Tüm yurt genelinde olduğu gibi ilimizde de seçim sathına tam olarak girdik.

7 Nisan tarihinde siyasi partilerin adaylarının belirlenmesi ile seçim çalışmaları başladı. Çok değil bir hafta, on gün sonra kentin her tarafı şenlik merkezi gibi olacak.

Her taraf parti bayrakları ile adayların afişleri ile donatılacak, seçim araçları vızır vızır gezerek, sesli propagandalar yapacak. Adayların, kahve toplantıları, mahalle aralarında mini mitingleri derken, parti genel başkanlarının mitingleri gelecek ardından.

Şimdi herkes birbirine “Seçim ne olur?” sorusunu yöneltiyor.

2-0’mı olacak, yoksa 1-1’mi olacak..?

1-1 olursa, AK Parti’nin karşısında MHP’mi yoksa CHP’mi bir milletvekili çıkaracak?

İşte tüm bu sorular, şu anda askıda ve cevap bekliyor.

Şu an tablo tam belirgin olmamakla birlikte, bir aya kalmaz az da olsa Karabük’ün seçim tablosu fulü bir şekilde belirlenir.

Seçim başı bir analiz yapmak gerekirse, tablo nasıl şekillenebilir, bu soruya cevap aramaya çalışalım.

AK PARTİ

AK Parti, seçimlere Karabük’te 14 aday adayı ile başladı ve mevcut Milletvekili Osman Kahveci ile Sedat Namal’ın aday gösterilmesi ile start aldı.

Aday gösterilmeyenler arasında şimdilik bir kırgınlık yaşanıyor ama iktidar partisi karşısında bu kırgınlıklar sessiz olur. Hiçbir aday adayı da, aday gösterilmediği için açık tavır almaz, alamaz.

Gelelim adayların potansiyellerine ve performanslarına;

Osman Kahveci, bir dönem yaptığı milletvekilliğinin avantajını bir taraftan yaşarken, diğer taraftan dezavantajını yaşıyor.

Fakat doğruyu ifade etmek gerekirse, Kahveci için birçok şeyler sorun değil, çünkü Sayın Kahveci’nin 24. Dönemden sonra, 25. Dönem Milletvekilliği, tek kelime ile garanti.

AK Parti’nin birinci sıra adayı Sayın Kahveci, ‘nede olsa TBMM yolu garanti’ havasına girip, çok fazla bir performans sergilemezse ve Karabük’ten tek başına TBMM’ye giderse, 2. Dönem vekilliğinde tek hayalini kurduğu ve hedeflediği Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nı suya düşürür.

Bu nedenden dolayı Sayın Kahveci, başı dik bir şekilde Orman ve Su İşleri Bakanlığını beklerken, Karabük’te AK Parti’nin zafiyete uğramaması gerekiyor.

Gelelim AK Parti’nin ikinci sıra adayı olan Sedat Namal’a…

23 Yıllık gazetecilik mesleğimde, Karabük’ün siyaset ve cemiyet hayatında bu kadar hırslı, bu kadar istediğini planlı ve programlı bir şekilde elde eden bir kişi daha tanımadım.

Sedat Namal, gerek Karabük Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığını, gerekse AK Parti Karabük Milletvekili Adaylığını kafasına 2010-2011 yıllarında koymuş ve bu yola o tarihlerde çıkmıştı.

Uyguladığı stratejiler ve hazırladığı ekipler ile bundan 4-5 sene önce çıktığı yolda adım adım istediğine ulaştı.

Namal’ın şimdi 4-5 sene önce çıktığı yolda, bu son virajı ve bu virajı da başarılı bir şekilde alarak, yolculuğunun ara sonuna gelmeyi amaçlıyor.

Diğer partilere nazaran, en programlı, en sistemli, en yoğun ve en geniş maddi imkanlara sahip olan AK Parti içinde Sedat Namal’ın bu virajı alması acaba ne kadar zor olur?

İşte bu sorunun cevabını çok fazla değil, 30-40 gün sonra net olmasa da, az çok göreceğiz.

CHP

Cumhuriyet Halk Partisi, son yıllarda yaşadığı makûs kaderini bu seçimlerde kıracak mı?

Bu soruya cevap bulmaya çalışırsak, şu an pek olumlu bir yanıt veremiyoruz.

Neden mi..?

CHP’nin birinci ve ikinci sıra adayları baştan bir handikap oluşturuyor.

İki Akay...

Cevdet Akay ve babaları amca oğlu olan Mustafa Akay

İkisi de Yeniceli, ikisinin de soy ismi Akay ve ikisi de akraba…

Bu realiteler maalesef CHP’de azda olsa bir handikaba yol açıyor.

CHP, 2 Milletvekili adayında seçmenin çok daha geniş kesimini temsil etmeden yoksun kaldı.

CHP, baştan ilk zafiyetini bu şekilde yaşadı. Ama yapacak bir şey yok, çünkü üye bazında yapılan ön seçim sonucu böyle çıktı.

CHP’nin birinci sıra adayı Cevdet Akay 29 Mart tarihinde yapılan önseçimin ardından 15 gün sonra 12 Nisan’da yapılan parti çalıştayında Karabük’te ortaya çıktı.

Sayın Cevdet Akay, kendini gösterdiği gibi bir güç ile seçime girecek mi, giremeyecek mi..?

Şimdi herkesin kafasında bu soru oluşmaya başladı.

Sayın Cevdet Akay, gerek maddi, gerekse sosyal güç anlamında kendini çok yükseklerde gösterdi, ya göründüğü gibi olamazsa, işte o zaman seçmende oluşacak güven sorununu aşamayabilir.

CHP’nin ikinci sıra adayı Mustafa Akay ise ön seçimde yaşadığı hayal kırıklığını ve küskünlüğünü her ne kadar üzerinden atamasa da kendi çapınca bir seçim çalışması içine girdi.

Sayın Mustafa Akay’ın iç dünyasında yaşadığı küskünlük bir taraftan devam ederken, diğer taraftan ise birinci sıra adayı Cevdet Akay ve İl Başkanı Erdoğan Dinçel’in kendisini arayıp, sormamasından, ‘ne yapıyorsun, çalışmaların nasıl, bir ihtiyaç var mı’ şeklinde kendisine bir yaklaşım sergilenmemesinde şikâyetçi.

Yenice’de ciddi bir oy potansiyeline sahip olan Mustafa Akay’a böyle dışlanmışlık tavrı sergilenmeye devam edilirse, yarın bir şeyler için çok geç kalınmış olunabilir.

Sonuç olarak Karabük il genelindeki sosyal demokratlar da kendi partisinin aday çıkarmaktan uzaklaştığını görürse, AK Parti karşısında en güçlü olan MHP’ye destek verme algısına girebilir.

İşte o zaman CHP için burada bir milletvekili çıkarma hedefi de hayal olur.

MHP

Milliyetçi Hareket Partisi, Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili’nin isteği doğrultusunda Durmuş Yalçın ve Ayhan Akbaş ile Karabük’te bu genel seçimlere adımını attı.

MHP’nin her iki adayı da siyasete ilk defa ‘merhaba’ diyen isimler ile giriyor.

Siyaseten tanınmışlık bir taraftan avantaj olarak görülse de diğer taraftan dezavantaj da olabiliyor.

MHP’nin birinci sıra adayı Durmuş Yalçın ile ikinci sıra adayı Ayhan Akbaş’ın profesyonel siyasete ilk defa adım atmaları onların aslında en büyük avantajı.

Neden mi..?

Çünkü üzerlerinde politik bir yıpranmışlık taşımıyorlar. Boş bir beyaz sayfa gibi, toplumsal imajlarını kendileri oluşturacaklar.

AK Parti karşısında bir milletvekili çıkarmaya en yakın olan MHP’nin burada başarısı yine büyük ölçüde Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili’ye düşüyor.

Sayın Vergili, birçok kişinin beklediği gibi bu genel seçimlerinde Belediye Başkanlığı’nı bırakarak, milletvekili adayı olmadı. Bu tasarrufu toplumun birçok kesiminde takdir ile karşılandı.

Kim ne derse desin, Sayın Vergili’nin gerek Karabük Merkez’de olsun, gerek Safranbolu’da ve diğer ilçelerde olsun ciddi  bir sempatizanı var. Eğer Rafet Vergili, MHP’nin adayları ile birlikte seçimler boyu iyi bir şekilde çalışırsa, AK Parti karşısında bir milletvekili çıkarmaya en yakın parti olur.

2011 GENEL SEÇİM VE 2014 YEREL SEÇİM İL GENEL MECLİSİ OYLARI

7 Haziran 2015 Genel seçim sonuçlarının ne olacağı konusunda matematiksel realiteleri ortaya koymak gerekirse, işte Karabük’te en son genel seçimler olan 2011 Genel seçim ve 2014 Yerel Seçim, İl Genel Meclis oy oranları.

2011 Genel Seçim Oy Oranları

AK Parti               : %57.93

CHP                       : %19:02

MHP                     : %15.56

2014 Yerel seçimleri İl Genel Meclis Oy Oranları

AK Parti               : % 49.86

CHP                       : %12.49

MHP                     : %31.53

 

2011 Genel seçimlerinin oy yüzdeleri ile 2014 Yerel seçimlerindeki İl Genel Meclisi oy yüzdelerinin dağılımı görüldüğü şekilde.

Şimdi her son iki seçimin ortalamasını alırsak acaba sonuçlar ne çıkıyor?

2011 Genel seçim sonuçları + 2014 İl Genel Meclisi sonuçları = Çıkan sonuç / 2 = Çıkan sonuç ortalamasıdır.

Bu formül ile yola çıkarak her üç partinin son iki seçimde Karabük İl Genelinde aldığı oy ortalamalarını alalım ve değerlendirmemizi ona göre yapalım.

AK Parti               : %57,93 + %49,86 = 107,79 / 2 =  Oy Ortalaması % 53,90

CHP                       : %19,02 + %12,49 =   31,51 / 2 =  Oy Ortalaması % 15,75

MHP                     : %15,56 + %31,53 =     47,1 / 2 =  Oy Ortalaması % 23,55

Karabük’te, AK Parti karşısında, diğer bir siyasi partinin bir milletvekili çıkarabilmesi için AK Parti’nin oy oranının yarısı kadar oy alması gerekmekte.

AK Parti’nin 2011 Genel seçimleri ve 2014 İl Genel Meclisinde aldığı oy ortalaması olan %53,90’ın yarısı %26,95 yapıyor.

Bu matematiksel hesaba göre AK Parti Karşısında bir milletvekili çıkarmaya en yakın parti MHP oluyor. MHP’nin her iki seçimde aldığı oyun ortalaması %23.55. Dolayısıyla MHP’nin buradan bir milletvekili çıkarması için, %4 veya %5 gibi fazla bir oy alması gerekiyor.

Tabi bu matematiksel hesaplar, 2011 Genel Seçimleri ve 2014 Yerel Seçimlerinde alınan İl Genel Meclisi oylarının ortalamasına göre.

7 Haziran 2015 Genel Seçimlerinde AK Parti oy oranını yükseltirse, MHP’nin de o oranın üstünde oy oranını yükseltmesi gerekiyor.

MHP en azından 2014 Yerel seçimlerinde aldığı İl Genel Meclisi oy oranını koruması şart.

Bakalım Mevla’m ne eyleyecek..?

Editör: Haber Merkezi