sukru-gokkaya07.05.2013


 
“Konuşmayın, bizi eleştirecekseniz de ligin bitiminde eleştirin” dediler. Araya bir sürü hatırı sayılır adam soktular, konuşmadık.

Yarın bir gün işler kötü gittiğinde, sebep bizi göstermesinler, vatan haini ilan etmesinler dedik. (Bunların âdetidir, çünkü bir işi beceremez, ellerine yüzlerine bulaştırırlar, ardından da birilerini günah keçisi ilan edip kamuoyunun önüne atarlar) Daha doğrusu üzerlerine gitmedik.

Ancak durumun bu noktaya geleceğinden adımız gibi emindik. Bu takımın dört büyüklerden 10 puan aldığı gün tüm kent bayram ederken, bu kentin Valisine ve Belediye Başkanına “Bu takım küme düşme tehlikesi yaşarsa şaşırmayın, çok ciddi yönetim zafiyeti var, acilen önlem alın.” Dedik.

Ne yazık ki o günlere geldik, çattık…

Ha birileri diyebilir ki “İki hafta daha niye beklemiyorsun, çeneni tutmuyorsun?”

İki hafta sonrası, iki asır kadar geç olabilir…

Testi kırıldıktan sonra atılacak tokat hiç bir işe yaramayabilir.

Çünkü maç sonu çok ciddi iddialar ortaya atıldı ve acilen önlem alınması gerektiği savunuldu. Ben yalnızca yazıyor, gündeme getiriyor, bu yönetimin patronlarının hemen yarın olaya müdahale etmesini istiyorum.

Bunu bir Karabüklü olarak, bu takımın sahiplerinden, kentin Sayın Valisi’nden, Sayın Belediye Başkanından, Onursal Başkan Saygıdeğer Büyüğümüzden rica ediyorum.

İçerden gelen haberler doğruysa takım içerisinde çok ciddi rahatsızlık var.

Oyuncular emeklerinin karşılığını alamamaktan şikayetçi.

Altını çizerek söylüyorum ki yazdığım iddialar, ancak içeriden sızanlar.

Futbolcuların 24 haftalık maç başı paraları duruyor.

Üç maaşları içeride.

Üç maçlık galibiyet primleri yine kulübün kasasında.

Milli Takım arasında Lig TV Yorumcusu Tunç Kayacı ortaya bir iddia attı. Eğer Kayacı’nın iddiaları doğruysa bir büyük takıma karşı alınan galibiyetin ardından soyunma odasına giren bir yönetici “Fener’i, Galatasaray’ı,Trabzon’u yendik diye havaya girip, büyük para hayalleri filan kurmayın” diyor.

Doğru olma ihtimali yüksek. Çünkü çöküşün başladığı günlerde haberlerde kullandığımız iki cümle ile zıplayan yönetim adına bizi arayan bir kulüp yetkilisi de daha o zaman Fenerbahçe maçı primlerinin durduğunu ifade etmişti.

Bunları neden yazıyoruz?

Eğer söylenilenler doğruysa, bu futbolcuların hiçbirinden kalan iki maçta da bir şey beklemeyin. Futbolla ilgilenen hemen herkes bilir ki parasını almayan oyuncu oynamaz kardeşim. Bu her işte böyledir. Kafası rahat olmayan hiçbir insan kendini işine veremez, hizmet ettiği kuruma faydalı olamaz.

Bunu da en iyi Kulüp Başkanı Nevzat Şahin’in bilmesi gerekir.


Şöyle 10 sene geriye doğru, yani yöneticilik yıllarına doğru bir yolculuk yapsa başarının sırrını ve doğru yolu bulacaktır.

Mesela kendisinin yöneticilikte ki hocası, onu bu günlere getiren insan Sayın Feridun TANKUT nasıl yapardı, ona hangi talimatları verirdi, bir düşünmesi gerekir…

Futbolcuların primleri ve maç başları kendisinin başkanlığında olduğu gibi aylarca bekletilir miydi, yoksa Feridun Başkandan alınan talimatlar doğrultusunda mali sekreter olarak kendisi aynı hafta içerisinde öder miydi?

Eğer yazımın yukarıdaki bölümlerinde dile getirdiğimiz 24 maç başı, üç aylık maaş, üç maçlık prim iddiaları doğruysa, acilen olaya el konulmalı, Sivas maçı öncesi futbolculara ödeme yapılmalıdır.

İçeriden insanın aklının almayacağı iddialar, dedikodular sızıyor. Kulüp Başkanının böylesine kritik bir süreçte kendisinden alacağını isteyen oyuncuya “Yasal hakkınız, federasyona başvurur ve alacağınızı tahsil edersiniz” dediği konuşuluyor. Bunları konuşanlar futbolcular ve kulübün içindeki isimler.

Geçen yıl ki kaosta da hem yazdık, hem ulaşabildiğimiz insanlara söyledik.

Bu takımda hocalar değişti, sayamayacağımız kadar oyuncu geldi, gitti. Ancak sorun çözülmedi. Değişmeyen bir tek şey var o da Yönetim. Bu durumun tek sorumlusu yönetimdir.


Eğer sorun futbolcularda olsaydı, bizim “işe yaramaz” diye kovduklarımız Süper Ligde takımlarını sırtlayıp bizim üzerimize taşımaz, bizi içeride-dışarıda yıkmaz, bir alt ligde de takımlarını Süper Lige taşımazlardı.

Eğer sorun yönetimde olmasaydı, bu yönetim işi bilen insanlardan kurulsaydı, bugün bu takımın başında geçtiğimiz yıl son hafta hiçbir iddiası olmayan Sivas’ı 30 bin seyirci önünde yenip, Samsun’u ligde bırakmayı başaramayan BAKKAL değil, daha parlak bir hoca olurdu.

Harcanan trilyonlar, yapılan yanlış transferler, sürdürülen saltanatlar sonra gündeme gelir. Yazımızın başında da ifade ettiğimiz gibi günah keçisi, vatan haini biz olmak istemiyoruz. Biz şu anda acilen duruma el konulmasını, acil kriz yönetimi oluşturulmasını, takımdan önce yönetime müdahale edilmesini istiyoruz.

Kim müdahale edecek derseniz?

Valla beyler kusura bakmasın ama kimse bu kulübü kendilerinin yönettiğine inanmıyor. Onun için bu kentin ve bu takımın sahipleri acilen duruma el koymalı.

Çünkü önümüzde ki Pazar saatler 21:45’i gösterdiğinde, vakit çok geç olabilir…