YEREL SEÇİMLER NEDENİYLE KALKINMA BAKAN YARDIMCISI, AK PARTİ KARABÜK BELEDİYE BAŞKAN ADAYI MEHMET CEYLAN’A DESTEK AMACIYLA KARABÜK’E GELDİ


 

kalkinma-ana-foto


KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ “FİLYOS PROJESİ TÜRKİYE’NİN EN ÖNEMLİ KRİTİK PROJELERİNDEN BİRİ”
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Yüksek Planlama Kararı ile yatırım programına alınan Filyos Vadisi projesinin Türkiye’nin en kritik ve önemli yatırımlarından biri olduğunu söyledi.

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz bir dizi ziyaretlerde bulunmak üzere Karabük’e geldi. Bakan Yılmaz, ilk olarak Karabük Valiliğini ziyaret ederek Vali İzzettin Küçük’ten birifing aldı.

Bakan Yılmaz, valilik ziyareti sırasında gazetecilere yaptığı açıklamada, Karabük'ün son yıllarda hızla gelişen bir il olduğunu söyleyerek "Hükümetimiz döneminde önce neredeyse iflas durumuna giden KARDEMİR son 10 yılda önemli atılım yaptı. Üretim kapasitesine, istihdamına, ihracatına bakarsanız çok daha iyi bir noktaya geldi ve Karabük’e sporundan sosyal faaliyetine kadar destek olan bir kurum oldu. Bunun etrafında sanayileşme ile önem verdiğimiz bir sanayi merkezimizdir” dedi.

Bölgeyi yakından ilgilendiren ve Türkiye’nin en büyük yatırımlarından biri olan Filyos Projesi hakkında da açıklamalarda bulunan Yılmaz, şunları söyledi:

kalkinma-3“Son dönemlerde çok önemli projeyi yüksek planlama kararı ile yatırım programına aldık. Filyos limanını yakında ihaleye çıkarıyoruz. Yıllar yılı konuşulan bir proje ve AB’de hibe desteği alınır diye bekledik ama çeşitli sıkıntılar çıktı. Biz bu projemizi milli kaynağımızdan finanse edecek şekilde yatırım programını yaptık." Projenin gerçekleşmesi ile bütün bölgenin çehresinin değişeceğini anlatan Yılmaz, şöyle konuştu: "Bundan en fazla istifade edecek illerden biri Karabük olacak. Ticareti ile sanayileşmesi ile Filyos limanından ciddi istifade edecek. İlk yatırım bedeli 800 milyon liranın üzerinde olan bir proje. Bu sadece limanın mendireği ve alt yapısı ile ilgili ve ayrıca yap işlet modeli ilave yatırımları düşündüğünüzde milyarları aşan bir yatırım. Arka planda gelişecek sanayi alanları ve altyapıları ile bu bölgenin yeni bir açılımı ve nefesi olacak. Dünyanın çok önemli bir noktası olacak. Filyos 2023 projelerimizden birisi. Türkiye’nin birçok yatırımı var ama bazı yatırımları çok daha kritik. Sadece bu bölgeyi değil bütün ülkeyi etkileyen yatırımlar. Bunun bir tanesi de Filyos Projesidir.” 

Bakan Yılmaz daha sonra Ulu Cami'ye geçerek Cuma namazını kıldıktan sonra Büyük Kulüpte STK ve işadamlarıyla yemekte bir araya geldi.

kalkinma-2KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ "İŞSİZLİĞİN YÜZDE 5'E DÜŞTÜĞÜ BİR ÜLKE HAYAL EDİYORUZ"
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin petrolle gelişecek bir ülke olmadığını, gelişmeyi insanı ile yapması gerektiğini söyledi.

Karabük’te işadamları ile yemekli toplantıda bir araya gelen Bakan Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin son 10 yıl çok önemli mesafeler aldığını anlatarak şöyle konuştu:

“Kim ne derse desin. Bu yoruma açık bir konu değil, rakamlarla ortada olan bir konu. 2002 yılında bütün ekonomik büyüklüğümüz 230 milyar dolar, kişi başı milli gelirimiz 3 bin 500 dolar, ihracatımız 36 milyar dolardı. Bütçesi büyük açık veren bir ülkeydik. Kamu borçlarının milli gelire oranı yüzde 74 seviyesindeydi. Faiz ve enflasyonla işsizlik oldukça yüksek seviyedeydi. Geçen 10 yılda Türkiye çok önemli dönüşüm yaşadı. Mali disipline çok önem veren bir ülke olduk. Artık geliri ve gideri arasında büyük fark olan bir ülke olmaktan çıkarak, mali disiplini sağlayan geliri ile gideri arasında dengeyi sağlayan bir ülke haline geldik. Bugün geldiğimiz noktada Avrupa kriterine uyan ülkelerden biridir Türkiye. Bunu birçok AB ülkesi başaramazken biz başardık. Borçlarımızın milli gelire oranı yüzde 74’den geçen yıl yüzde 35 seviyesine geldi. Faiz ve enflasyon tek hanelere indi. Geçmişte bir iki ayda gerçekleşen enflasyon bugün bütün yılda gerçekleşir duruma geldi. Türkiye daha istikrarlı ve istikrarlı ekonomi haline geldi. Bankacılık sistemini düzenledik ve şunun bunun müdahalesinden çıkarttık. Bütün dünyada ve gelişmiş ülkelerin finans sektörü çökerken Türkiye çok şükür bir tek bankası batmayan ve finansı çok güçlü bir ülke olarak yoluna devam etti” 

Bugün gelinen noktada geçen yıl itibari ile toplam ekonomik büyüklüğün 800 milyar doların üstüne çıktığını anlatan Yılmaz, şunları söyledi:

“Kişi başına gelirimiz 10 bin doları aştı. İhracatımız 150 milyar doları geçti. Bütün göstergeler itibariyle Türkiye çok daha farklı bir lige ulaştı. Son 10 yılda yaptığı reformlar ve izlenen ekonomik politikalarla siyasi istikrarı ile bu noktalara ulaştı. Bunun için ne kadar şükretsek azdır. Milletçe bunu sağladık. Bu yetmez. Türkiye'de reform yorgunluğu olmamalı. Bunları başardık biraz oturalım dinlenelim dememeli. Pedala basmayı bıraktığımız an bisiklet devrilir. Reformları devam etmeli ve pedalı çevirmeliyiz. Ekonomik, sosyal, dış politikada değişime dönüşüme devam etmeliyiz. Siyasi istikrar içinde Türkiye bunu yaptığı sürece 2023 vizyonuna adım adım yaklaşacaktır. Türkiye eksiden 6 ya da 1 yılını planlayamazken şimdi 10 sene sonrasını planlayan bir ülke konumuna geldi."

2023 yılında Türkiye’nin hedefleri ve hayallerini de açıklayan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ekonomimizin toplam değerini 2 trilyon doların üstüne, kişi başı gelirimiz 25 bin dolar, ihracatta 500 milyar dolarlık bir hedefe çıkarmak istiyoruz. Enflasyon ve faizler artık yüzde 5’in altında düşük, işsizliğin yüzde beşe kadar düştüğü bir ülke hayal ediyoruz. Teknolojik düzeyi ve katma değeri yüksek ekonomik yapı öngörüyoruz. Bu Türkiye’nin hayali ve hedefleridir. Daha ileri bir demokratik yapı hedefliyoruz. Temel hak ve özgürlüklerin çok daha ileri düzeyde gelişmiş bir ülke istiyoruz. Bunlar iç içe süreçler. Belli bir noktadan sonra demokrasinizi ilerletmeden ekonominizi ilerletemezsiniz." 

Son 10 yılda Türkiye'nin tecrübe ile bunu gördüğünü anlatan Yılmaz, şöyle konuştu:

"Demokrasi ile kalkınma at başı ilerledi. Bunlar birbirini etkileyen süreçler. Bundan sonra 2023’e giderken demokrasi ve ekonomi birbiri ile iç içe destekleyerek yürümeye devam edecek. Bugün bizim bütçemiz artık faiz bütçesi değil. Faizlerin fayı bütçemizde oldukça geriledi. Yatırımların personel harcamaların ağırlık kazandığı bir yapıya geldik. Bunu yaparken bir maden veya yeni bir doğal kaynak bulduğu için başarmadı Türkiye. Daha iyi yönetildiğinden bu duruma geldi. Türkiye eski Türkiye, coğrafyası değişmedi. Burada değişen faktör siyasi iktidar ve yönetim anlayışıdır. Türkiye son 10 yılda yakaladığı siyasi istikrar ile güven ortamını pekiştirdi.” 

Kalkınmanın insan odaklı ve kapsayıcı bir kalkınma ile başarılmasını da anlatan Bakan Yılmaz, şunları söyledi:

kalkinma-10“Türkiye’nin çok büyük doğal kaynakları yok. Biz her sene dış dünyaya 60 milyar dolar sadece enerji faturası ödüyoruz. Türkiye petrolle gelişecek bir ülke değil. Türkiye insanı ile gelişecek kalkınacak bir ülkedir. Türkiye son 4 yılın ortalamasında yüzde 6’nın üzerinde büyüme sağladı. Dünyada yüzde bir büyümelerin konuşulduğu dönemde yüzde 6’nın üzerinde yıllık ortama büyüme sağladık. 5 milyonu aşkın yeni istihdam alanı oluştu. Enflasyon ve faizler tek haneli noktalara indi. Bu güven istikrarla oluştu. Bunu koruyarak 2023’e yürümemiz lazım. İnsan odaklı ve kapsamlı büyüme ile bunu başarmalıyız. Köklü bir tarihimiz var. Bunu ekonomik olarak avantaja dönüştürmemeliyiz. Bunu yaparken sadece belli bölgelerin illerin ve kesimlerin enerjisi ile bunu başaramayız. Topyekün kalkınma ile gerçekleştirmeliyiz. Ülkemizin hangi köşesi olursa olsun onların üstünlüklerini keşfederek harekete geçirmeliyiz. Sadece belli kesimler ve yöre üzerinden kalkınmayı başaramayız."

Zonguldak, Bartın ve Karabük'ün Türkiye’nin çok ciddi potansiyele sahip iller olduğunu anlatan Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:

"Geçmişte bir takım sıkıntılar yaşadılar ama şimdi yeniden dünyanın yeni şartlarında atılım yapılacak bölgelerden birisi. Burada kilit proje Filyos Vadisi'dir. Bu projenin altına imza atan bir bakan olarak bundan gurur duyuyorum. Filyos liman projemiz yatırım programına girdi. Önümüzdeki ay bunun ihalesi gerçekleştirilecek. Bu liman Türkiye’nin 2023 vizyonunda önemli bir yeri olan proje. 500 Milyar dolar ihracat hedefini yeni demir yoları, yollar, limanlar olmadan başaramayız. Üç önemli limanımız var. Bunlar Çandarlı, Mersin ve Filyos limanlarıdır. Filyos sadece bu bölgenin değil Türkiye’nin projesidir. Şimdiden bütün illerin buna hazırlanması lazım. Projelerle fikirlerle buna hazır olmalılar. Biz insanla kalkınacağız. Bunun birinci şartı eğitime biraz daha fazla yatırım yapmaktır.”

KALKINMA BAKANI KBÜ’YÜ ZİYARET ETTİ

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ “ESKİ ÜNİVERSİTE ANLAYIŞINI BİR KENARA KOYMALIYIZ. YANİ ETRAFINI YÜKSEK DUVARLARLA ÖRMÜŞ, TOPLUMDAN, EKONOMİDEN, HAYATTAN KOPUK BİR ÜNİVERSİTENİN TAKDİR EDERSİNİZ Kİ KALKINMAYA ÇOK FAZLA BİR FAYDASI OLMUYOR”
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, “Eski üniversite anlayışını bir kenara koymalıyız. Yani etrafını yüksek duvarlarla örmüş, toplumdan, ekonomiden, hayattan kopuk bir üniversitenin takdir edersiniz ki kalkınmaya çok fazla bir faydası olmuyor” dedi.

kalkinma-8


Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Karabük Üniversitesini ziyaret etti. Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Burhanettin Uysal, idari personel, öğrenciler ve Bayan Ana Mehteran takımı tarafından Rektörlük binası önünde karşılanan Bakan Yılmaz, Bayan Ana Mehteran takımının hazırladığı gösteriyi izledi.

Prof. Dr. Uysal, Türkiye’nin hızla gelişen üniversitesi olduklarını söyleyerek, “2007 yılında bir bozkırın üzerine kurulan Karabük Üniversitesi bugün 2013 ÖSYM verilerine göre 187 üniversite içerisinde 322 bin 922 öğrencimizin tercihi ile Türkiye’nin 7. tercih edilen üniversitesiyiz. Lisans seviyesinde 7 bin 555 öğrenci alarak Türkiye’nin 7. büyük üniversiteyiz. Toplamda meslek yüksekokulları ile birlikte 12 bin 500 civarında öğrenci alarak ve Türkiye’nin 10. büyük üniversiteyiz. Bütün bölümlerimizde İngilizce Hazırlık Sınıfımız bulunmaktadır. Beş yıl sonra hiçbir bölüm açmasak ve kontenjanımızı artırmasak bile 60 bin öğrenciyi geçmiş olacağız” dedi.

kalkinma-7Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Karabük Üniversitesinin çok etkileyici bir gelişme gösterdiğini söyleyerek, “Üniversiteler ilk kurulduğu zaman bazıları buraların tabela üniversiteleri olacak gibi eleştiriler yapmışlardı. Bunu diyenlere bugün Karabük Üniversitesini gelip gezmelerini tavsiye ederim. Üniversitemiz bu kadar kısa sürede olağan üstü bir atılım gösterdi. Sadece fiziki yapılaşma değil, akademik kadrolarında, sosyal donatılarında, araştırma alt yapısında, öğrenci sayısında ve profilinde gerçekten çok önemli bir ilerleme sarf etti. Bizim uluslararası alanda bir ölçütümüz var. Bir şehirde, bir yerleşim yerinde öğrenci sayısı nüfusun yüzde 10’unu bulduğu zaman oraya ‘Öğrenci Şehri’ diyoruz. Bugün gördüm ki Karabük her şeyi ile bir üniversite şehri haline gelmiş. Artık şehrin genelini planlarken artık buraya üniversite ile birlikte planlamamız gerekiyor. Üniversitenin gelişim strateji ile şehrin kalkınma ve gelişim stratejisi ve kaderleri artık iç içe. Bunu özellikle vurgulamak istiyorum. Bir taraftan şehir üniversite ile kalkınırken üniversite de şehri kalkındırmalıdır. Sadece sayı yeterli değil, sayı çok önemli ama sayınında ötesinde üniversite-sanayi işbirliği, üniversite-toplum işbirliği, üniversite-yerel yönetim işbirliği bütün bunlar gerçekten çok önemli. Bunları yaptığımız zaman burada yüzlerce, binlerce teknik kadromuz var. Bunlar proje ürettikçe, sorunlara çareler düşündükçe, çeşitli organizasyonlara, faaliyetler yaptıkça Karabük daha bir zenginleşecek, gelişecek ve kalkınacaktır. Ben üniversitelerin üç işlevi olduğunu düşünüyorum. Bir tanesi eğitim, diğeri araştırma, üçüncüsü de kalkınmadır. Üniversiteler sadece eğitim kurumu veya araştırma kurumu değil. Onlar elbette çok önemli her şeyden öncedir ama bir taraftan da üniversitelerin kalkınmada lokomotif bir kurumun olduğunu ben vurgulamak işitiyorum. Özellikle bu tür bölgelerimizde, belli ölçekteki bölgelerimiz bütün yörenin ve bölgenin kalkınmasında lokomotif kurum üniversitededir. Ama burada o eski üniversite anlayışını da bir kenara koymalıyız. Yani etrafını yüksek duvarlarla örmüş, toplumdan, ekonomiden, hayattan kopuk bir üniversitenin takdir edersiniz ki kalkınmaya çok fazla bir faydası olmuyor. Belki iyi bir eğitim verebilir, araştırmalar yapabilir ama çevresi ile iyi ilişkiler kurmayan, açık olmayan, girişimci olmayan bir üniversitenin kalkınmaya sağlayacağı katkılarda sınırlı olacaktır. Ama Karabük Üniversitemiz bu açıdan da gerçekten çok taktir ettiğimiz bir üniversitemiz” dedi.

kalkinma-4KARDEMİR ile üniversitenin çok güzel bir sanayi üniversite işbirliği içinde olduğunun altını çizen Bakan Yılmaz, “Bu araştırma alt yapısı ile üniversitemiz sadece eğitim kalitesini, araştırma kalitesini artırmıyor aynı zamanda buranın sanayisinin katma değerini yükseltecek çok ciddi bir alt yapıyı oluşturuyor. Bugün ki dünyada da artık kalkınmanın anahtarı bilgi ve teknolojidir. En önemli ham maddemiz bilgi ve teknolojidir. Daha fazla katma değeri yüksek ürünler yapmak, yenilikçilik yapmak, girişimciliği geliştirmek, bütün bu noktalarda üniversitelerimizin hayati bir rolü olduğunu özellikle belirtmek istiyorum. Burada atılan adımları da ayrıca takdir etmek işitiyorum. Üniversite hem büyüdü hem de derinleşti. Önümüzdeki dönemde bu derinleşme sürecinin de ben daha köklü hale geleceğine yürekten inanıyorum. Bir tarafta yapacağı projeler, bir tarafta TÜBİTAK ile diğer kurumlar yapacağı çalışmalar, Kalkınma Ajansımızla, yurt dışından kaynak temin edip bu bölgeye taşımada ve daha birçok konuda üniversitemizin sürükleyici, lokomotif bir rol olacağına yürekten inanıyorum” diye konuştu.

Bakan Yılmaz, daha sonra kendi adına üniversitenin botanik bahçesine ağaç dikerek, Kampüs alanı ile Demir Çelik Enstitüsünü gezdi.

kalkinma-5KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ “TÜRKİYE'NİN ÖNÜNÜ KESMEK İSTEYENLER, GÜCÜNÜ KIRMAK İSTEYENLER VAR. SON 10 YILDA SAĞLADIĞIMIZ BU BAŞARILAR BİRİLERİNİN HOŞUNA GİTMEDİ”
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz “Türkiye'nin önünü kesmek isteyenler ve gücünü kırmak isteyenler var. Türkiye'nin son 10 yıldaki başarısının nereden kaynaklandığını herkes biliyor; siyasi istikrar, güçlü liderlik, doğru politikalar” dedi.

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, partisinin Karabük Başkanlığını ziyaret etti. Bakan Yılmaz, 30 Mart’ın bir yerel seçim olduğunu ve bunun ayrı bir önem kazandığını ifade ederek, “Halkımız sandık başına gidecek, yerel yöneticilerini seçecek fakat sadece yerel seçim değil. Bunun da altını çizmek isterim. Özellikle son dönemde yaşanan tartışmalarla 30 Mart çok farklı bir anlam kazandı. 30 Mart artık Türkiye'nin bir anlamda orta uzun vadeli geleceğine dair halkın vereceği bir karar haline dönüştü. Başbakanımız çok net bir ifadeyle 'Bu, bir istiklal mücadelesidir' diyor. Bu çok önemli. Bir Başbakanın böyle bir kavramı kullanarak ortaya koyması çok önemli. Bu ne demek? Yani Türkiye bağımsız şekilde ekonomisiyle, siyasetiyle dünya sahnesinde yerini almalı mı yoksa başkalarının kontrol ettiği, başkalarının sınır çizdiği, başkalarının güdümünde bir ülke olarak mı konumlanmalı? Bu ikisi arasındaki tercihimiz son derece net. Tabii ki ekonomisiyle, siyasetiyle, her alanda bağımsız, güçlü, her geçen gün ilerleyen bir Türkiye istiyoruz. Demokrasisini de ekonomisini de geliştiren bir Türkiye istiyoruz” dedi.

Son 10 yılda sağladıkları bu başarılarının birilerinin hoşuna gitmediğini kaydeden Yılmaz, şöyle devam etti

kalkinma-6“Birileri bundan memnun değiller. Dolayısıyla Türkiye'nin önünü kesmek isteyenler ve gücünü kırmak isteyenler var. Türkiye'nin son 10 yıldaki başarısının nereden kaynaklandığını herkes biliyor; siyasi istikrar, güçlü liderlik, doğru politikalar. Bunu herkes görüyor. Dolayısıyla Türkiye'ye saldırmak isteyenler siyasi istikrarımıza saldırıyor, liderliğimize saldırıyor, politikalarımızı gölgelemeye, hizmetlerimizi gölgelemeye çalışıyorlar. Bunu yapmak suretiyle asıl Türkiye'nin önünü kesmek istiyorlar. Asıl hedef tabii ki Türkiye. Bugün AK Parti'nin kaderiyle Türkiye'nin kaderi örtüşmektedir. Bu yerel seçimlerde halkımızın AK Parti'ye vereceği destek aslında Türkiye'nin geleceğine verilmiş destek. Ben inanıyorum ki bu oynanmak istenen oyunlara, Türkiye'ye kurulmaya çalışılan tuzaklara, Türkiye'ye dönük engelleme çabalarına en güzel cevabı halkımız 30 Mart seçimlerinde verecektir. Karabük'ten de çok gür sesin çıkacağına ben yürekten inanıyorum. AK Parti teşkilatımıza çok iş düşüyor. 'Nasıl olsa Başbakan Tv'de anlatıyor' diye düşünürsek, çok hata etmiş oluruz. Tek tek, ev ev teşkilatımızın dolaşması, hizmetlerimizi, anlayışımızı bugün yaşadığımız ortamı anlatması lazım.” 

Editör: Haber Merkezi