Herkes onun aday olacağına kesin gözüyle bakıyordu.

Hatta bu yüzden adaylık düşünen birçok isim görevinden istifa etmedi. “Nasıl olsa istifa edecek, o zamanda aday yapılacak, ne gerek var istifa etmeye, mevcut görevlerimizden ayrılmaya” diye düşündü.

Aslında Genel Merkez’de onun istifasını bekliyordu. İl Kongresi için Karabük’e gelen Genel Başkan Yardımcısı Sayın Ruhsar Demirel bu beklentiyi kendisine aktardı.

Cevabı şu oldu “Ben halkıma verdiğim sözleri tutacağım ve Karabük’ü partimizin kalesi haline getireceğim. 2019’da 2-0 yapacak ve en az dört belediye kazanacak bir program yapıyorum”

Genel Başkan Yardımcısı Demirel Ankara’ya döndü ve lidere ”Efendim, Rafet Bey istifa etmiyor, bu şekilde konuşuyor” dedi.

Cevap aslında Bahçeli-Vergili ikilisi arasındaki muhabbeti anlatıyordu İşte Ülkücü bu, onun yerine kim olsa istifa eder ama o etmiyor ve böyle konuşuyor”

Dediğini de yaptı, istifa etmedi ve görevinin başında kaldı. Bir nevi seçim sürecinin ilk ters köşesini yaptı.

Seçim startı verildiğinde kafaya koymuştu "Bir milletvekili çıkartmamız lazım" dedi.

Önce istişareler, sonra isimlerle görüşmeler başladı.

İlk teklif, Karabük’ün gururu, her kesimden insanın sevgi ve saygısına mazhar olan Prof. Dr. Kemalettin Uçanok’a yapıldı. Kendisine yakışan nazik bir üslup ile teşekkür etti ve siyaset düşünmediğini söyledi.

Ardından yeni isimler gündeme geldi. Toplantı üzerine toplantı yapıyor, İl Başkanı Sayın Burhanettin Arslan, Merkez İlçe Başkanı Sayın Yalçın Samet Sarıtaş, Safranbolu İlçe Başkanı Sayın Muharrem Asker, Ovacık Belediye Başkanı Sayın Mustafa Dursun ve Belediye Meclis Üyesi Sayın Baki Aslan başta olmak üzere, partinin kurmayları ve inandığı isimlerle değerlendirmelerde bulunuyor, kısacası en iyiyi bulmaya çalışıyordu.

Kimler gelmedi ki görüşülmedi ki; Emin Demir, Fatma Şirin, Dr. Adem Kar, Dr. Faruk Öztürk, Nurhan Barışkan ve daha niceleri.

Bu isimler değişik gerekçeler sundular ve teklifleri kabul etmediler.

Bu arada Sayın Dursun Altıparmak aday adaylığı başvurusunu yaptı ve malum o açıklama geldi arkasından ”Ben onunla yürümem”

Bu açıklamasıyla okları bir kez daha kendisine çevirdi. “Ailevi sorunlarını partiye yansıtıyor, kapris yapıyor” eleştirileriyle karşılaştı. Çünkü MHP tabanından birçok isim Altıparmak ismiyle kesin sonuca ulaşılacağına inanıyordu.

Bir taraftan kulislerde bu dalgalanmalar yaşanırken, diğer taraftan da onun arayışları devam ediyordu. İşte tam bu sırada gündeme Sayın Durmuş Yalçın ismi geldi.

İstişare heyeti yine toplandı ve değerlendirmeler yapıldı. İçlerinden bazıları “Acaba?” dedi. O ise bu isimle zafere ulaşılacağına inanıyordu. Sayın Yalçın görüşme odasına alındı, ikna edildi ve “Teşkilatımızın adayı Durmuş Yalçın” açıklaması yapıldı.

Bu açıklamanın ardından kulisler yine dalgalandı. “Dursun Altıparmak dururken bu isimle olur mu, 2019’da kendisi aday olacak, onun için seçilemeyecek bir isimle partiyi maceraya sürüklüyor, önüm açık olsun istiyor” denildi.

Birçok isimle teker teker görüştü, onları ikna etti ve sahaya inmelerini sağladı. Ardından aynı kadro Genel Başkan Sayın Devlet Bahçeli’nin huzuruna çıktı.

Sayın Durmuş Yalçın’da heyet ile birlikteydi. Görüşme kısa sürdü, Efendim bizim adayımız Durmuş Yalçın bey, şayet sizde uygun görür ve kendisini aday yaparsanız bir milletvekili sözünü sizlere şimdiden veriyoruz” dedi

O görüşmeyi anlatan Safranbolu İlçe Başkanı Sayın Muharrem Asker, “O kadar kararlıydı ki, o bu cümleleri söylerken ayaklarım titredi, odadan çıkınca da, ‘Ağabey ne dediğinin farkında mısın, çok iddialı olmadı mı?" Dedim "Sorun değil Muharrem’im, biz iyi çalışalım göreceksiniz bir milletvekili garanti dedi” diyor

Listeler açıklandı ve Genel Başkan onları kırmadı. İstedikleri isim birinci sıra oldu.

İş artık başa düşmüştü

Hemen bir kamuoyu araştırması yaptırdı.

Işık vardı, anketlerin durumu 42, 28,13 olarak gösteriyordu

Hemen bir strateji belirlendi.

Rakip adaylarla ilgili çok fazla bir şey söylenmeyecek, hedef olarak üst düzey görevlerine rağmen geride kalan dört yılda Karabük’ün beklentilerini karşılayamayan AK Parti’nin iki numaralı ismi alınacaktı.

Öyle de yaptı. Karabük’e gelecek hizmetleri Mehmet Ali Şahin’in engellediğini, hatta hakkı olmasına rağmen onun müdahalesiyle İller Bankasından kredi bile alamadığını her yerde anlattı.

Kampanyanın özeti şuydu;

“Size diyorlar ki, iktidarın adayını seçerseniz daha fazla hizmet gelir.13 yıldır seçiyoruz ancak AK Partili hiç vekili olmayan Hakkari kadar bile hizmet alamıyoruz, yerel seçimlerde bana yalancı diyorlardı, dediklerim çıkmadı mı? Sizi hiç yanıltmadım, bir şey değişecek, her şey değişecek, bize bir vekil verin, farkı görün”

Strateji tuttu.

Bu süreçte Sayın Cumhurbaşkanı gittiği 14 ayrı yerde ondan övgüyle bahsederken, hedef olarak aldığı Sayın Şahin ise onun tüm bu sert eleştirilerine bir gün bile “Ben hiç bir hizmetini engellemedim” diyemedi, yalnızca “Bizden ne istemiş de, yapmamışız” demekle yetindi.

Bu sırada gerçekleşen MHP Karabük Mitingi ve Kent Meydanı açılış töreni mayanın tuttuğunu gösterdi. Çünkü ilk kez bu kadar kalabalık ve coşkulu bir miting gerçekleşiyordu.

O miting, parti tabanına bir özgüven ve motivasyon sağlarken, kararsız seçmende de şu algıyı oluşturdu; “AK Parti’nin rakibi MHP, Rafet Başkanın hatırına bu sefer MHP”

Son hafta gelen anket sonuçlarının ardından net şekilde şunu söyledi; “Bu iş bitti, Durmuş Bey seçildi.”

Kısacası büyük oynadı ve başardı

Peki, seçim kıl payı kaybedilseydi?

“Bu adayla, bu kadar oy alındıysa, Sayın Altıparmak’la kesin kazanırdık, kaprisleri uğruna bir vekilden olduk” denilecek…

Genel Merkez nezdinde eli zayıflayacak…

Tabanın tepkisiyle karşı karşıya kalacak…

Seçim boyunca hedef yaptığı Sayın Mehmet Ali Şahin’e karşı mağlup olacaktı.

Ancak bunların hiç biri olmadı ve durum 3-0 oldu.

Kısacası o artık bir fenomen…

Şimdilerde artık şu söyleniyor;

“Eskiden Demirel, Kezban teyzeyi koysa seçilirdi, şimdi de Rafet Bey istediğini aday yaptırıyor ve seçtiriyor.”

Editör: Haber Merkezi