Karabük Üniversitesi (KBÜ)’nde İlahiyat Fakültesi tarafından Tarihçi - Yazar Dursun Gürlek’in katılımıyla bir söyleşi düzenlendi.


 

Karabük Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleşen etkinliğe İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hür Mahmur Yücer, Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Yakup Koçyiğit, Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Tuğrul Tezcan ve akademik personel ile öğrenciler katıldı.

Söyleşide hayatından kesitler sunan kültür tarihçisi, yazar Dursun Gürlek “Hayatta mutlu olmak istiyorsan işini, aşını, eşini seveceksin. Hayatımız bunlardan ibarettir.” dedi.

Hayatta olan öğretmenleri ile hala görüştüğünü ifade eden Gürlek, "Bizim dinimizde öğretmenlik mesleği kutsaldır. Öğretmen hakkı, anne - baba hakkından daha üstündür. Bugüne gelmemde öğretmenlerimin çok emeği var, hepsinden Allah razı olsun. Sizler de hocalarınızın kıymetini bilin." dedi.

Konuşmasında tarih ve kültüre sahip çıkmanın önemine de vurgu yapan Gürlek sözlerine şöyle devam etti: “Tarihi eserler bırakan şahsiyetlerin iki ömrü vardır. Bunlardan birincisi normal dünya hayatıdır, ikincisi ise bu şahsiyetlerin bıraktığı eserlerdir. Bu eserler yaşadıkça, eser sahipleri de bu eserler var olduğu sürece kıyamete kadar yaşayacaklardır." 

Edebiyat ile tarihin, birbirinden ayrı tutulamayacağının altını çizen Dursun Gürlek, iyi edebiyatçıların aynı zamanda iyi birer tarihçi olduğunu dile getirdi. Necip Fazıl Kısakürek’in “En büyük hürriyet İslam’a esir olmaktır. Müslüman beşikten mezara kadar talebedir. Talebe talep etmekten gelir.

İnsan da hayatı boyunca öğrenmek için talep etmektedir.” sözüne de değinen Gürlek konuşmasında Mehmet Akif Ersoy, Eşref Edip, Cemil Meriç gibi edebiyatımızın önemli yazarlarını da ele alarak, kısa kesitler sundu.

 

Editör: Haber Merkezi