Dünyaca ünlü tarihi ve turistik ilçemiz Safranbolu’da son birkaç aydır İlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı polislerin topluma açık mekânlarda yaptığı kimlik sorgulama ve GBT (Genel bilgi toplama) uygulamaları sosyal huzur açısından takdir görüyor.

Görüyor ama Safranbolu’da yapılan uygulamalar biraz pavyona baskın şeklinde yapılmaya başlanmış gibi artık.

İçinde bulunduğumuz ekonomik darlık ve turizm sezonunun en ölü aylarında esnaf işini yürütme mücadelesi verirken, Safranbolu’nun en nezih mekânlarına çok sayıda polis ile baskın yaparcasına girip, kimlik sorgulama ve GBT uygulaması halkın ve işletmecilerin tepkisini çekmeye başladı.

Devlet memurlarının, doktorların, profesörlerin, il müdürlerinin ve toplumda yeri olan kişilerin aileleri ile oturup çay, kahve içtikleri, alkol servisi olmayan mekânlarda, nezaketten biraz uzak şekilde, herkesi o an potansiyel suçlu olabilir muamelesi içinde yapılan huzur uygulamaları işletme sahiplerini müşterileri adına bir hayli üzüyor.

Safranbolu Kaymakamı Sayın Fatih Ürkmezer de çok iyi biliyor ki, Safranbolu herhangi bir kent değil. Safranbolu Karabük’ün ülkeye ve hatta Türkiye’nin Dünya’ya açılan penceresidir.

Safranbolu gibi Dünya Mirasına girmiş turistik bir kentte, polisin bu tür uygulamaları yerindelik ve nezaket içinde gerçekleştirilmesinin kaçınılmaz bir şart olduğunu Sayın İl Emniyet Müdürümüz Sırrı Tuğ Bey’de bilmekte.

Safranbolu bir terör şehri değil.

Safranbolu Dünya'ya kendini kanıtlamış bir şehir.

Eeee…

Peki, sorun nerede o zaman?

Sanırız sorun, Safranbolu’yu bir türlü sevemeyen yetkililer olabilir mi?

Kimse ‘Polis işini yapmasın’ diyemez.

Herkes işini yapmalı.

Yapmalı ama bu tür tartışmalara yol açacak tavırlar içinde olmadan yapmalı.

 

 

Editör: Haber Merkezi