Malkoç açıklamasında şu görüşlere yer verdi;
Taksim Gezi Parkı bir turnusol kâğıdı haline geldi adeta. Bakınız Sayın Başbakan 11 yıldır hizmet ettiği ve tam olarak 612 milyon (eski para ile katrilyon) TL paramızı kasalarına aktardığı faiz lobisi ile kanlı bıçaklı hale geldi ve faiz lobilerinin memlekette nasıl nemalandığını itiraf etti. Yüce rabbimizin mutlak adaleti tecelli ediyor. Suçlu suçunu itiraf ediyor sanki.
Sayın Başbakan suçluluk psikolojisi ile Taksim’de gösteri yapan gruplarla diyaloğa girmeyip, şiddetle bastırma yöntemini izlemektedir. Bu yapılan uygulama, ayrımcılığı körüklemekte ve toplum arasında, farklı grupları, adeta can düşmanı haline getirmeye zemin hazırlamaktadır. Oysaki, sağduyu sahibi bir lider, tüm toplumun çekincelerine kulak verip, o çekinceleri gidererek, toplumdaki kardeşlik bağlarının güçlenmesi için gayret göstermelidir. 35- 40 Bin vatan evladının şehit edilmesine neden olmuş, PKK, Apo ve uzantıları ile diyalog kurulurken, neden bu üçlüye göre çok daha masum göstericilerle, görüşme ve diyalog ortamı oluşturulmuyor. Hükümet ve Sayın Başbakan şunu bilmelidir ki; bu koltuklar kimsenin babasının malı değildir, kimseye de sonsuza kadar kalacak değildir. Yapılması gereken, bir an önce millet ile diyaloğa geçilmeli, ortak alınacak kararlarla, sükunet ortamı tesis edilmelidir. Şayet sular durulmazsa Sayın Başbakanın şikayetçi olduğu faiz lobileri ceplerini doldurmaya devam edeceklerdir ve ortam provoke edilmeye müsait bir hal almaya başlamıştır. Yangına körükle giderek yangın söndürülmez
Bir başka açıdan bakılırsa sosyal medyada AKP taraftarı arkadaşlarca, başbakanı yedirmeyiz, diye boy boy görseller yayınlanmakta. Bakınız bu gün Türkiye’de mütedeyyin insanların oranı yaklaşık olarak %75’leri bulmaktadır. Bu sonuca göre, zaten Sayın Başbakanı yiyebilecek bir çoğunluk yok. Ama insanların beklentileri, Sayın Başbakan bizleri faiz lobilerine, küresel kurtlara bu güne kadar yedirdi, bari bundan sonra yem olmayalım. Toplumun hemen her ferdi, geleceği ile ilgili kaygı duymaktadır.
Elhamdülillah bizler güçlü bir inanca, güçlü bir tarihe ve güçlü bir medeniyete sahip bir milletiz, batıdan medeniyet noktasında alacağımız hiçbir şey yoktur, teknoloji noktasında da bizim insanımız yeterli kabiliyete sahiptir, yeter ki bu imkânlar doğru kullanılsın. Bakınız bu gün askeri alanda özel sektör ve devlet iş birliği ile teknolojik birçok ürün elde edilmiştir. Bu da demektir ki imkân verilirse biz çok şeyler başarabiliriz ve batıya da ihtiyaç duymayız. Esas hedef rantiyeci dediğimiz faiz lobilerini bu memleketten göndermek ve faize dayanmayan kendi ekonomimizi inşa etmek olmalıdır.
Sayın Başbakan ve hükümetten beklediğimiz, bu olayları sağduyulu yaklaşım ve diyalogla kardeşlik ruhu çerçevesinde neticelendirmeleridir. Unutmamalı ki %50 oy almak, %50’ye başbakan olmak anlamına gelmez.
Editör: Haber Merkezi
