Karabük İl Özel İdaresinin geçtiğimiz günlerde 3 inşaat mühendisi, bir mimar ve bir şehir plancısı alımı yapmıştı. Duyuru ve şartnamede inşaat mühendisi ve mimar alımlarında yalnızca erkek adayların başvuru yapacağının belirtilmesi ve kadın adayların çağırılmamasına Deva Partisi Karabük İl Başkanı Yusuf Aydın tepki gösterdi.

Yusuf Aydın, Karabük Net Haber’e yaptığı açıklamada "Bende şaşırmış durumdayım. Haberi sizde okudum ve okuduktan sonra akabinde hemen kısa bir süre sonra başvuran bayan bir mimar arkadaşım aradı. Kendisi başvurduğunu söyledi ve başvurduktan bir kaç gün içerisinde tekrar özel idareye gitmiş, orada erkek kalabalığını göründe, kendisinin de başvurduğunu ve mülakata girmek istediğini söylemiş. Oradaki görevli arkadaş erkekleri mülakata alacaklarını, bayanları almayacaklarını söylemiş, oda çok şaşırmış. Bizde çok şaşırdık açıkçası. Günümüzde böyle bir şey yapılması anayasaya aykırı, eşitlik ilkesini aykırı, kadınlara bir ayrıcalık bir yapılıyor, yani biz erkek egemen bir toplum mu oluşturmaya çalışıyoruz, bunun amacını anlamış değilim. Üniversiteye başvuru için bize gelen kız ve erkeklere de mimarlık, mühendislik gibi bütün dalları seçmelerini öneriyoruz. Bunu yapmak tamamen bir gericilik, bunun başka bir izahı olamaz, kabul edilemez, bu bir suçtur ayrıca. Biz bunu parti de hukukçu arkadaşlarımızla da görüşeceğiz, mağdur olan bayan arkadaşların bir kaç tanesiyle de en kısa zamanda görüşeceğiz ve en kısa zamanda da bununla ilgili hukuku bir süreç başlatmayı düşünüyoruz." Dedi.

Bu tür kamu kurumlarına alımlarda, işe başlayacakların daha önceden belirlendiğini ve mülakata göre mi liyakate göre mi alım yapıldığını sorgulayan Deva Partisi İl başkanı Aydın; "Bunlara biz alıştık. Açık söyleyeyim, bize daha önceden matematik sınavına, öğretmenlik sınavına giren arkadaşlarda ekranlarda alacakları puanı gördüklerini, torpili olanların girdiğini zaten söylüyorlardı. Buda yapılabilir ama keşke torpili başka bir kılıfına uydursalar diyeceğim, artık yapacak sözümüz kalmadı. En azından eşitlik ilkesine uygun şekilde onları da mülakata alsalardı, zaten eleyeceklerdi. Alınacak kişiler zaten belli, biz onun belli olduğunu biliyoruz. Kimlerin alınacağı aylar öncesinden, konuşulmuştur görüşülmüştür. Kimlerin alınacağı bellidir, ona göre yapılır bu işler. Biz bunu artık AK Parti hükümetlerinde normal karşılıyoruz. Çünkü liyakate göre alınmıyor, mülakata göre alınıyor. Mülakatla da kimlerin gireceği zaten belli oluyor. Buna daha önceki alımlarda yine rastladık bunlar hep karşılaştığımız şeyler. Ama burada tamamen anayasa çiğnenmiştir, hukuk çiğnenmiştir ve kadınlara yapılan bir cinsiyet ayrımcılığı vardır ve günümüzde bu da çok ayıptır. Bu yüzyılda, bu çağda bunu konuşmak gerçekten ayıptır ve de suçtur." İfadelerini kullandı.

Deva Partili Yusuf Aydın, mülakatın kalkması gerektiğini ifade etti ve kendilerinin iktidarında sınavla, hakkaniyetli kamu alımlarının yapılacağının altını çizerek, açıklamalarını şu ifadeler ile sonlandırdı.  

"Bu devran kesinlikle böyle devam etmeyecek. Biz parti olarak ilk söylediğimiz cümlelerden biridir mülakatı kaldıracağız diye ve gelir gelmez de mülakatı kaldıracağız. Bunların bu devranı bir yıl daha sürer, bir yıl sonra kim gelirse gelsin inşallah bu düzen değişecek ve mülakat kalkacak, bu kesin. Herkes sınav olacak ve sınavda en çok puanı alan girecek. Bunu yaşayan sadece öğretmenler, özel idare değil, avukatlardan, savcılık sınavına giren arkadaşlarımızda bu durumu yaşıyor. 95 puan almış bizim partimize geliyor, Türkiye'de 13'üncüsü olmuş, 6'ıncısı olmuş, sıralamada en önemli yerlere de olmuş ama mülakatta kazanamamış. 2-3 yıl sınava çalışıp gelen gençlerimizin hayallerini yıkıyoruz. Ondan sonra insanlar niye yurt dışına gitmeyi düşünüyor veya başka işlerle uğraşıyor. Aslında bizler insanlık kaynağımızı, 16 yıl uğraştığımız bir insanlık kaynağını heba ediyoruz. Düşünün 16 yıl boyunca birine emek veriyorsun, ilkokuldan başlıyorsunuz devlet sıralarında orta okul, lise, üniversite hepsini okutuyorsunuz, bunlar sizin paralarınızla, devlet imkanlarıyla okuyor bir yerlere geliyor, siz diyorsunuz ki artık yok ben sizi almayacağım, benim bir tanıdığım var onu alacağım. Bu nasıl bir zihniyet, bizler nasıl gelişeceğiz nasıl büyüyeceğiz. Yani 16 yıl emek veriyorsun, sonra o kişiyi saf dışı bırakıyorsunuz niye okutuyorsunuz bu insanları, niye üniversiteler açıyoruz biz. Maalesef bu çağda buna anlam veremiyorum.”