Malkoç yazılı olarak yayınladığı basın açıklamasında şu görüşlere yer verdi;
Aziz Karabüklü Hemşerilerim Türkiye de gündem yine hızla değişmeye devam ederken olaylar tamamen milletin kontrolünden çıkmış takip edilemez bir hal almıştır.
Geçen hafta PKK ve Meclisteki temsilcileri BDP’nin yurdun dört bir yanında büyük bir gövde gösterilerine sahne olan nevruz kutlamaları yapıldı. Finalinde de büyük Diyarbakır Nevruzu ve APO’nun talimatlarını birlikte idrak ettik. Bu olaylar yaşanırken yurdun her köşesinden Milletimizden iktidara tepkiler yağmaya başladı. Tam bu noktada kadim dost ABD ve İsrail imdada yetişti. Gördük ki tamamına yakını yandaş olan medya tüm nevruz olaylarını unutup dış politikaya yöneldi. Türkiye’nin uluslar arası platformdaki politik başarısından bahsetmeye başladı ve gündem tamamen İsrail’in Türkiye’den özür dilemesi konusuna kilitlendi.
Değerli Hemşerilerim insanın aklına üç yıldır özür dilemeyen İsrail ne oldu da bir anda Obama’ nın ricası ile Türkiye’den özür diledi. Tabi bu özür yazılı bir metne dayanmıyor yarın yalanlanabilir. İsrail ve Amerika adeta İslam alemi ile kedinin fare ile oynadığı gibi oynamaktadır. Bu gelişmelerden bazı sonuçlar ortaya çıkmıştır. Birincisi; İsrail’in Ortadoğu da gündemi ve politikaları belirlediğinin ortaya çıkması, ikinci sonuçta Artık Ortadoğu da yürüteceği programı Türkiye üzerinden açıkça yürütme zamanının geldiğine karar vermesi. Bu da demektir ki; Planlarına göre Büyük İsrail Devleti kuruluşu için son aşamalara gelinmiştir. Sayın Başbakan geçmişte birçok yerde Büyük Ortadoğu Projesi’nin “Eş başkanı” olduğunu kendi sözleri ile itiraf etmiştir. Evet, şimdi eş başkanlık görevinin gereğinin yapılmasının zamanı da gelmiştir.
İsrail kuruluşundan bu güne kadar incelendiğinde zaten açık olarak Orta doğudaki fitnenin ve zulmün sebebi olduğu bellidir. Başka bir değişle Orta doğuda terörün kaynağıdır. Acı olan taraf Ortadoğuda İsrail’in yaptığı zulümlerde Türkiye’nin de aynı saflarda yer alması. Son Suriye olaylarına bakınız, Malatya’ya kurulan füze kalkanına bakınız, kurulan Patroıt füzelerine bakınız bunların tamamı İsrail’in güvenliğinin sağlanması için dost ve Müslüman ülkeleri karşımıza alma pahasına yapılmıştır.
Kıymetli Hemşerilerim güçlü bir Türkiye şahsiyetli bir dış politika İsrail ekseninde dönerek oluşturulamaz. Bu özür süreci kazanılmış bir zafer değil İsrail’in vaat edilmiş toprakları için son noktaya gelinmesinden, mutlak güç sahibi olduğuna ve yenilmezlik duygusuna sahip olmasındandır. Buradan iktidar sahiplerine seslenmek isterim. Ortadoğu’daki sorunlar İsrail ve Amerika eksenli çözülemez tek çözüm İslam birliğidir. Eğer cesaretiniz varsa Rahmetli Erbakan Hocamızın kurduğu D8’leri canlandırın. O zaman göreceksiniz ki ne ABD ne İsrail bir daha dönmemek üzere Ortadoğu’dan elini çekeceklerdir. Bu tarihi bir fırsat ve mesuliyettir.
Editör: Haber Merkezi
