İMAM HATİP OKULLARI ÜZERİNDEN SİYASET YAPILDIĞINI İDDİA EDEN İHL’LER, İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜNÜ VE SİYASETÇİLERİ AĞIR DİLDE ELEŞTİRDİLER


 

ihlliler-isyan-etti

Karabük İmam Hatip Lisesi Okul aile birliği başkanın Veli Kaya, Karabük ve Safranbolu Anadolu İmam Hatip Lisesi Okul Aile Birlikleri, Karabük Mevlana ve Safranbolu İmam Hatip Ortaokul Aile Birlikleri, Karabük ve Safranbolu İmam Hatip Lisesi Mezunlar Derneği, Ensar Vakfı Karabük Şubesi ve İlim Yayma Cemiyeti Karabük Şubesi adına yaptığı açıklama da ağır eleştiriler yaptı.

Son günlerde Karabük Kamuoyunda İmam Hatip Liseleri üzerinden yürütülen tartışmalar, İmam Hatip Lisesi veli öğrencilerini derinden üzdüğünü belirten Veli Kaya, yapılan açıklama da şu görüş ve düşüncelere yer verdi;
Kamuoyunda yürütülen algı çalışması maalesef İmam Hatip Lisesi aleyhtarlığına doğru seyretmektedir.

Sanki İmam Hatip Liselerinin ve Ortaokullarının diğer okulların bina ve dersliklerinde gözü varmış gibi öğrenciler eylemlere çağırılmakta ve neticesinde İmam Hatipler aleyhine bir kampanya yürütülmektedir.

28 Şubat sürecinde İmam Hatip okulları üzerinden yürütülen algı operasyonları bu okulun velileri öğrencileri üzerinde hala canlı olarak bulunmaktadır. Kimse İmam Hatip Liselerini kendisine, siyasi emellerine malzeme yaparak yol almaya ya da karşı duruş sergileyerek prim yapma hevesine kapılmasın.

Olayın aslını doğru olarak ortaya koymak ve doğru olarak tahlil etmek gerekir. İmam Hatip Liseleri hem Karabük’te hem de Safranbolu da derslik açısından ciddi sıkıntılar yaşamaktadır. Üstelik bu sadece önümüzdeki öğretim yılının problemi değildir. Geriye dönük bu problem vardı ve hala devam etmektedir. Karabük ve Safranbolu’daki İmam Hatip Lisesinin önümüzdeki yıl öğrenci alma kapasitesi ortadan kalkmıştır.

Bu problem Milli Eğitimin önüne çığ gibi yuvarlanarak geliyordu. Bu yıl daha da büyük hale dönüştü. Ne yazık ki bu problemi önceden görüp çözüm üretmeyen İl Milli Eğitim ve siyaset, bu konunun sorumluları olarak sınıfta kalmışlardır. Bugün bina yaparız açıklamaları çok geç kalan açıklamalardır.

Çünkü bina yapma süreçlerinin ne denli uzun süreçler olduğunu Karabük kamuoyu bizzat İl Milli Eğitimin kendi binasını takip ederek görmektedir.

1976 yılında gayretli bir kısım hayırseverlerin yola çıkarak oluşturdukları binanın üzerine ne yazık ki yöneticiler yıllardır taş üzerine taş koymamışlardır. Aynı durum Safranbolu için de geçerlidir.

İmam Hatip ortaokullarına gelince durum daha da vahimdir. Karabük’ün tüm mahallelerinden Beşbinevler’e 5. sınıf düzeyinde giden çocuklara tam bir eziyet yaşatılmaktadır. Bir yanda yüz metre ilerideki okul için koparılan fırtınalar diğer yanda kilometrelerce yola koşturulan 5. sınıf öğrencileri. Konu İmam Hatip öğrencileri olduğu için mi bu reva görülmekte. Mevcut binaları Hem Karabük ve hem de Safranbolu için sadece 5 ve 6. sınıf olmasına rağmen tam dolu.

Yani henüz 7.ve 8. sınıf öğrencileri yok. Üstelik oynamaya koşmaya en çok ihtiyaç duyan çocuklar için sıfır bahçe alanı. Ne yazık ki 100.Yıldaki bina da Milli eğitimin deprem güçlendirme çalışmasında yılan hikâyesine döndürüldü. Maalesef bina tinerci gençlerin mekanı haline geldi.

ihllilerEğer bizler, buraya çocuklarını gönderen velilere ve burada okuyan öğrencilere zenci muamelesi yapacaksak, onlara bu ülkenin evlatları muamelesi yapmayacaksak, yıllardır yapılan düşman eziyeti muamelesini reva görmeye devam edeceksek o zaman bu durumu kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.

Kaç yıldır bu mesele, masalarında olduğu halde bunu çözemeyen Milli Eğitimi ve siyaseti kınıyoruz.

Hiç kimse birilerinin sesi çıkmıyor diye bizleri ve bu çocukların velilerini ve öğrencileri uysal koyun sanmasın. Herkes planlamasını ve çözümünü buna göre ortaya koysun.

Sözün özü biz İmam Hatip Liselerine ve ortaokullarına öğrencilerini gönderen aileler olarak biz okul istiyoruz. Kimsenin okullarında gözümüz yok. Ama hemen çözüm istiyoruz. Geçen yıl 300 e yakın veli İmam Hatip okullarından geri döndürüldü. Biz ne başka binalara öğrencilerin dağıtılarak eğitim görmesine rıza göstereceğiz ne de öğrencilerimizin horlanmasına rıza göstereceğiz. Bu güne kadar problemi görüp çözme tarafında yer almayan Milli eğitimi ve siyasetin söylemlerini de ciddiye almıyoruz. Şikâyetimizi siz kamuoyuyla paylaşıyoruz. Siyasete ve Milli Eğitime düşen günü kurtarmak yerine köklü, doğru ve hızlı çözüm üretmektir.

Editör: Haber Merkezi