AK PARTİ KARABÜK MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYI ÖMER AYAR, SEÇİM ÇALIŞMALARINA HIZ VERDİ


 

AYAR, ESKİPAZAR İLÇESİNE YAPTIĞI ZİYARETLERİN ARDINDAN KARABÜK’TE SİVİL TOPLUM KURULUŞLARINI ZİYARET ETTİ


 

ayar-12.03-0

 

AK Parti Karabük Milletvekili Aday Adayı Ömer Ayar seçim çalışmalarına hızlı bir şekilde hız verdi. Eskipazar’da esnaf ziyaretleri yapan Ömer Ayar, ilçe pazarında da vatandaşlarla kucaklaştı.

Eskipazar ziyaretinin ardından Karabük merkezdeki sivil toplum kuruluşlarını da ziyaret eden Milletvekili aday adayı Ömer Ayar, İl Başkanlığı sürecini ve 2002 yılından bu yana Karabük’teki gelişmeleri anlattı.

“2001’de AK Partinin kurulduğu yılları hatırlıyorum.” diyen Ömer Ayar, AK Parti’deki siyasi geçmiş sürecini şöyle özetledi;

“O yıllarda il kurucusu olarak bu göreve ilk defa başladım. Bir yıllık bir kurucu il yönetim kurulu üyesi olarak görevimize devam etmemizin akabinde,  beş buçuk yıl seçim işlerinden sorumlu il başkan yardımcılığı görevini ifa ettik. Yine sayın il başkanımızın milletvekilliği aday adaylığı için istifa etmesinin akabinde 2007’den 2014 yılının ortalarına kadar il başkanlığı görevini, yani yedi buçuk yıl il başkanlığı görevinin yapmış bulundum. Takribi 14 yıl aralıksız bir şekilde bu görevi ifa etmiş bulunuyorum. 2014 yılının ortalarında bu görevi bırakarak ve bugünlerde de Karabük’e milletvekili aday adayı olarak halkın huzuruna çıkmış bulunmaktayım.”

“KARDEMİR’İN YAKACAK KÖMÜRÜ, DEMİR YAPACAK CEVHERİ YOKTU”

2002 Yılı ve öncesi Ülkenin ve Karabük’ün içinde bulunduğu durumu özetleyen Ömer Ayar açıklamalarına şöyle anlattı;

“2002 yılında Karabük’ü şöyle bir göz önüne aldığımız zaman KARDEMİR A.Ş oldukça sıkıntılı bir durumda Karabük’ün varoluş sebebi olarak yorumluyorum ben bunu. Buradan herhangi bir noktaya Ankara’ya, İstanbul’a yolculuk yapmak istediğiniz zaman Karabük’ten otobana girene kadar yol sıkıntısını hepimiz şöyle hafızamızda bir canlandıralım. Yine o günlerde sağlıkla ilgili her kurum için ayrı bir uygulama, ayrı bir hastane, yetersiz hastaneler, eczanelerde kuyruklar, sabahın beşlerinde gidip muayene olma gayretleri hafızamda canlanıyor.

Yine bizim sanayi kenti olmamız ve coğrafi konumumuzdan kaynaklanan Karabük’teki hava kirliliği,  daha saymak istersek, hep arzu ettiğimiz ah bir gelse, ah bir yapabilsek dediğimiz bir üniversite söz konusu. Organize sanayimiz maalesef o günlerde hiç de iç açı bir durumda değildi. Eğitimimiz, gençlik spordaki hizmetler, bunların hepsini şöyle bir göz önüne aldığımızda o günlerde yola çıkarken hakikaten önümüzde çok ciddi bir iş, çok ciddi bir süreç olduğunu gördük, gözlemdik ve bunu bilerek Karabük’te siyasete başladık ve kollarımız sıvadık. Hükümetimiz istikrarlı gidişi sayesinde, iyi yönetim sayesinde bahsettiğimiz konuların hepsini Karabük’te bütün bu sorunları halletmek üzere yola çıkmış,  inanmış bir teşkilat ve istikrarlı giden iyi yönetilen bir hükümet. Tabi ki bunların ikisi paralel olarak birleşince, arkasından hizmetin gelmesi kaçınılmaz oluyor.

Kardemir’i hepimiz hatırlarız, cevheri kalmamış, kömürü kalmamış, yarın kapandı kapanacak kaygısı yaşarken, hamdolsun hükümetimizin destekleriyle, hükümetimizin içini doldurduğu o paket sayesinde Kardemir’in o gün ki haliyle bugünkü halini bir kıyaslarsak ne kadar büyük bir mesafe ne kadar ciddi bir yol kat edildiğini görürüz.”

“ÜNİVERSİTEYİ, KARABÜK’E AK PARTİ KAZANDIRMIŞTIR”

Karabük Üniversitesinin kuruluş ve genişleme sürecini de anlatan Ömer Ayar “Hayal olan üniversite, Allah’ın izniyle Karabük’te kuruldu ve bugün bütün Türkiye ile birlikte kendisiyle beraber kurulan üniversiteler içerisinde çok ciddi bir mesafe kat etmiş, bugün 42 -43 bin öğrenciyi barındıran bir üniversite haline gelmiştir. Üniversitemizin bu hale gelmesinde öncelikle Kardemir’e akabinde samimiyetle Karabük halkına çok teşekkür ederim. Çünkü Karabük bir bütün olarak üniversitesine sahip çıktı, sahiplendi payına düşen bütün görevlerini yaptı ve iktidarın gücüyle bunu birleştirerek ve yöneticileriyle birlikte üniversite bu günkü halini kazandı ve Karabük’ün bacasız fabrikası haline geldi.

Karabük üniversitesi kurulurken ve kurulduktan sonra Karabük halkının bir bütün olması ve iktidarımızın gücüyle birleşmesi Karabük üniversitesine gelen yatırım ödeneklerine diğer illerdeki ödeneklerle kıyaslayacak olursak aradaki farkı çok net olarak görüyoruz. Bu Karabük’ün yerel siyasetinin istemesiyle talebiyle ve konuya hakim olmasıyla, konuya sahip çıkmasıyla doğru orantılı bir konudur. Burada ben Tıp Fakültesiyle ilgili uğraşlarımız çok iyi hatırlıyorum her bir bakanla tek tek bulup görüşmek, onları ikna etmek sayesinde bu ölçekteki bir ile Tıp Fakültesi alınabildi. Yine burada Kardemir’e teşekkür ediyorum. Kardemir’in sözünü dün gibi kulaklarımızda hatırlarız. “Siz açın, öğrenci almaya başlayın, ben her iki yılda bir fakülte binası yapacağım.” sözü çok net bir sözdü. İşte burada hem yerel siyaset, hem yerel dinamiklerin el ele verdiği zaman her konuda çok ciddi başarılar ve mesafeler kat edebileceğini ifade ederim." diye konuştu.

“DUBLE YOLLAR BİZİM ESERİMİZDİR”

Duble yolların AK Parti Hükümetinin eseri olduğunu ifade eden Ömer Ayar, Karabük’ün duble yolları, yerel siyasetçilerin gayreti ile daha da fazlalaştığını dile getirerek “Bu konulara örnek olarak yol meselesi benim için çok kıymetli bir meseledir. Yolla ilgilide yerel siyaset olarak çok ciddi bir mücadele ettik. Bugün şu geldiğimiz noktada Karabük’ün Ankara’ya, İstanbul’a açılan güzergâhına bir bakalım; Duble yolları bitmiş oldukça lüks iyi bir yol yolculuğu yapıyoruz. Ama çevre illerin yol pozisyonlarına baktığımızda, halen daha inşaatı devam eden, halen daha bölünmüş yol yapmakla mücadeleyi görüyoruz. Neden Karabük’ün yol problemi bu kadar kısa sürede çözüldü noktasına gelirsek, yerel siyasetin istemesini bilmesi, hakim olduğu konularla birlikte sürekli arkasında takipçi olmasından kaynaklanıyor. Söğütlü Çeşmeden Karabük’e gelen duble yolda, yine Karabüklülerin, yerel siyasetçilerinin eseridir. Çünkü o yıllarda, o yola sahip çıkan kimse yoktu, en çok kullanan biz olduğumuz için yine biz sahip çıktık, yatırım programına aldırdık ve yapılan o yolun güzergâhında en önce biten nokta orasıdır. Merkezi hükümeti bizlerin taleplerini geri çevirmedi ve hasbel kader ufacık dahi bir emeğimiz geçmiş ise karınca karacınca bir hizmetimiz olmuş ise işte siyaset yapma amacımız burada ortaya çıkıyor. Çünkü şunun farkındayız bu hizmetleri kullanan her bir halkımız Allah razı olsun dediğinde, o Allah razı olsun duasının ufacıkta olsa bir kısmı bize geliyor. İşte siyaset yapmanın güzelliği de burada meydana çıkıyor.” Diye konuştu.

“SAĞLIKTA DEVRİM YAPTIK”

2002 öncesi ve sonrası ülkedeki kamu sağlık hizmetlerine de değinen Ömer Ayar, sağlık hizmetlerini şöyle özetledi;

“Sağlıkta öncelikle bir sistemin değişikliği her kurum ayrı bir mantıkla, ayrı bir sistemle hizmet alıyordu. SSK’lı devlet hastanesine, Bağ-Kur’lu SSK hastanesine gidemez, hepsi farklı farklı mantıklarla yönetilir,  bir kişi sağlık hizmeti alacaksa sabahın erken saatlerinde hastaneye üç kişiyle gidip, birisi numara, birisi hasta ilaç kuyruğuna, birisi hasta refakatine gidiyordu. Bütün Türkiye’de hepsini bir çatı altında SGK sistemi oluşturulduktan sonra isteyen herkes istediği gibi hizmet almaya başladı. Bununla da kalmadı özel ve üniversite hastaneleri de bu sisteme dahi edildi.

Yerel anlamda baktığımızda hastanenin ve fiziksel anlamda oradaki yetişmiş donanımlı personel ve yönetici yapısını ilgilendirdiğini görüyoruz. Daha düne kadar Bayır Mahalle ve SSK hastanesinde derme çatma binalarda çok zayıf fiziki ortamlarda Karabük halkı hizmet alırken, bugün Şirinevler’e yapılmış, Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi oldukça lüks ve oldukça güzel. Her ne kadar hakkında eksikleri var denilirse denilsin müthiş bir hizmet müthiş bir ortam insanlar oldukça memnun. Bu kalitede çevre illerimizde hastane yok. Bu bizim için çok önemli ve kıymetli. Sadece Şirinevler’den bahsetmeyelim, Safranbolu hastanesinin biten bir kısmı ve devam eden bir kısmı bittiği zaman müthiş güzellikte bir hastaneyi yine karşımızda göreceğiz. Buda yetmiyor, ilçelerimizde aynı hizmet aynı standarda kavuşması içinde çalışmalar söz konusu. Bu değişimler siyaset yapan insanın dönüp te arkasına şöyle bir baktığında gönlünü ferahlatan, rahatlatan, gönlüne su serpen konular. Çünkü verdiğiniz bir emek, verdiğiniz bir zaman, verdiğiniz bir mücadele var. Bunların bu şekilde hizmete dönüştüğünü ve halkın buralardan bu hizmeti rahat rahat aldığını görünce işte gönlünüz orada rahatlıyor.

Tıp fakültesi oturdukça, şekillendikçe Eğitim Araştırma Hastanesi vasfını tam anlamıyla taşımaya başlayacak.”

AK Parti iktidarı döneminde Karabük’ün aldığı diğer hizmetlerin bir kaçını özetleyen Ayar, açıklamasını şu düşüncelerini aktararak sonlandırdı;

“Su konusunda ise Karasu bölgesinde bulunan bir su kaynağı, Karasu sayesinde Karabük ve Safranbolu’nun 40 -50 yıllık su problemi çözülmüş, yine bu yetmemiş DSİ kanalıyla yapılan bir arıtma sayesinde bu suyun çok daha iyi kullanılır ve içilebilir bir su olması sağlanmıştır.

Organize sanayi bugün dolmuş ve genişleme ihtiyacı hissetmiş bir pozisyona gelmiştir. Karabük’ün artık bir sanayi adına sürekli bir hamle sürekli bir atılım içerisinde olduğunun göstermektedir.

Bunun yanında Karabük’te eğitim olayı derslik sayısında olan artışlar ve Karabük’ün Üniversite sınavında her yıl dereceye girerek öğrenciler gönderir noktasına geldiyse, bunlar tesadüfen ve durup dururken olan şeyler değil. Elbette bunlar eğitime verilen destek sayesinde, halkımızın eğitime verdiği destek sayesinde ve eğitimcilerimizin iyi bir gayret göstermesi sayesinde olan konulardır. Karabük eğitimde çok ciddi yol kat etmiştir ve devam edecektir.

Gençlerimiz normal vakitlerini olur olmaz yerlerde harcamaktansa daha pozitif sporla iç içe kendi yeteneklerini geliştirebilecekleri ortamlar, mekanlar bulmaları açısından Gençlik spor hizmetler üretmiş, paralel olarak çalışmamız sayesinde gençlik merkezleri oluşturulmuş ve Karabük bunun yanında lisanlı sporcular anlamında lisanslı sporcu yetiştiren bir il oldu. Bunun yanında açılan kapalı yüzme havuzumuz büyük ilgi topluyor.”

 



 

 

Editör: Haber Merkezi