Olmazsa olmazımız, ortak sevdamız: Karabükspor, çıkmazda…

“Görünmez katil” olarak nitelendirilen hava kirliliği yaşamımızı tehdit ediyor…

Yıllardır süren hava kirliliğine dair, İl Çevre Şehircilik Müdürlüğü, Halk Sağlığı Müdürlüğü anlaşılmaz bir şekilde sessizliğini koruyor.

Karabük ve Safranbolu çöplüklerini yanmaktan kurtaracak Katı Atık Bertaraf Tesisimiz tam 10 yıldır yapıldı yapılacak diye heyecanla beklerken, “heyelanla” kayıp gidiverdi!

OSB %80 doldu, doluyor-genişliyor derken Dr. Faruk ÖZLÜ,  acı gerçeği açıklayıverdi: Karabük Organize ve Sanayi Bölgemizin Kendine ait Atık Su Arıtma Tesisi yoktur.” deyiverdi.

KARORSAN Resmi İnternet sitesinde Belediyenin Atık Su Arıtma Tesisini kullandığı ileri sürülmesine rağmen, aylardır atık su açıktan dere olarak çağlamaktadır…!

Karabükspor’da bir gece ansızın gelen Tankut, istifası sonrası; “gelirde konuşursam” demişti.

Kongreye gelmedi...

Kente gelmiş gelmesine de kirasını peşin verdiklerine “açık” lama yapıp gidivermiş…!

İbra edilmeyen yönetimin hesapları inceleniyormuş. CEO Hakan kongrede borçlarla ilgili yaptığı açılamada, hesapların uluslar arası denetimden geçtiğini açıklamıştı.

Futbolcuların transferleriyle ilgili “İç Acıtan” söylentiler hızla yayılmakta.

Uzmanların asıl incelemesi gereken konu da bu.

Hiçbir futbolcu çıkıp; ben şuna anlaştım demez, “Sözleşmem orda. Açın-bakın-okuyun” der.

Kulüpten parayı nasıl almış, nasıl değerlendirmiş, maliye asıl bunun peşine düşmeli.

Futbolcular bir bir gidiyor.

Borçları düşürmekte kararlı olan Yönetim; ” Bizim bu noktada yapabileceğimiz tek şey alacaklarını istemeden gitmelerini sağlamak.” diyor.

Maliyeci şehir, şehir futbolcu arayacak artık!

Bu karanlık tünelde freni patlamış bir şekilde yol alınırken, bu pisliği temizlemek yönetimin boynunun borcu olmalı ve bu sürecin vebali artık Yönetim üzerinde olduğunun bilincine varmalı.

Feridun Tankut; Kardemir’den 35 trilyon sponsorluk ücretini 2023 yılına kadar peşin almış.

İkinci kez süper lige çıkarmış, 1 yıl lig’de tutmuş ve bu arada ortaklardan birine de 70 trilyon alacak bırakmış!

Para harcamaktan korkan cimri bir köylünün bir keçisi varmış ve bir gün hastalanmış. Öleceği anlaşılınca da kesmişler. Cimri, akşam yemeğinde et yiyeceğim, diye sevinirken, tencerede pişen etin yarısını oğlu yemiş ve etin yarısını da çobana vermiş. Çoktandır et yüzü görmeyen aile, uyuz keçinin etinden tencerede bir şey kalmadığını görünce, üzülmüş. Cimri adam akşam eve gelince karısı ona boş tencereyi göstererek, “Oğlan aldı oyuna gitti, çoban aldı koyuna gitti. Sen de suyuna şepit batır.” demiş.

Yönetimin işi zor..

Bir an önce canlı para bulunması lazım.

Burada en büyük görev Kardemir yönetimine verilmeli ve bir gece yarısı ansızın “kurtarıcı” olarak çağırdıklarına çeklerle verilen Kardemir AŞ. sponsorluk ücretini gözden geçirip, kurtarıcıdan kurtaran yönetime de destek vermeleri istenmeli.

Karanlık tablolardan kurtulmak için Kaybetmenin de hayatın bir parçası olduğunu kabul ederek, korkmamalıyız.

Puslu kentin uslu çocukları olarak diyoruz ki;

Dargın olabilirsiniz, barışın dedik! barışmadınız…!

Bu sizi bağlar.

Hem dargın hem de argın iseniz de “1 Lira” ya devredebilirsiniz.

Biz hazırız.

Dumanlı Kentin Puslu Çocuklarıyız Biz…

Atalarmızın deyimini de unutmadık Biz:

"Yiğit Düştüğü Yerden Kalkar."

Editör: Haber Merkezi