BİLİM SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI NİHAT ERGÜN “GAZETECİLER GENERALLER İŞİNİ İYİ YAPTI DİYE İÇERİDE DEĞİL"

 

bakan-nihat-karabuk

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Türkiye’de gazetecinin, generalin, avukatın, milletvekilinin işini iyi yaptı diye hapiste yatmadığını söyledi.

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, partisinin Karabük il teşkilatını ziyaretinde yaptığı açıklamada, hapiste olan gazeteciler, avukatlar, milletvekilleri ve generallerle ilgili açıklamalarda bulundu. Bakan Ergün, AK Parti olarak son 10 yılda büyük hizmetler üreten bir siyasi parti olduklarını belirterek şöyle konuştu;20130123AW000487_06

"Bazı 10 yıllar var ülkeleri çok geriye götürüyor, bazı on yıllar çok kritik on yıllardır. Türkiye’nin 1970’li yıllarını ele alalım, kayıp yıllar bunlar, koalisyonlar, muhtıralar, darbeler var. 1990’lı yıllar da Türkiye’nin kayıp yıllarıdır, hatta bir 10 yıl var imparatorluğu kaybettiğimiz 10 yıldır. 19 senede 600 yıllık bir imparatorluk yıkıldı. AK Parti döneminin 10 yılı çok önemli bir 10 yıldır, önümüzde bir 10 yıl daha var, tarihin muhteşem bir 10 yıl olarak yazmasını istiyoruz. Bu 10 yılda çok daha büyük işler yapacağız. Geçen 10 yılda alt yapıyı hazırladık Türkiye’nin gelecek 10 yılı muhteşem bir 10 yıl olarak geçecek. AK Partililer olarak bu bizim dönemimizde oluyor. Bizim, hepimizin buna bir şekilde katkısı var. Çocuklarımıza, torunlarımıza anlatacağımız en önemli olaylardan biri AK Parti döneminde olanlara şahit olmaktır. Yola çıkarken 10 yıl önce bu program Türkiye’nin kalkınması, demokratikleşmesi, zenginleşmesi için hazırlanan bir programdır. AK Parti en önemli sorun olarak bunu görmüştür. Bunları yaparsak birçok problem kendiliğinden çözülür, problemlerin kaynağında bu vardı. Türkiye demokratik değilse, ağzını açan problem yaşıyorsa, ikide bir darbe oluyorsa, istikrar ortadan kalkmışsa, başörtülü üniversiteye gidemiyorsa böyle bir memleket ilerleyemez. Ne üretim yapan olur ne de geleceği görürler. Çok şükür bunları büyük çapta bertaraf ettik.”
20130123AW000487_02

İÇERİDE YATAN GAZETECİ, SİYASETÇİ VE AVUKATLAR
Kimsenin işini iyi yaptığı için hapiste yatmadığını belirten Bakan Ergün, herkesin neden yattığını bildiğini şöyle anlattı;

“Darbe yoluyla hükümet devirmek, onu yapamadık yargı yoluyla hükümeti devirmek. İşimizi gücümüzü bıraktık ‘hükümeti nasıl deviririz?’, ‘Nasıl yapalım da bu hükümeti devirelim’ gibi."

Bu dönemleri Türkiye'nin kapattığını anlatan Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü;

"2010 yılındaki referandum çok önemli işlerin önünü açan referandum oldu. Bir demokratikleşme programı iktidarın programı. Demokraside yol alıp almadığını ölçmek için bazı şeyler lazım. Bir ülkede darbe yapılabiliyor mu? Muhtıra yapılabiliryor mu? İnsanlar kendilerini ifade edebiliyorlar mı? Farklılıklarından dolayı sıkıntı yaşıyorlar mı? Bundan dolayı hiçbir vatandaşımız problem yaşamamalı, bunları önemli noktada çözüme ulaştırdık, rahatladı insanlar. Zaman zaman suçla mücadele ediliyor, adam darbe teşebbüsünde bulunmuş, böyle iddia ediliyor, terör örgütüne yardım etmiş, içerideki örgüt yöneticisi, dışarıdaki militana hangi eylemlerin yapılacağı doğrultusunda talimatlar vermiş, kim bu avukat. Adam diyor ki, ‘milletvekilleri var, hapiste yatıyor, generaller var, avukatlar var, gazeteciler var hapiste yatıyor’ Ben bir şey söyleyeyim, berberler var içeride yatan, berberlikten mi hapiste yatıyor? İyi tıraş edemediği için mi hapiste yatıyor? Ya hırsızlık yapmışsa yatar, başka bir şeye kalkışmışsa yatar, berberlikten hapiste yatan yok. Gazeteci, gazetecilik yaptığı için, yanlış makale yazmış, iyi fotoğraf çekememiş, bununla ilgili yatan var mı? Askerlik mesleğinden dolayı mı hapiste yatıyor, iyi askerlik yapamamış, başarılı askerlik yapmış da cezalandırılmış, hayır bundan dolayı değil, neden dolayı yattığını bilmeyen yok."

Bakan Ergün "DHKP/C operasyonunu hatırlatan Ergün "DHKP/C operasyonu yapılmış, avukatlar bir kısmı tutuklanmış. Avukatlar tutuklandı, ana muhalefet partisi diyor. Bunlar avukatlık yaptıkları için mi, iyi avukatlık yapamadılar diye mi tutuklandılar? Kimse mesleğinden dolayı tutuklanmaz, tutuklanıyorsa bizim işimiz onlarla mücadele etmek, yanlışla mücadele etmek. Bir avukat içerideki örgüt yöneticisinden aldığı bir talimatı dışarıdaki militana ‘şu eylemler yapılacak’ diye taşıyorsa bu avukatlık mesleğinin gereği mi? Buna bir şey sorulmasın mı? O militan bir polisi Gaziosmanpaşa’da arkasından o talimatla vurursa bunun acısını kim taşıyacak? Tabii ki yanlış yapılmasın, haksızlık edilmesin ortada bir de soruşturmalar var. Bunları yapmayacaksın da neyi yapacaksın? Kimse berberlikten, kimse siyasetçilikten, içeride değil, ama öyle olduğu zamanlar oldu. İnsanlar, iyi gazetecilik yaptığı için, iyi muhalefet ettikleri için, işlerini iyi yaptıkları için hapse girdikleri zamanlar oldu. Bunlar Türkiye’de büyük çapta aşıldı. Suçla ve suçluyla mücadele edilen bir Türkiye inşası başladı.” diyerek, konuşmasını sonlandırdı.