yaklaşık bin kişilik kalabalığa hitap eden Mustafa Eren’in konuşmaları sık sık sloganlarla ve alkışlarla kesildi.

Yemekli toplantıya katılan partililer ve halk Mustafa Eren’e destek verdiler. Toplantıda konuşma yapan Eren, Allah ömür verdiği müddetçe Safranbolu’da yaşayacağını ve Safranbolu halkına hizmet edeceğini söyledi.

Halkın desteği olmadan, halkın teveccühü olmadan sorunları çözmenin mümkün olmadığını belirten Eren, “Kimseyi rencide etmek için söylemiyorum, kimseyi kırmakta istemiyorum bundan sonraki söylemlerimizde seçim çalışmalarımızda hiçbir rakibimizle ilgili bizim ağzımızdan onları rahatsız edecek, onları incitecek bir şey duyamayacaksınız. Benden başkada milletvekili olarak sizleri o parlamentoda temsil edip ama görevi bittikten sonrada doğduğu büyüdüğü yerde yaşayan bir tane arkadaşımız yok. Ben bıraktığım günden beri sizin içinizdeyim, bu kentte yaşıyorum, bu kentin sorunlarını bilen bir insanım. ‘Biz seçildik ondan sonrada olmadı, hadi biz yaşantımızı başka yerde sürdürelim’ demedik. Burası bizim Cenabı Allah ömür verdiği müddetçe bu kentte yaşayacağız, burada nefes alacağız. Allah’ın biçtiği ömür ne zaman biterse o zamana kadar burada olacağız. Biz gelip geçici değiliz, daha önceki milletvekili seçimlerinde gördük. Diğer partiden aday olan arkadaşlarımızda vardı seçimler bitti herkes valizini aldı gitti ama biz yine buradayız ve bu göreve talip olurken önce Hakka sonra halka güvendik, sizlere güvendik. Kimse elimizden tutsun da bizi bir yerlerde yürütsün demedik. Halkın desteği olmadan, halkın teveccühü olmadan sorunları çözmek mümkün değil. Önce hakka sonra kendinize güveneceksiniz. Bizde bu yürek var, bizde bu cesarette var geçmişte de bunu ortaya koyduk. Bir şeyleri yapmak için hiç kimsenin desteğine ihtiyacımız yok, sadece sizin desteğinize hayır dualarınıza ihtiyacımız var. Önümüzdeki günler inanın Safranbolu için çok aydınlık olacak, Safranbolu’da şuanda tam bir soygun düzeni var, neyin ne olduğunu anlamak mümkün değil, kimin nerde ne iş yaptığını anlamak mümkün değil, bizim olmadığımız mekanlarda birileri ahkam kesiyor, boya boya parkları yeniden aç, aynı parkın 3 tane açılışını yap, yeniden park aç, biz bu numaraları daha öncede gördük. Bunlar eskimiş bayatlamış numaralar” dedi.

“Safranbolu’da Yüzde 51 İşsizlik Var”

Safranbolu’da yüzde 51’lik oranında işsiz olduğunu belirten Mustafa Eren, “Allah rızası için insanların iş bulabileceği, ekmek bulabilecekleri, akşam evine giderken rahatça para kazanabilecekleri mekanlarının işyerlerinin açılması için ne yaptınız? Biz hayalci projelerle sizin karşınıza gelmedik. Bakınız 2-3 lira daha fazla para verdik mi?  Safranbolu’nun üzerinde Ufo’yu da dolaştırabilirsiniz, Ufo’lar dolaşır Safranbolu’nun üzerinde. Su akmayan derelerin üzerinde şelaleler var, su akmayan derelerin üzerinde, mülkiyeti başkasına ait olan yerlerde kültür merkezleri var, Safranbolu’nun gerçeği bunlar değil. Safranbolu’nun gerçeği önce işsizlik, Safranbolu’da yüzde 51 işsizlik var, bu işsiz insanlarla ilgili siz belediye olarak, altyapı hizmetleri olarak ne yapıyorsunuz? Safranbolu emekli kenti binlerce emekli arkadaşımız var, bu emekli arkadaşımızın cebinden çıkacak parayı biraz daha nasıl aza düşürebilirsiniz” diye konuştu.

“Suyun Fiyatını İndirmek Proje Değil”

Safranbolu’da suyun pahalı olduğunu ancak su da indirim yapılmasının bir phroje olmadığını belirten Eren, şunları söyledi:

“Şimdi herkes diyor ki ‘su Safranbolu’da çok pahalı biz bu suyun ücretini indireceğiz’ doğru su Safranbolu’da pahalı, suyun ücretinin inmesi lazım söylüyoruz. Ama biz geçmiş dönemde emeklilerimize dar gelirlilerimize suyu zaten yüzde 50 ucuza verdik. Dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yok. Su pahalıysa düşecektir bunlar proje değil, gerçekten su Safranbolu’da pahalı. 1998 yılı sonuna doğru milletvekili olmadan önce Safranbolu’ya bir arıtma tesisi yaptık, kent o tarihte 25 bin nüfustu, şuanda Safranbolu’nun nüfusu 50 binlere ulaştı, su yeterli olmadı Toprakcuma’dan Karasu geldi, arıtma tesisi pompalama tesisi yapıldı ama ne acıdır ki, komşu Karabük Belediyemizle Safranbolu Belediyemiz elektrik parası yüzünden anlaşamıyorlar. Neticede hepimiz insanız, biz hizmeti sizin için yapıyoruz. İki tane belediye başkanının ortak bir kararda anlaşamaması kadar yanlış bir şey olabilir mi? Eğer hizmetse siyasi görüşü ne olursa olsun hangi partiden olursa olsun insanlar bir araya gelecek, hizmet adına her şeyi yapacak. Biz başkanlığımız döneminde değişik belediye başkanı arkadaşlarla görev yaptık, hepimiz arkadaştık, hepimiz kardeştik, ortak noktada buluşup memleketimiz için yapılacak şeyleri yapardık.”

 “SAKEM’de Neler Oluyor?”

“SAKEM’de kimin eli kimin cebinde belli değil” diyen Eren, konuşmasında şu görüşlere yer verdi:

“Safranbolu’da gerçekten hoş olmayan şeyler oluyor. Safranbolu Belediyesi’nde çok net söylüyorum birilerinin bana cevap vermesi lazım, kimin eli kimin cebinde belli değil. SAKEM diye bir kuruluş var. Safranbolu’da ismi çok güzel, işlevi de çok güzel ama uygulaması dipsiz bir kuyu, kara kutu, kör kuyu, 35 tane belediye personeli orda öğretici olarak görev yapıyor. 20 tane halk eğitimde görev yapan arkadaşımız orda öğretici olarak görev yapıyor, bilgileri var öğrencilerimiz faydalanıyor bakın işlev olarak yanlıştır demiyorum. Ama Safranbolu Belediyesi’nin kültür fonundan bunun adını kılıfını çok güzel koyuyorlar, kültür fonundan buraya ayrılanan paranın rakamını hiç kimse bilmiyor.  Sadece bu yıl için aktarılan paranın 4 trilyon civarında olduğu söyleniyor. 4 trilyon para aktarılıyor burada ki hizmetlerin karşılığında belediyenin kasasına giren para sıfır kuruş. Özel yemekler orda yeniyor, pastalar börekler orada yapılıyor, yakının yandaşın, hısımın akrabasının doğum günlerine, bayanların günlerine pastalar börekler buradan bedavaya gidiyor. İşçi lokalinin olduğu mekanda SAKEM’in bir ünitesi var diğer ünite tokatlıda bir ünite çarşıda, bir ünitede emek mahallesinde. Dipsiz bir kuyu aklınıza ne gelirse her şey bunun üzerinden yapılıyor. Oradaki çalışan üreten arkadaşlarımızın emeklerinin karşılığı hiçbir şekilde verilmiyor. Pasta-börek yapmayı öğretiyorlar, onlar pastayı böreği yapıyorlar, el sanatlarıyla ilgilenen, ebru sanatlarıyla ilgilenen arkadaşlarımızın ürettiklerinin kime satıldığı kime verildiği orda yemek yiyenlerden herhangi bir ücret alınıp alınmadığını, kimlere buranın tahsis edildiğini bilmek mümkün değil. Partinin bütün toplantıları o mekanda yapılıyor, o mekanda davetler veriliyor, belirli yerlere orada üretilen ürünler hediye olarak getiriliyor. İstanbul’a, Ankara’ya fuarlara gidiliyor, orada üretilenler o fuarlarda satılıyor. Bakın ama satıştan elde edilen gelirin ne olduğu belli değil. SAKEM’de Aslanlar’da ki SAKEM’de bazı arkadaşlarımız yemek yiyorlar kiminden para alınıyor, kiminden alınmıyor para alındığına dair herhangi bir belge yok. Herhangi bir fiş yok, herhangi bir fatura yok, sözlerimin başında ifade ettiğim gibi harama el sürmemenin yolunu bulmuşlar, harama el sürmüyorlar ama bu işi maalesef çok güzel yapıyorlar. Alanda Elhamdülillah diyor verende Elhamdülillah diyor biraz Allahtan korkun.”

 

Editör: Haber Merkezi