analiz-11.01.2013

 
Geçtiğimiz günlerde Çelik İş Sendikası, Kardemir A.Ş’de işyeri temsilcilerinin seçimini gerçekleştirdi. İş yeri temsilci seçimleri Çelik İş Sendikası tarihinde bir ilk olmuştur.

Tüm bu yaşananlara “Çelik İş Sendikası’nda neler değişti” gözüyle bakmak lazım. Daha doğrusu “İşçi Sendikada nasıl bir değişim olmasını sağladı, yanlış yapanları nasıl gönderdi?”

İşte tüm bunları irdeleyeceğiz…

2010 yılında “Yeter artık” diyerek, 2600 küsur Kardemir işçisinden, 2 Bin 100 küsur işçi, Karabük’e davet ettikleri Sendikaya geçmişti.

Çelik İş Sendikası’nın Karabük defteri neredeyse kapanıyordu. Sendika, Karabük’te yaşadığı bu büyük badireden, gerçekten büyük dersler çıkardı.

İşveren sayesinde yetkiyi kurtardığı herkes tarafından bilindiği gibi, Karabük’te yaşanan süreç, Türk Sendikacılık tarihinde tez konusu olabilecek kadar önemli bir dönemeçtir. İşçinin verdiği mücadele ve işverenin tavrı, yeni bir sendikacılık anlayışını ortaya çıkardı.

10 yıldır Kardemir’deki Haddehane meydanında toplanmayan işçiler, yeni dönemde, yeni Genel Başkan Ali Cengiz Gül’ün liderliğinde haddehane meydanında yine buluştu. Daha önce “işçiyi haddehane meydanında niye toplamıyorsunuz?” diyenlerin haklılığı ortaya çıkmış oldu.

İşçiyi 10 yıl aradan sonra haddehane meydanında buluşturması, daha önce atama ile belirlenen iş yeri temsilciliğinin seçimlerini yapması ve toplu iş sözleşmesinde iddialı konuşması, Ali Cengiz Gül için emek dünyasında umut verici olarak görülmektedir.

Ali Cengiz Gül’ün tüm bu pozitif tasarrufları takdir toplarken, bazı eksi gelişmeler ise kamuoyunda tartışılmaktadır.

Kardemir A.Ş yönetimi, kapsam dışı olarak adlandırılan 300’ün üzerindeki personeli 2010 yılındaki sendikal yetki mücadelesi sırasında sendikaya üye yapılmasını sağlamıştı. Mühendisler, Formenler ve yönetici pozisyonundaki kapsam dışı personel, işverenin isteği doğrultusunda toplu iş sözleşmesinin başlamasıyla sendika üyeliğinden istifa ettiler. Bu istifalar ile ilgili Ali Cengiz Gül’ün hiçbir görüş beyan etmemesi düşündürücüdür.

Şöyle ki; Kapsam dışı personelin, bir işaretle sendikaya üye olması ve yine bir işaretle üyelikten istifa etmesi, Kardemir yönetiminin uhdesinde sendikacılık yapılıyor imajını ortaya çıkarmıştır.

“Sendikal yaşamda Demokratikleşmeyi sağlayacağız” diyen Çelik İş’in idealist görünen Genel Başkanı Gül, diğer sendikanın üyeliğinden gelen bine yakın Kardemir işçisinin, Çelik İş’e üye olması için gereken bir aylık süre dolmasını beklemedi. Türk Metal’den gelen işçiler, İşyeri temsilciliği seçimlerinde, seçme ve seçilme noktasında by pas edildi.

Yapılan seçimlerde de Demokrasi adına bazı ayıpların yaşandığı işçi arasında konuşulmakta. Seçimlerde iş yeri temsilciliğine aday olanlara ve oy kullanan işçilere baskılar yapıldığı, hatta oy kullanım sırasında cep telefonu ile fotoğraf çekilmesi istendiği gibi söylentiler, Ali Cengiz Gül’ün söylemleri ile zıtlık oluşturmaktadır.

Sendikacılıkta Demokratikleşmeyi getireceğini ifade eden Ali Cengiz Gül, etrafını saranları iyi analiz etmelidir. Ekibini oluşturan en üst ve en alt kademeye kadar herkesi iyi analiz etmeli. Karabük’ün onlardan ibaret olduğunu sanmamalı. Geçmişte, eski yöneticilerine ve genel başkanlarına “Öl de, ölelim” diyenlerin birçoğu, halen Gül’ün en yakın ekibinin içinde olanlardır. Bu tip insanlar Genel Başkanlarına “Her yaptığın doğru” diyenlerdir ve hiçbir zaman yanlışı sorgulamayan insanlardır.

Tarih tekerrürden ibarettir…

Çelik İş sendikası, geçmişte yaptığı hatalardan ders çıkarmıştır ve işçi sendikasında büyük bir değişim sağlamıştır. Fakat Çelik İş Genel Başkanı Cengiz Gül, geçmiş genel başkanların hatalarını tekrarlarsa, tarihin tekerrürden ibaret olduğunu kendisi de görecektir.

 --------------OooO--------------           --------------OooO--------------


Kardemir’de Toplu İş Sözleşmesi sürecini de değerlendirmek gerekirse; Sendika Genel Başkanı Gül, söylemlerinde, Toplu İş Sözleşmesinin işçinin beklentisi doğrultusunda sonuçlanacağını ifade etmesi güzel bir şey.

Çelik İş, Kardemir yönetiminden 2011 ve 2012 dönemi için %65 zam istemekte, diğer sosyal haklar ile birlikte istenilen oran %80’leri bulmakta. Sayın Gül bu rakamı istediğini ve ısrarlı olduğunu gösteriyor. Öte yandan, Toplu İş Sözleşme taslağının biraz acemice hazırlandığı anlaşılmakta.

2002 Yılından önce TİS görüşmelerinde istenilen oranlar yüksek tutuluyordu. Çünkü o yıllarda Enflasyon oranlarının ne çıkacağı belli olmuyor ve yıllık enflasyon oranları %50’lerin, hatta %100’lerin üstünde olabiliyordu. Bu nedenle TİS görüşmelerinde sendikalar istediği zam oranlarını yüksek tutuyordu.

2002 yılından bu yana yıllık enflasyon rakamları %10’ları aşmamış ve sürpriz yıllık enflasyon rakamlarına veda edilmiştir.

Sayın Gül, diğer sosyal haklar ile birlikte istediği %80’leri bulan zam talebini, neye oranla istediğinin altını doldurmalıdır. İşin gerçeğine bakarsanız, Dünyada, Türkiye’de ve gelişmiş ülkelerdeki Demir-Çelik sektöründe, işçilik maliyetleri analiz edildiğinde, Kardemir’deki işçilik maliyetleri en alt sıralarda yer almaktadır.

Çelik İş Genel Başkanı Cengiz Gül, Kardemir’deki TİS görüşmelerinde %80 gibi bir rakamı telaffuz edip, %20-30 gibi rakamlara imza atarsa, genel başkanlığı ve idealist sendikacılığı da tartışmaya açılır. Aradaki büyük farkı izah etmekte zorlanır.

Her şeyin değiştiği Türkiye’de, artık sendikacılık anlayışı da değişmiştir. İşçi sınıfı da bu değişime ayak uydurmuştur. Çelik İş son 10 yıldır hep işçiyi kandırmakla, TİS görüşmelerini geçiştirmekle, kendi çocuklarını Amerika’da okuturken, "işçi çocuğu okuyacak diye bir kaide yoktur" diyerek büyük hatalara düşmüş ve sendika yok oluşunu bu kafa yapısındaki yöneticileri gönderip, büyük değişim ile engellemiştir.

Cengiz Gül’ün ekibi de her zaman “Sen en doğrusun” derse, kendisi için, diğerleri gibi sendikacılık hayatı parlak olmayacak ve sonu daha da hızlanacaktır.

Bu TİS görüşmelerinde bir fark vardır. En azından Karabükspor kulüp binasından doğru değil, haddehane meydanında TİS görüşmeleri açıklanmaktadır.

Sayın Cengiz Gül’e yazımızın sonunda şu mesajı vermek istiyoruz;

İskenderun’daki sendikal anlayışını da yakından takip etmekteyiz. İskenderun ve Karabük’te sergilediğin ve birbirine taban tabana zıt olan sendikacılık anlayışını da önümüzdeki günlerde kamuoyu ile paylaşacağız.

 
Editör: Haber Merkezi