Eskiden babalar çocuklarına oyuncak alırdı, şimdi ise takım alıyorlar..!

Bu tablodan çıkacak sonuçta bu olur ancak.

Ne bekliyorsunuz ki bu yönetimden.

Amcaoğlu, avukat, kiracı ve muhasebe müdüründen oluşan bir yönetim…

Kenarda ise yüzüne baktığın zaman insanın içini karartan, yaşamaktan nefret ettiren bir teknik adam...

Şehirden kopartılmış, Anadolu Efes, Vakıfbank gibi bir müessese takımı haline getirilen bir Kardemir Karabükspor.

İddia ediyorum, bu takımda oynayan oyuncuların birçoğunu PTT 1. Lig takımları kadrolarında barındırmaz.

Bu transferleri kim yaptı, bu takımı kim kurdu, merak ediyorum doğrusu.

Müzmin sakat Akbala denilen adamı takımın birinci santraforu olarak iki yıl önce transfer ediyorsun, arkadaş sakatlanıyor, sözleşmesini fesh ediyorsun, gidiyor bir sene geziyor, bizim futbol dehası beyler dünya üzerinde başka bir golcü bulamıyor ve sezon başında onu yeniden takıma katıyor.

Ona alternatif olarak aldığınız ise felaket ötesi, golcü diye aldığınız o Kumbela’nın yerine İstiklal Caddesi’nde saat satanlardan birini transfer etseydiniz, kesinlikle daha faydalı olurdu.

Emre Özkan diye bir oyuncu almışlar, bu gün oynadığı oyun ile Sürsürü Bağlarspor’da oynayamaz. Adeta Mersin İdman Yurdu’nu 12 kişi oynattı.
Takımdaki bazı oyuncularla, bizim Ovacık Bayan Futbol Takımındaki kızlar dişe diş mücadele eder.

Gelelim devre arası takviyelerine;

Senin rakiplerinden biri; Feyenoord, Real Madrid ve Everton gibi takımların formasını giymiş Drenthe’yi diğeri Werder Bremen ve Bordeaux gibi takımların formasını giyen Obraniak’ı, İrlanda Milli Takımı santraforu Lafferty’i alıyor, sen ise Miranda denilen bir oyuncuyu. Hem de 2018’e kadar sözleşme yapılıyor. Peki, bu gün nerde bu oyuncu?

Benim acilen çözmem gereken sorunlarıma çözüm olmayacak bir oyuncuydu madem, neden aldınız?

Bir insan, bir işi kafasında bitirdiyse, onu zorlamanın bir anlamı yok.

Adam diyor ki; “Olmuyor, artık gitmiyor, ben bırakıyorum”

Bizimkiler paçasına yapışıyor; “Aman bizi bırakma” diye…

Alın size Sergen Yalçın’dan sonraki Sivas, alın size Mehmet Özdilek’ten sonraki Erciyes, neden göndermiyorsunuz gitmek isteyen adamı?

Demek son zamanlarda şehirde kulaktan kulağa dolaşan dedikodular doğru o zaman..!

Ne yazık ki bu takım bitmiş.

Bedenler sahada, ruhlar bir başka alemde...

Bir kere sahadaki oyuncu kafasını kulübeye çevirse, futboldan nefret eder. Zaten takımda da ruh filan kalmamış.

Kasımpaşa maçını izliyorum, skor 0-0…

Takıma mutlak galibiyet lazım, korner atılacak ama herkes birbirine bakıyor, atışı kullanacak oyuncu yürüyerek gidiyor, saldıran, koşan, mücadele eden kimse yok, sanki 5-0 galibiz de vakit geçiriyorlar.

Bir diğer konu ise sakatlıklar.

Sezon sonu geldi halen takımın yarısı sakat. Ayrıca hemen her maçta bir kaç oyuncu sakatlanıyor ve mecburi değişiklikler yapılıyor.

O zaman da insanın aklına “Bu takımın sağlık ekibinde bir sorun mu var?” sorusu geliyor.

Yazık, bir kulüp göz göre göre eriyor.

Belki de iddia edildiği gibi eritiliyor..!

Umutlar yavaş yavaş kayboluyor.

Demir ağır, ağır eriyor.

Mavi Ateş yavaş yavaş sönüyor.

Bu kulüp kısa bir süre öncesine kadar, bir çok oyuncu ve teknik adamın gıpta ile baktığı, oynamak ve çalıştırmak için can attığı bir kulüptü halbuki….

Editör: Haber Merkezi