TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ BAŞKANI AV. AHSEN COŞAR "BU PROGRAMLAR BİZİM MEVCUT BİLGİLERİMİZİN DAHA DA GELİŞMESİNE VE ZİNDE KALMASINA YARARLI OLUYOR"


 

20130316AW000377_01Karabük Barosu ve Türkiye Barolar Birliği (TBB) Eğitim Merkezi tarafından, “Hukuk Muhakemeleri Kanunu” semineri düzenlendi.

Karabük Barosu ve Türkiye Barolar Birliği Eğitim Merkezi tarafından ortaklaşa düzenlenen “Hukuk Muhakemeleri Kanunu” seminerine; Karabük Vali Yardımcısı Abidin Uysal, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Ahsen Coşar, Karabük Cumhuriyet Başsavcısı Hakan Arslan, Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Burhanettin Uysal, Karabük Baro Başkanı Rıdvan Erdoğan, Zonguldak, Bartın, Düzce, İzmit, Aksaray, Erzincan, Adapazarı baro başkanları ve avukatlar katıldı.

Karabük Baro Başkanı Av. Rıdvan Erdoğan, "2011 yılı içerisinde eğitim merkezi ile birlikte 4 tane eğitim seminerini gerçekleştirmiştik. İkinci dönem seminerleri de 2012 yılında başladı. Bunların da bölgesel olarak Karabük'te yapılması adına girişimde bulunduk, bu konuda da anlayış gösterdiler. Ben davetimizi kırmayıp buraya gelen herkese teşekkür ediyorum" dedi.

20130316AW000377_02Rıdvan Erdoğan konuşmasının ardından, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Ahsen Coşar'a tablo hediye etti. Coşar da, kendisine gösterilen misafirperverlikten dolayı teşekkür ederek, “Barolar Birliği’nin güçlü olması baroların güçlü olmasına bağlı. Bizim yönetim olarak anlayışımız, baroları güçlendirmek, araç gereç bakımından, sosyal tesis bakımından güçlü olması. Türkiye Barolar Birliği’nin eksikleri tamamlandı; biz artık barolarımızı güçlendirmeye çalışıyoruz. Eğitim çalışmaları önemli, avukat olmak bizim en önemli sermayemiz. Bu programlar bizim mevcut bilgilerimizin daha da gelişmesine ve zinde kalmasına yararlı oluyor. Geride kalan üç yıllık süre içerisinde 5-6 bin meslektaşımıza 70’e yakın bu tür hizmetleri götürdük. Bir Çin atasözü var; 'Ben de bir yumurta olsa, sende de bir yumurta olsa, ben bendeki yumurtayı sana versem, sende sendeki yumurtayı bana versen, ikimizin de birer yumurtası olurdu. Ama bende bir bilgi olsa ben o bilgiyi sana versem, sende de bir bilgi olsa sen de o bilgiyi bana versen, ikimizin ikişer tane bilgisi olur' diye. Bilgi de sevgi gibi paylaşıldıkça büyür. Bildiklerimizi elimizden geldiği kadar öğretmeye çalışacağız, bilmediklerimizi de öğrenmeye çalışacağız. Öğretmek ve öğrenmek çok önemli” diye konuştu.

20130316AW000377_03Elazığ Barosu eski Başkanı ve TBB Eğitim Merkezi Yürütme Kurulu Üyesi Av. Rüstem Kadri Septioğlu da konuşmasında, Fransa’da CMK’nın 18 yılda hazırlandığını belirterek, Türkiye’de 3-5 yılda hazırlandığını söyledi. Yasaların yapılırken biraz daha dikkatli yapılması gerektiğini kaydeden Septioğlu, "Biz Türkiye Barolar Birliği olarak 200’ü aşkın seminer düzenledik. Hukuk; merkezinde insan olan, insana hizmet veren ve insan aracılığıyla hizmet verilen bir alan. Bu alanı elimizden geldiğince kaliteli yapmak için daha donanımlı hukukçularla hizmet vermek adına bu yola girdik. Biz, adaleti elimizden geldiğince iyi çalışır bir halde tutmamız gerektiğine inanıyoruz. Toplumun tuzu olarak değerlendiriyoruz. Adaletin bozulduğu bir yerde, hukukun olmadığı yerde refahtan, ekonomik düzeyin iyi olmasından da söz edemeyiz. Bunların hiçbir güvencesi yoktur, bunların kişiye ait olması ve sürekliliği iyi çalışan bir hukuk sayesinde olur. Geçmişe bir çizgi çekerek batıdaki yasaları herhangi bir işleme tabi tutmadan, kendimize uyarlamadan almıştık. Bu da doğal bir şeydir. Sil baştan bir işe girişmiştik. Günümüze gelince 90 yıllık bir süre geçti ve bu süre içinde yeni hukuk ile ilgili bize ait bilgiler de, donanımlar da oluştu. Bunları kullanıp yeni yasalar yapmamız gerekirken, pek de öyle olmuyor. Yeni yasalarımız çıktı, bunlar biraz CMK’da olduğu gibi acele edilerek hazırlanmış yasalar oldu. Örneğin CMK Fransa’da 18 yılda hazırlanıp, 9 yıllık bir geçiş sürecinden sonra onaylanmıştı. Bizde bunlar 3-5 yılda geçiştirilmişti. Sonucunu da görmüştük. Yargıtay'a tonlarca dosya gidip, tekrar bir işlem yapmadan geri gelmişti. Bizde, Türk toplumunda tez canlılık var; ‘Bir an önce yapalım, göç yolda giderken düzelir’ diyoruz ve halkımıza güveniyoruz. Bu da bir yere kadardır. Su da yumuşak bir maddedir, halim selim bir varlıktır, nereye çevirirseniz oraya gider, ama bir tunç kaba koyar dondurursanız, o sert maddeyi düşünmeden çatlatır. Biz de toplumu çok zorlayıp, son aşamasını öğrenmeye çalışmayalım. Yasalarımızı yaparken biraz daha dikkatli yapalım. Kanun yapılış şekli olsun, HMK bir yılı aşkın sürede sıkıntıyı beraberinde getirdi. Biz bunları elimizden geldiğince çözüm üretmeye çalışıyoruz ama avukat olarak bulduğumuz yollar Yargıtay’da nasıl değerlendiriliyor? Hakimlerimizin yeni yasaya bakış açıları ne? Maddeleri nasıl yorumluyorlar, bunların Yargıtay’da aksediş şekli ne? Bütün bunları görmek adına burada toplandık" ifadelerini kullandı.

Seminere konuşmacı olarak; Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Üyesi Mustafa Ateş, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Üyesi Doç. Dr. Adnan Deynekli, Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Taylan Özgür Kiraz katıldı. Seminerde 1 Ekim 2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı yeni Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun uygulamasıyla ilgili olarak, gelişen süreçte ortaya çıkan sorunlar ve çözüm yolları tartışıldı.