CHP KARABÜK İL BAŞKAN ADAYI BÜLENT TÜRKOĞLU, KARABÜK ÜNİVERSİTESİ YÖNETİMİNİN TGB’Lİ ÖĞRENCİLERE YAKLAŞIMI İLE AK PARTİ KADIN KOLLARININ ÜYE KAYDI KARŞILIĞINDA KUMANYA DAĞITMA KONUSUYLA İLGİLİ SERT AÇIKLAMALARDA BULUNDU


 

 

turkoglu-sert-vurdu

 

Karabük Üniversitesinde kısa adı TGB olarak bilinen Türkiye Gençlik Birliğine üye öğrencilere karşı Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İbrahim Kadı’nın sergilediği tavır ile geçtiğimiz günlerde Karabük Gündemine etkili bir şekilde düşen AK Parti Kadın kollarının resmi plakalı bir araçla üye karşılığı kumanya dağıtılma olayını değerlendiren Cumhuriyet Halk Partisi Karabük İl Başkan Adayı Bülent Türkoğlu “Güçlü muhalefet olsaydı, kimse meydanı boş bulamazdı” dedi.

Karabük Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İbrahim Kadı ile TGB’li öğrencilerin arasının toplantı talebi üzerine gerilmesine değinen Türkoğlu yaptığı açıklamada şu görüşlere değindi;

“Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Bursa Mitinginde söylediği gibi, Türk Genci devrimlerin ve Cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Mustafa Kemal Atatürk’ün Bursa Mitinginde söylediği bir paragrafı ilk önce hatırlatmak istiyorum.

Atatürk Bursa Mitinginde ne diyor;Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.’

Karabük Üniversitesinde de eğitim gören Türk gençliği bu anlayışa sahiptir. Sayın Rektör Yardımcısı ‘Üniversitemde farklı fikirler istemiyorum’ derken, bu gençliği koyun sürüsü ile mi karıştırdı acaba. İnsanoğlunun yaradılışında farklı fikirler vardır. Her kes aynı fikirde olsaydı, sürüden farkımız mı olurdu.  

Sayın Kadı, ayrıca ‘Benim de öğrencilerim var. Sizi parçalarlardı ama ben kendimi savunabileceğimi söyleyince durdular’ dediyse eğer, Sayın Kadı hakkında söylenecek pek fazla bir şey kalmamıştır.

Sayın Rektör Prof. Dr. Burhanettin Uysal, demokratik bir ortam oluşturmaya çalışırken, bu haddini bilmeyen yardımcı acaba Rektör Hocayı baltalamak için mi bu cahilliği sergilemiştir. Türk Gençliğine karşı saygısız bir tutum sergileyen, adeta geri zihniyetciliğin eğitim yuvasında temsil eden İbrahim Kadı efendi istifa etmelidir. Etmiyorsa da Sayın Rektör, kendi fikir, görüş ve çalışmaları ile zıt tablo sergileyen yardımcısını görevden almalıdır.

Diğer taraftan ise geçtiğimiz günlerde AKP’li kadın kollarının, İl Özel İdareye ait resmi plakalı bir araç ile eşi görülmemiş bir üye kaydı çalışmalarını gördük. Üye kaydı yapan AKP’li bayanlar, üye olanlara kumanya dağıtması aslında derinden düşünülmesi gereken bir uygulamadır.

AKP zihniyeti burada tüm çıplaklığı ile kendini göstermiştir. Vatandaşı fakirleştirerek kendine bağımlı hale getirme politikasının bir uzantısı olan bu uygulama, milleti aşağılamaktan başka bir şey değildir.

Olaya biraz daha geniş çerçeveden yaklaşırsak, sebep, sonuç ilişkisini de ortaya koyarsak, AKP’li yöneticilerin ve AKP’ye hizmet eden bürokrasinin meydanı tamamen boş bulmasından dolayı böyle yaptıklarını söyleyebiliriz.

Güçlü muhalefet, demokrasilerin vazgeçilmezidir. Karabük’te güçlü bir muhalefet olmuş olsaydı, ne AKP’li yöneticiler, ne de kendilerine köle olmuş bu tür bürokratlar göz göre göre böyle yanlışlar yapamazlardı.

Sonuç olarak, CHP Karabük İl Kongresinden sonra ekibimle birlikte göreve geldiğimiz zaman, tüm meydanı boş bulan zihniyeti bozuklar kaçacak delik arayacaklardır. Bu vesile ile CHP Karabük İl Delegasyonuna buradan seslenmek istiyorum; Yaşadığımız bu kentte güçlü bir CHP görmek istiyorsanız, ben ve ekibime yetkiyi verin ki, CHP’li olarak daha gururla ve kafamız dik olarak gezelim."

 

Editör: Haber Merkezi