Karabük Demir Çelik Fabrikası emeklisi ile sohbet ettik.


“Bu Fabrika Savunma Sanayinin çelik ihtiyacını karşılamak üzere kuruldu.


Tank yapılmak üzere kurulan torna tezgahları yıllardır boş duruyor.


Tank borusu dökmek için kurulan Boru Fabrikası çöpe atıldı.


Fabrikanın kentin öncü lokomotifi olduğunu ülke içindeki montaj sanayileri de dahil 17 bin kişi çalışıyordu. 1995'te Çiller'in başbakan olduğu dönemde 1 liraya devredilerek özelleşti. O günden bugüne “İşçi başına ton çelik üretimi” sürekli örnek verilerek çalışan sayısı da giderek düştü.”


-İşci sayısı düştü ancak üretim arttı dediğimde;


-üretim arttı da işçi maaşları düştü ne haber dedi….


-O zamanki maaşımı altınla hesapladım.22 bin TL maaş alıyormuşum”diye ekledi.


İnanılır gibi değildi ama gerçekti.


Hoş ekmeği, sebzeyi, elbiseyi altınla ödemiyoruz ev kirası da altınla ödenmiyor bu ülkede? Türk Lirasıyla yaşıyoruz sonuçta..


 “1” liraya alan koca bir tesisi alan Demir çelik patronlarının sermayesi devleşirken, ağır sanayide asgari, ücretin az bir üstünde olan işçi açlık sınırına geriledi.


……


“Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Julide Sarıeroğlu, Karabük ziyareti kapsamında KARDEMİR fabrikalarını ziyaret ederek işçilerle birlikte yemek yiyerek, yönetimde yeni istihdam noktasında bin kişilik daha alım yapılmasını talep etti.


Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Öz, geçtiğimiz yıl Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Milli İstihdam seferliğinde 419 kalifiye elemanı istihdam ettiklerini söyleyerek, “Cumhurbaşkanımızın talimatı başımız üstüne. İthal edilen çeliğin önünü kapatacak kararlar alınarak yerli üretim destekleyeceği tedbirler alınırsa bu çerçevede bizim üzerimize düşen istihdam da yerine getirilecektir” dedi.


Sarıeroğlu, kamuda taşeonda çalışanların kadroya alınmasının devrim niteliğinde olduğunu söyleyerek, "Biz bir çılgınlık yaptık. Bu gerçekten bir çılgınlık ve devrim niteliğinde bir düzenlemedir" dedi.”


Buraya kadar gazetelere yansıyan haberler güzel.


Kamuoyunda merak edilenleri de sormadan geçmek mümkün değil…


 Eski bir milletvekili olarak “bağımsız” atanan Sayın Öz,


Bakan Saıeroğlu’na verdiğiniz brifingde bağlı ortaklarınız KARÇEL ve KARDÖKMAK’ta çalışan işçilerin “TAŞERON” kadrosunda istihdam edildiğini neden söylemediniz?


Yoksa size de bugüne kadar söylemediler mi?


Üstelik bu taşeron işçiler sendikalı..


İşçilerin sesini duyuracak ÇELİK-İŞ'ten de yıllardır “tık” yok..


Sayın Öz,


1000 işçi alımına karşılık ;İthal edilen çeliğin önünü kapatacak kararlar alınmasını talep ediyorsunuz.


Doğru anladım dimi?


Sizden öncede çok istendi. Size bu talebi iletenler tarafından da merkezi hükümetlerden istenildi.


Ancak “Gümrük Birliği Antlaşması“ gereği bu mümkün değil.


Size bu talebi yazanlar da bunun mümkün olamayacağını çok iyi biliyor.


Şimdi bu talebiniz yerine gelemeyeceğine göre, 1000 işçi alımı suya düşüyor demektir.


Umarım ki yanılıyorumdur…


Evet Sayın Öz,


Sizi yanıltılar,sizde eksik bilgi vererek Bakanı yanıltınız.


“Bağımsız” olarak atandınız... Anladık.


Ya tarafınız….?


Karabüklüler olarak en büyük beklentimiz "zehir solumaktan kurtulmak"


Hadi buna katlanıyoruz diyelim.


Gözbebeğimiz Karabükspor hızla kümeye gidiyor..


Öfkemiz kabarıyor,içimiz kan ağlıyor..


Geleceğimiz gençlerimizin istihdam hayalleri de yıkılıyor..


Sahi siz…

Editör: Haber Merkezi