Üstün Yeteneklileri Destekleme ve Eğitim Derneği Dernek Başkanı, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sait Aşgın ile birlikte Üstün Yetenekliler Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi (KUYEM) Müdürü Doç. Dr. Mücahit Çoşkun ve Müdür Yardımcısı Ali Pehlevan ile KUYEM Öğrencilerinin Velileri Rektör Prof. Dr. Burhanettin Uysal’ı makamında ziyaret ettiler.Üstün Yetenekli çocuklarımızın sıkıntıları hakkında Rektör Uysal’a bilgi veren Üstün Yeteneklileri Destekleme ve Eğitim Derneği Dernek Başkanı Prof. Dr. Sait Aşgın, “Üstün Yetenekli öğrencilerimiz konusunda toplumumuzda bu kişilerin eğitimi hususunda yeni bir dönemin başlatılmasına ihtiyacımız var. Çocuklarımız için daha yeni daha ileri çalışmalar yapma gerekliliği her kademede kendini hissettiriyor. Tabi sizin öncülüğünüzde bu çalışmalar Karabük’te çok daha önce başladı ve tarihe hayırlı bir çalışmanın öncüsü olarak geçti. Biz bu konudan dolayı size teşekkürlerimizi tekrar tekrar ifade ediyoruz. Bugün burada bulunma amacımız; çocuklarımızın eğitim konusunda Milli Eğitim Bakanlığına bağlı tam zamanlı bir okula ihtiyacının varlığını dile getirmektir. Buna ek olarak Üstün Yeteneklileri Destekleme ve Eğitim Derneği olarak çalışmalarımızı devam ettireceğimiz bir yer tahsisi için hem sizden hem de devletimizden destek beklemekteyiz. Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde kurulan fakat işletilmesi üniversiteye ait tam zamanlı bir okul olursa çocuklarımız kendilerini daha iyi ifade etme imkânı olacak ve almış oldukları eğitim sayesinde geleceğin liderleri olma yolunda hızla ilerlemiş olacaklardır. Biz gerek Üstün Yeteneklileri Destekleme ve Eğitim Derneği olarak gerekse velilerimizin sağlamış olduğu desteklerle ufak tefek çalışmalara başladık. Bu sebeple çalışmalarımız için sizlerden destek göreceğimizi ümit ve temenni ediyoruz” dedi.
Üstün yetenekli çocukların istiridye kabuğunda bulunan bir inci tanesi, gibi olduğunu belirten Rektör Prof. Dr. Burhanettin Uysal, “Üstün yetenekli çocuklarımızın hepsi okyanusun derinliklerinde saklanan bir inci gibidir. Fakat siz bu incilerin kapağını kaldırıp onları gün yüzüne çıkarmazsanız onlar bu deryada kaybolacaktır. Karabük Üniversitesi olarak biz bu kapağı kaldırdık. İlkleri gerçekleştirmek ve bunu topluma empoze etmek zordur. Bir işi yapmaya başlarsınız çok takdir alırsınız ama yardım istediğiniz zaman kimse elini taşın altına koymaz. Bu zamana kadar üstün yetenekli çocuklarımızın eğitimini bir sosyal sorumluluk projesi olarak gördük ve bunun üzerinden hep birlikte güzel bir yola çıktık. Fakat bu iş kurumsallaşmadığı sürece çok uzun soluklu bir verim elde edemeyeceğiz. Ben Karabük Üniversitesi Rektörü olarak elbette ki üstün yetenekli çocuklarımızla ilgili vermiş olduğumuz eğitimin rol model olmasını istiyorum, ama devlet olarak yapılabilecek işlerin bir sınırı ve devletin uygulamış olduğu belirli kuralları var. Sivil toplum kuruluşları ile birlikte işi ele aldığımız zaman sonuca ulaşmak ve efektif bir netice almak çok daha kolay olur. Karabük’te gerçekleştirmiş olduğumuz bu faaliyetlerin hem diğer şehirlerde, hem de diğer üniversitelerde en önemlisi de devletimiz tarafından fark edilmesi ve bu uygulamanın ülke sathında uygulanıyor olması en büyük arzum ve idealimdir. Karabük Üniversitesi olarak Üstün Yetenekli Çocuklarımızla ilgili olarak Türkiye’de ilk olarak gerçekleştirilen bu çalışma Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da dikkatini çekti ve bu konudaki çalışmalarımızla kendilerinin de övgülerine mazhar olduk. Karabük Üniversitesi Rektörlüğü olarak çalışmalarınıza elimizden gelen desteği esirgemeyeceğimize söz veriyorum” dedi.
Editör: Haber Merkezi
